onun yerine ağa patron devletini yıkıp halk iktidarı kurmaya ne dersiniz gençler? bence bu devletin başına selahattin geçerse ya bizim bildiğimiz devlet artık yoktur ya da bizim bildiğimiz selahattin artık yoktur. ikisinden biri değişmiş demektir.
"sırtımıza hançer saplayacak zamanı kolluyorlar" diye zırlayan korkmuş (!) bir türk hede hödösü.
korkmayın lan. şşş! bu savaş devletle kürt özgürlük hareketi arasında. sen devlet değilsin, halksın. sana kimse hançer saplayamaz. o kadar tırsma yani.
berkin elvan'ı öldürenlerin kendini yargılayacağını, yine ethem sarısülük'ü öldürenlerin kendini yargılayacağını sanarak hayalperest olmayan avanaklar halkın en meşru adalet talebini tüm dünyaya ilan ettiği bir eylemi hayalperestlik olarak görüyor, işte buna küçük burjuva hümanizmi denir. bahsi geçen eylemin sonucu dahi bunun gibi oportünizme bulaşmış insanları gerçeği görmeye sevk edemiyor. bu eylemle; bir katilinin, bir kolluk kuvvetinin adını vermektense kendi savcısıyla birlikte 2 devrimciye kurşunlar yağdırarak katliamlarına birine daha ekleyen devlet olgusu insanların gözüne sokuldu. ancak bir küçük burjuva bir saatin küçük dişlileri gibi hep aynı sesi çıkarır, hep aynı şeyleri sayıklar. bunların hümanizmi ve pasifistliği faşizmi kabullenmektir. ne olursa olsun şiddet uygulamayacaksın der ancak egemenlerin şiddetine karşı tek laf etmezler.
bugüne kadar oligarşi ve faşizm, öldürdüğü bir halk evladı için öz eleştiri vermiş kendini yargılamış mı? var mı örneği? devletle bu şekilde uzlaşarak, devletten medet umarak, devleti halkın iradesinin önüne koyarak ne kadar da halkı temsil ettiğini zaten ortaya koyan boş konuşan bir kişinin eleştirisi sivri sinek vızıldamasından farksızdır.
"gecekondulardan gelen yoksul halk koçların sabancıların gırtlaklarını kesecek" propagandası ile devrimin yolunu öncü savaş olarak tayin eden parti-cephedir.
sinan kukul'u hala daha darbeciler gurubundan sanan avanaklar varmış. lan olm bıkmadınız mı copy paste yapmaktan. zamanında devlet ağzından uydurulmuş bilgileri buralarda paylaşmaktan vazgeçin. darbeciler ihaneti ile 16-17 nisan direnişi farklı zamanlarda yaşanmış olaylardır. darbeciler ihaneti daha dhkp-c yokken dev-sol/önderlik ve dev-sol/darbeciler arasında yaşanmış ve dev-sol/darbeciler'in tasfiyesi ile sonuçlanmış bir olaydır. 16-17 nisan direnişi ise hanefi avcı'nın görev döneminde devlet tarafından örgüte karşı yapılan operasyonlarda önder kadroların fedalarıyla sonuçlanmıştır.
16-17 nisan direnişi ölüm orucu direnişi değildir. 16-17 nisan direnişi sabo'nun çiftehavuzlar'da işçinin emekçinin orak çekiçli yıldızını dalgalandırıp namlusunu oligarşiye doğrultup "bizim teslim olduğumuz nerede görülmüş, asıl siz teslim olun" ihtarını çektiği direniştir.
ölüm orucu direnişlerinde bilincini ve tüm hünerini kavgasına verenler için ayrıca;
oy oranı %13 etki gücü %130 ilk girdiği seçimde koskoca (!) akp hükümetini perişan eden parti tabi ki çeşitli çevrelerce destek almıştır, alacaktır da. o değil de;
iddiaların aksine önder kadroları 16-17 nisan direnişi ile görevlerini yerine getirmiş ve asla teslim olmayan bir feda devrim kuşağının layığı olmuşlardır.
KADiFE TENLi ZAMANLARA
şimdi artık vakit yok gülüm
vakit yok üzülmeye ağlamaya gülmeye
şimdi artık savaş zamandır
bırakıp sevdamızı kadife tenli zamanlara
ellerimiz ellerimizin sıcaklığını kaybetmeden
sarılıp soğuk tenine silahın
o kutsal ateşin sıcaklığını hissetmeliyiz tüm benliğimizde
bilirim el ele tutuşup kırlarda dolaşmanın hazzını
sırt sırta verip şarkılar söylemeyi
hem de en güzelinden
en coşkulusundan
en sevdalısından
bilirim
bir nisan yağmurunda
sırılsıklam ıslanmaya aldırmadan
kalbimde sevdanla birlik tüketmeyi tüm sokakları adım adım karış karış
bilirim gözlerinin güzelliğini
bir anne şefkatinde okşayan tüm sıcaklığınla
bilirim çiçeklerin en renklisini en kokulusunu
bilirim dünya güzel
bilirim dünya yaşanası
bilirdi daha on sekizine varmadan
cephelerde savaşan cephelerde ölen çocuklar
bilirdi Hiroşima'da atomla kavrulanlar
Etiopya'da açlıktan ölenlerde
bilir Filistin savaş çocukları da bilir
kim bilmez ki ama gülüm ama bir tanem
ama sevdiğim bak yanıyor dünya bak ölüyor insanlar
şimdi artık savaş zamanıdır
bırakıp sevdamızı kadife tenli zamanlara
ellerimiz ellerimizin sıcaklığını kaybetmeden
sarılıp silahın soğuk tenine
o kutsal ateşin sıcaklığını hissetmeliyiz tüm benliğimizde
SiNAN KUKUL
ölü sevici - nekrofili arkadaşa yanıtımdır. kandil'deki örgütün kurucu üyeleri içinde bile lazlar varken senin ettiğin laflar ancak cahiliye dönemi sinek vızıldamasıdır. kandırma değil bizzat laz devrimcisinin iradesini ortaya koyduğu bir parti için bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma önce git dersine çalış sonra gel burada sınava tabi tutalım seni. ölü sevicilikten de vazgeç. az insan ol, insan.
cahiliye dönemi fikirleriniz mi bunlar yoksa moderen görüşleriniz mi? birincisiyse önemsiz insanlarsınız ikincisiyse bir faşist olarak başınızın daha küçükken ezilmesi gerekir. palazlanınca halklar için sıkıntı yaratıyorsunuz.
and olsun; seni başkan yaptırmayacağız, seni başkan yaptırmayacağız, seni başkan yaptırmayacağız.
ve and olsun;
kahpe kurşunlar
kanlarımızla boğuldular
kalleşlikler ve yalanlar
çirkin yüzleriyle döküldüler meydanlara
bizi öldüremediler
dirilttiler bizi
çünkü biz halkların kurtuluşu uğruna
can kalkan etmeye kurşuna
can asmaya boyunlarımızdan dar ağaçlarına
yeminliyiz
yeminliyiz
yeminliyiz
yeminliyiz kurtuluşa kadar savaşmaya.