genellikle grappa kullanılarak yapılan alkollü espresso çeşidi. türkiyede çok aramama rağmen bulamadığım cennet meyvesi. shot yapıldıktan sonra insanın boğazından aşağı doğru ılık ılık akan, midede tatlı bir yanma hissi yaratan, şok ayıltıcı etkili italyan kahvesi. eğer italya'ya yolunuz düşerse. potrei prendere un caffe corretto, per favore? diyerek bir kaç euroya tadabileceğiniz bağımlılık unsuru.
öncelikle söylemek isterim ki bu bir reklam değil. markanın ayakkabı sektörünün tanrısı olduğu kanaatindeyim. fakat o ilk modelleri, hani türkiye'de adını ilk duyurduğu model, şu kırmızı tabanlı olan. bana çok sıradan gelmişti. bu arada emine erdoğan da (first lady) markanın müşterileri arasındadır. ayakkabıların fiyatları 400 euro'dan başlamakta. kullanış yönünden yine de bir mıu mıu değildir bana göre.. (mıu mıu by prada)
sere nere, ti voglio bene, özelliklede rosso relativo şarkısı tapılasıdır. yanılmıyorsam bir kaç sene öncesinde gay olduğunu açıklamıştır. bizlerde o güzelim aşk kokan şarkıların bir erkeğin başka bir erkeğe yazdığı şarkılar olduğu gerçeğiyle karşı karşıya kaldık.
beyoğlu tünel meydanında giolitti'nin tam karşısına şube açarak hata yaptığını düşündüğüm, tadına hiç bakmadığım dondurmaların markası. bir de bu markanın cam şişelerde satılmakta olan sütleri mevcuttur ki ne kadar katkısız bilinmez ama tadı takdire şayandır.
charles aznavour gibi babası ermeni annesi fransız, 1969 marsilya doğumlu şarkıcı. ilk olarak notre dame de paris müzikalinde tanıdığım bana göre hiç yaşlanmayan erkektir.
prozac versiyonunun kedilere köpeklere bile verilmeye başlandığı depresyon giderici ilaçlar bütününe verilen ad. bu aralar doktorlar arasında lustral revaçta olduğundan hangi sebepten olursa olsun psikiyatriye giden her hastaya aynı ilaç yazılmaktadır.
kaçırdığınız filmler kahvesi, beyoğlu'nda size ait odalarda istediğiniz dvd yi seçerek izlediğiniz bir nevi butik sinema. bir takım söylentilerden mütevellit gitmeye halen cesaret edemediğim yer.
sembolizm temsilcisi fransız şair. düzyazı şiirde gelinebilecek en son noktadır. okuduklarımdan anladığım kadarıyla kendisi rahip olduktan sonra eşcinselliğe yönelmiştir.
luke davies'in aynı isimli kitabından uyarlanan sinema filmidir. bu kitap ve filmle ilgilide şöyle değişik bir anım var ki kitaptan belli bir yere kadar gelip filmi de o olaya kadar izleyip durduruyordum. yani okudukça, okuduğum kadarını izliyordum sadece. ilginç bir deneyimdi. kitabı da filmi de çok sevmiştim. ikinci defasında oturup adam gibi izledim ve yine çok sevdim. bu arada abbie cornish ''candy'' rolüyle belki de dünyanın en tatlı eroinman fahişesidir.
öncelikle espresso makinede değilde her italyanın evinde demirbaş olan espresso cezvesiyle yapılmalıdır. şöyle düşünelim, nasıl ki bir elektrikli cezve asla bakır cezvenin yerini tutmuyorsa bu da aynı şekildedir. italya'da kahve dediğiniz vakit önünüze espresso ristretto gelir. bu espressonun klasik halidir ve suyla inceltilmemiştir. acı ve yoğun kahve sevmeyenler için espresso lungo * tavsiye edilebilir, suyla seyreltilmiş halidir. cappuccino espressonun süt ile yapılan köpüklü çeşididir. bunların dışında italyanca'da lekelenmiş anlamına gelen ''macchiato'' vardır. macchiato ise tek veya double espresso üzerine lekecikler halinde süt köpüğü damlatılmasıyla oluşur. caffe corretto ise espressonun içerisine koyulan ''amaro'' yani sert likörler ile sunulmaktadır* (bkz: caffe corretto) espressonun başlıca çeşitleri bunlar olmakla birlikte zamanla çeşitli kültürlerde farklı isimlerle çoğaltılmıştır americano. tam anlamıyla, özellikle kahvede yoğun ve çarpıcı tat arayanlar için bağımlılık yapıcı olduğunu söyleyebilirim. özellikle caffe corretto. ne yazık ki italya'da bir kaç euroya içtiğimiz bu güzel kahveler burada günde 3-4 kez içemeyeceğimiz kadar uçuk fiyatlarla, üstelik daha düşük kaliteyle sunulmaktadır. bu yüzden bağımlıları için tek çare bir espresso cezvesi ya da espresso makinesi edinmek. (bkz: nespresso) buon appetito! *