4 adet bostan patlıcan
4 yemek kaşığı tereyağı
2 su bardağı rende kaşar peyniri
Tuz
Patlıcanları bir kaç yerinden delin ve közleyin.
iyice içinin piştiğinden emin olduktan sonra üstlerinden bıçakla veya elinizle açın, küçük birkaç parça tereyağı ve tuz serpin, rendelenmiş kaşar veya dilimler halinde kaşar koyun fırının üst ızgarasında 2-3 dakika kaşarlar eriyip hafif kızarana kadar bekletin.
Sabahattin Ali' nin eşi. Yaşadığı süre boyunca en çok sevdiği kadın, sayfalarca mektuplar yazdığı, ruhum dediği kızı filiz in annesi.
Sabahattin Ali.. fikirleri yüzünden katledilen, mücadeleci insansever, barışçıl, kadın sömürüsüne karşı çıkan Güçlü olanın haklı olduğunu savunan dünyaya karşı her daim sapasağlam durmaya çalışan her ne ise olan naif ve güzel yürekli insan.
Evet yaygın olduğu şekilde sürü düşüncesinden yola çıkarsak;
bazıları için sadece bir topluluğa ve onun ahlaki, düşünsel ve kültürel pek çok niteliğine uygun yaşamak dışında birey olarak var olma çabası söz konusu olur.
Bu koşullara ve zamansal olarak baskın bulunan kimliğe göre değişebilir.
Sonrasında bir yerlerde ona benzeyen, benzer düşüncelere sahip insanlara rastlar ve oluşan özgünlük atmosferi parçalanmaya, çatırdamaya yeni bir sürü oluşmaya başlar.
Kapitalist sistemin ve popüler anlayışın tektipleştirerek kazanç odaklı anlayışına uygun davranmak ise koskoca bir "moda " kavramına işaret eder.
Artık çoğunluğun güzel ve etkileyici, kışkırtıcı bulduğu bir şeyler vardır.
Bilinçaltına doğru sürekli çalışmalar devam ederken yeni ön yargılar gelişir diğerlerine karşı.
Bütün olumlu vasıfları kendinde taşıyan nesneler insanlara kendilerini daha güçlü hissettirmeye yeter.
Peki bunu kabul etmeyen insanlar. Bahsedildiği gibi sürü anlayışını kabul etmeyen ve özgün olmaya çalışan bu insanlar bir kaçış yolu ararlar kalabalıklar tarafından daha az onaylanan ve kabul gören şeyleri benimserler.
Peki yeni bir sürünün oluşumuna giden bu yoldan kaçış mümkün müdür.
Bir kıyafet, bir telefon ya da bir insan ve topluluk birileri tarafından öyle algılandığı için iyi ya da kötü olmaz.
Bunu kabul etmek kısır bir döngünün içine hapsolmak demektir.
Dikte edilen her şeyin farkında olmak modanın içinde olunsa dahi -ki bir yere ait olmadan olunmuyor bundan kaçış yok gibi bir şey - farkındalık, eleştiri ve sorgulayıcı bakış asıl değer verdiklerinizi gün yüzüne çıkarıyor.
Bunlar gerçekten değeri hakeden unsurlar ise kendinden bir şey kaybetmeden devam ediyor.
O dönem 24 Kasım 1980 de mahkemeye sunduğu belge önemli bir tarihi belge sıfatı taşıyor, erdal eren ve gencecik yaşta idam edilen -hangi görüşten olursa olsun- o insanlarla ilgili konuşmadan önce azıcık tarihi belgeleri okumak gerek düşüncesindeyim.
her ortamda fısır fısır bir şeyler konuşan insanlar vardır. Arkanızı döndüğünüzde ya da siz odaya girdiğinizde susarlar.
Böyle konuşmaktan bir çeşit haz duyarlar.
Modern Dedikodu kumkumalarıdır bunlar.
finlandiya pkn isimli bir punk grubuyla yarışmaya katılıyor. grubun 3 üyesi otizmli, bir üyesi down sendromlu.
burada duygu sömürüsü diyenler olmuş. ben bir özel eğitim öğretmeni olarak bunun kuşkusuz ülke açısından iyi bir reklam fırsatı olmasının yanında otizmli, down sendromlu genel olarak engelli bireylerlerle ilgili bir farkındalık uyandırdığını da düşünüyorum.
halen ''otistik'' kelimesini bir hakaret olarak kullanan bir toplum bu büyük çalışmayı naASIL DUYGU SÖMÜRÜSÜ OLARAK KOLAYCA KINIYOR ŞAŞIYORUM DOĞRUSU.
KAVRAM HAKARET iÇERiKLi KULLanımı yüzünden ''otizmli '' olarak kullanılmaya başlandı uzun zaman önce ve bu kullanımı tercih etmenizi diliyorum.
bu bireyler hasta değilller sadece her birimizin taşıdığı herhangi bir farklılık gibi farklılık onlarınki.
engelli ya da değil, insanları olduğu haliyle kabul etmeyi başarabilmeli, öncelikle kendi zihninizdeki engelleri aşabilmelisiniz.
--spoiler--
"Biz diğerlerinden çok da farklı insanlar değiliz, sadece zihinsel engelleri olan normal kişileriz"
--spoiler--
Belki çok nadir yapıyorlar kabul ama yapınca da çok özenli yapıyorlar.
Haklarını iade etmek gereK.
Daha fazla yapmalılar.
Sevdiklerini bundan mahrum bırakmamalılar.
çabuk ünlenip çabuk sönenler, aslında farklı niyetli olup sempatizan toplayanlar, ayrımcı, dışlayıcı olup nefret kusanlar ve daha niceleri farklı isimlerle de olsa bir ülke olarak da hep rastladığımız şeyler.
Her zaman her yerde alıcı bulmakta zorlanmayan zihniyetler.
--spoiler--
Jugal Kişore adlı damadın saralı olduğu ve hastalığını indira adlı gelinden ve ailesinden gizli tuttuğu öğrenildi.
The Times of India gazetesinde yer alan habere göre, 25 yaşındaki Kişore, indira'nın boynuna uzun çiçek kolyeyi takmak üzere ilerlerken davetlilerin gözü önünde yere yığıldı.
Kuzeydeki Uttar Pradeş eyaletinde yer alan Rampur kentinde yapılan düğünde, sara nöbeti geçiren Kişore hastaneye kaldırılırken, öfkelenen gelin hemen eş değiştirmeye karar verdi.
--spoiler--
90 lı yılların eğitim hayatının vazgeçilmezlerinden efsanelerindedi bu dergiler.
Fasikül Fasikül alırdık. Her ay bir heyecanla hademenin elinde kocaman bir dergi yığınıyla gelmesini beklerdik.
araştırmaya göre heidi bir çizgi film karakteri olarak o yıllarda düşük gelirli, devlete borcu olan ya da boşanmış ailelerden alınıp çiftçilere kiralanan çocukları temsil ediyor.
NEREYE BAKSAK, OLDUĞUNDAN FARKLI, ÇIKARCI VE iKi YÜZLÜ iNSANLARIN DEĞER GÖRDÜĞÜNÜ FARKEDiYORUZ.
BELKi DE KANDIRILMAK iSTEMEK iNSANIN DOĞASINDA VAR.
BELKiDE MASKELERDEDiR TÜM SiHiR.
NE YAPSAK KULLANSAK MI.
yeni suudi kral selman bin abdülaziz in yaptığıdır. vay be ne krallar var dedirtir.
--spoiler--
Suudi Arabistan'da, yeni kral Selman, göreve gelmesi münasebetiyle memur, emekli ve öğrencilere 2 maaş ikramiye ödenmesini emretti.
--spoiler--
Sen lisedeki o çok garip tiptin. Gizemli bir havan vardı; garip kitaplar okur, garip garip laflar eder, okul üniformanın üstüne-içine garip garip kazaklar-tişörtler giyerdin. Tam bir kapalı kutuydun yani, kimse konuştuklarından bir şey anlamazdı. Senden nefret eden de çoktu; ama çok şükür seni sevende de bağımlılık yaratıyordun. içinde uysaldın; fakat öyle tehlikeli bir havan vardı ki, okulun en belalıları bile seni görünce geri'ye takıyordu. Gerçekte okulun salaklarını kendi içinde ti'ye alıyordun. Şimdiki durumun da aşağı yukarı böyle aslında!
Genel kültürü iyi bir öğrenci olduğum için her derste söyleyecek bir şeyim vardı.
Ama çok tanınmak iyi olmuyordu, misal yazılı için verilen toplu dilekçe olayında örgüt lideri gibiymişim gibi sadece benim kanaat notuma 0 verilmişti.