bugün türkiye'nin en batı illerinin birinin sokaklarını adım adım gezdim işine giden, yetişkinler, parklarda çocuklarını gezdiren ebeveynler, okuldan dönen çocuklar, cafelerde oturan gençler gördüm. yani hayat normal bi şekilde ilerliyordu. polis devriyesini atıyor, temizlik işçileri işlerini yapıyordu. devlette rutinini bi şekilde gerçekleştiriyordu yani. o kadar sakindi her yer bir araç fren sesi duyulsa herkes oraya dikkat kesilirdi o derece sakin. bomba sesi falan kattiyen duyamaz duyamazsın. e ne alaka amk mu diyeceksin ? neden mi anlatıyorum bunları ? şu yüzden; burada ki insanlar kendi tercihlerini yaşıyorlar çünkü. kendi tercih ettikleri belediye başkanı tarafından yönetiliyorlar, memnun olmakları zaman dilekçelerini yazıyorlar işler burada bu şekilde yürüyor. buradan 2000. km uzakta aynı ülkenin sınırlarında bambaşka bir manzara var ise orada ki halkın ne istediğine de biraz bakmak gerek. biliyorum sayın kürtçü sen yine katil devlet bizi biz olduğumuz için öldürür diyeceksin ama, bak saatte geç oldu birazcık düşün isterim. bir tek devlet mi katil ? insan birazda tercih ettiği hayatı yaşamak zorunda kalmaz mı ?
kavramlar arasında can çekişen yazar önermesi. bir kere her milliyetçilik ırkçılık değildir. çeyrek çepelek komünist beyinlerin her karşıt, altından kalkamadıkları fikre faşizm demesi ise ise gerçek hastalıktır. ayrıca; evini, çocuklarını koruma refleksine sahip her erkek ve kadın öyle ya da böyle biraz milliyetçidir. olmadığını zannetmek sadece bir yanılsamadır. sosyalizm, komünizm gibi ideolojiler ise küçük milletlerin milliyetçiliği sayılar bilir. çünkü onlar doğrudan milliyetçilik yaparak hayatta kalamazlar. insanın hayatta kalma güdüleri bunu mecbur kılar.
türklerin özellikle göktürk devletiyle birlikte modern anlamda ulus diyebileceğimiz bir sosyal yapı ve devlet yapılanmasının da yine bugün ulus-devlet diyebileyeğimiz bir yapı olmasından ötürü (bilge kağan'ın sözlerini hatırlamak gerek oğuzlar benim milletimdir der) içerisine girdiğinden dolayı sanırım orta asya türk tarihinde 6. 7. yüzyıllar bir ulusun ortaya çıkış dönemi olduğunu söylüyorlar. daha öncesini kabile devleti olarak görürler genelde. fakat bu tabirler tabi ki sosyal bilimlerin tabirleridir ve onların araştırma sahasına girer. ama antropolojik olarak hunların bugün ki türklerin atası oldukları batı tarihçiliğinde ( özellikle macarlar tarihçilerin çok meraklı olduğu bir konudur) kabul görmüş bir gerçekliktir. ki gün gibi meydandadır zaten başka bir alternatifi bile yok. iskitlerlerin ise kafkas kökenli halkların ataları olabileceğine dair görüşler çok fazla var. fakat bir kitapta gözüme bir paragraf çarpmıştı çok ta ilgimi çekmişti. bizans askerleri bir grup iskit süvarisini kovalamak isterken yaşanan zorlu anları anlatıyordu o paragrafta. iskit atlıları takip edilemiyorlardı çünkü; orta asya halklarına özgü olan bir atış stilini kullanarak geriye dönerek atış yapıyorlardı.
ordu ırak'ta mısır'da balkanlar'da cepheler de savaşırken, hain ermeniler ruslardan ve fransızlardan aldığı gazla, silahlarla köyleri basıp çoluk çocuk kadın demeden katlederken katletmeseydikte öpücük mü verseydik ? buna dünya'nın her yerinde vatan savunması derler, son yüz sene de yaptığım en güzel işlerden bir tanesidir. o kaddar.
videoda görünen insan artığı hollanda'da ki türkleri de tehdit ediyor. hollanda'da kaç kayserilinin yaşadığını bilmiyor beyinsiz. bunu öyle böyle öpmezler. yakında red light street'te etekle görürüz.
hayır sadece bir kürt partisi değildir; türkiye'de ki bütün etnik çöplerin sosyalizmi, hümanizmi kendine maske yapan kronik türk düşmanların, halkların kardeşliği palavralarıyla anadolu'da ki 1000 yıllık türk hakimiyetini yediremeyenlerin partisidir.
antalya ve mersin'de gerçekleştiği iddia edilen olaylar.
şehit haberlerinden sonra sokağa çıkıp eylem insanları barbar, vahşi, kan emici olarak gösterme gayretinde olan, bir parti tabelası indirildiğinde yerinde duramayan malum medyada hiç bir habere rastlanılamamıştır. akp medyasının da çıtı çıkmıyor fakat twitter'da ki haberler fazlasıyla ciddi.
yaşasın halkların kardeşliği sloganı bile bu önermeyi doğrular. çok değil azıcık biyolojiyle, tarihle ilgilenseler, belki; insanın nasıl bir canlı, toplumunda hangi değerler üzerine kurulduğunu insanın ve halkların nasıl doğal bir mücadele içerisinde olduğubu ve olma zorunda olduğunu idrak ederler ama bunları öğrenmek ortamlarda sikik yeraltı edebiyatı kitaplarını okumak kadar popi getirmez onlarda bu yüzden tenezzül bile edemezler. zaten sol ideolojiler aptal örgütlemek üzerine kurulduğundan çok fazla entelektüel birikim fln gerektirmez mış gibi olmak yeterlidir.
türk kadını tarih boyunca erkeklerinin yanında savaşmıştır. orta asya'da erkeklerinin olmadığı dönemlerde de obalarını, yuvalarını, evlatlarını kahramanca savunmuştur. islamiyetten sonra türk kadınının birçok hürriyeti çalındığı gibi savaşçı karakterleri de çalınmıştır. fakat bu başlıkta göstermektedir ki, geçen yüzyılların ardından isimleri ayşe, fatma, hatice olan gökçenlerimiz, tomrislerimiz bizzat öz varoluşlarınından gelen erdemli duruşu, savaşma güdüsünü gerektiğinde göstermekten çekinmeyecektir.
greek kelimesi de latincede köle anlamına gelir. eski roma'da istanbul'da ki imparatora kölelerin imparatoru denirdi. bizde ki turkey takıntısı gibi yunanlılarda bu ismi benimsemezler.
akp'nin kayseri'de kalesi falan kalmamıştır. milli hassasiyetleri en üst düzeyde yaşayan, terörle mücadele de en çok evladını yitirmiş illerin başındadır kayseri. hele böyle bir gece de kayseri halkının aklına gelecek en son şeydir siyaset.
başlıkta son yaşanan olaylardan ötürü hakkari olarak belirttiğim kürtlerin tarihlerinde ve bugün yoğunlukla yaşadıkları topraklarda, ( güneydoğu türkiye, kuzeydoğu suriye, kuzey ırak ve güney iran bölgeleri) yaşamaktan başka hiçbir ulusal hak talep edemeyeceği gerçeğidir. Bunun sebebi ise açıktır. eğer bir ulus bir coğrafya üzerinde hak iddasında bulunuyor ise (bu haklar genellikle siyasi haklardır; bir devlet kurma, özerk bir yapı oluşturma gibi) o bölgenin müdafaasını yapmak mecburiyetindedir. Kürtlerin kürdistan olarak nitelendirdikleri toprakların müdafaasını, türkler, farslar ve araplar genelde kendi aralarında ki yaptıkları savaşlarla yapmışlardır. kürtler ise bu mücadelelerde askeri ve siyasi bir aktör olamamıştır. yani uzun lafın kısası o topraklar için türklerin, arapların ve farsların kanı dökülmüş, kürtler ise o topraklarda koyunlarını gütmeye, eşeklerini sikmeye, iğrenç geleneklerini yaşatmaya devam etmişlerdir. bir coğrafya da daha eski olmak, yaşamını sürdürüyor olmak oranın sahibi olduğun anlamına gelmez; bugün almanya toprakları üzerinde bir almanın söz sahibi olmasının, vatan olarak benimsemesinin nedeni yüzyıllardır atalarının o toprakları savunmak için sebil gibi kanının dökmüş olmasıdır ve orası elbette onun yurdudur.başka bir ulusun ferdi gelipte ondan daha fazla oralı olduğunu iddaa edemez. bunun her alman bilincindedir. hatta almanya'da yaşayan türkler de bilirler ve zaten orası yurtları olarak benimsemezler. işte bu yüzden de almanya almanlarındır. bu diğer büyük ulusların fertlerinin de bilinçlerine yerleşmiş bir gerçektir. ve bunu savunmakta sonsuz haklılık sahipleridirler. türklerin güneydoğu türkiye'de hak sahibi olduğu gibi.
ama bugün kürt çıkıpta, ülke topraklarında hak talep ediyorsa bunun yeri hodri meydandır. isyan bastırmak ise türklerin tercübesiz ve yeteneksiz olmadığı bir zanaattir.
lisede sözel bölümünden, üniversitede ise halkla ilişkiler bölümünden mezun oldum tarihten yüksek lisans yapıyorum kısmetse öğretim görevlisi olacağım.
sıkı bir metal dinleyicisi olmama rağmen ilk entryde ki tespitlerin bazılarına malesef katılmak zordundayım. metal dinlemeyen insanları cahil, zevksiz, ezik vs zanneden ya da küçük yaşta ki kızlara sarkıntılık eden birçok adam tanıdım. ayrıca bu camianın içinde kahpeliği, yavşaklığı kendine düstur edinmiş bir çok insan tanıdım. fakat bu demek değildir ki bütün metal dinleyenler böyledir. herkes sevmeyebilir falat metale gürültü deyip geçmek ise sadece müzik cehaletidir. detaylarına inmeye gerek bile yok. genel anlamda metal dinleyenlerin ortak özellikleri ise bence yüce duyguların insanları olmalarıdır. aşk, sevgi, özgürlük gibi temalarıyla müziğini ve müşterisini meta haline getiren bok püsür yerine, insanı insan yapan en eski ve en yüce duygularını perçinleyen isyanın ve öfkenin müziğini tercih etmiştir.
barcelona tekirovaspor kıyaslaması bile bu kıyaslamadan daha fazla mantıklıdır. dürüst olmak gerek bazen kürt erkeğinin yakışıklılığa tepki olarak var olduğu çok açık ve net bunun kıvırması olmaz. bunun yanında yalancı, korkak ve aptaldırlar. türk erkekleri demiyorum ki çok yakışıklı, dürüst vs ama yine de kürtlerle kıyaslamak her şeyi geçtim ayıptır ve hakarettir.
Gün olur ki mertliğin uğrar kahpe bir hınca;
Namert bir el arkandan seni vurur kadınca;
Bir gün sabrın tükenir... Silahını kapınca
Haykırarak çıkarsın yurdunun dağlarına...