yukarıda hali hazırda adı geçmeyen bir kaç muhalif:
damat ferit
vahdettin
ali kemal
adnan adıvar
rauf orbay
mustafa vasıf karakol
ziya hurşit
hüseyin avni ulaş
hakkı hami ulukan
hasan basri çantay
mehmet tahir kucur
doğalgazlı evinde, kucağındaki bilgisayarda bunları yazmak iyi güzel de o zamanlar bir masa için aylarca çalışman gerekiyor cicim o ne olacak?
hasta olursun antibiotik yok, kolunu kırarsın röntgen yok. evde tuvalet yok, mutfakta su yok. şimdi sakin ol şampiyon ve elindeki akıllı telefonu bırak. yahu her şeyi geçtim buzdolabı yok, yemek olayını napıcan delikanlı. ava çıkarmış aslan parçası.
bir de kendini general ilan edenler var ki abov. yahu o dönemin insanı köyünden ötesini görmeden ömrünü çürütüyordu. ama sen çok farklı olurdun değil mi. kesin kahraman, fatih falan olurdun.
zaten kimse o dönemde köle olmayı hayal etmiyor, herkes köle sahibi olmayı hayal ediyor. daha güzel bir dünya hayal etmek zor geliyor herhalde ki böyle geçmiş zamanda umut aranıyor.
hakkında elli söz söyleseniz de takmayan insanlardır. amaaaaan insanıdır. aslında ne sizinle ne de sizin onun hakkında ne düşündüğünüzle ilgileniyordur. kendi dalgasına bakıyordur. genelde havadan sudan konuşur. geyiğine bakar. üç günlük dünyada dert çekmek istemez. ha illa derdimi anlatacam derseniz dinler. ama o anlattıklarınız bir kulağından girer diğerinden çıkar. genel lafı, çok da şey yapmamak lazım hacı'dır.
o herkes'in için de sen de varsın. kabullen bunu. sen yoksan herkes değilsin zaten.
ah şimdi yaser arafat hayatta olsaydı, öyle güzel kullanırdı ki bu sonucu.
kamuoyu baskısı önemlidir. bu oylama da muhimdir. bütün dünya dedi ki, israil'in yaptığı yanlıştır, hukuksuzdur. bunun elbet bir önemi var.
buna hayır diyen ülkelerin tamamı ortadoğu'da istikrar istiyor ancak israil hükümeti yaptıkları ile ortalığı iyice kızıştırıyor.
ortadoğudaki ateş ise her yeri yakıyor. hem ekonomi hem de güvenlik açısından orada olanlara kimse sessiz kalamaz, görmezlikten de gelemez. merkel bile şıkıdım şıkıdım oynuyordur şu an.
genel olarak sert bir muhalif olmama rağmen bu sefer doğru olanı yaptık.
aklıma ilk gelen annem oldu. türk dili ve edebiyatında az çok çok çalışmalar yaptı, bir kaç sene de bölüm başkanlığı yaptı. bir kaç bilim insanı yetiştirdi.
sonrasında hemen aklıma gelen sınıf öğretmenim oldu. inanılmaz bir insandı. öldü mü kaldı mı bilmem, bendeki emeği çok büyüktür. demokrasiyi de, empatiyi de, bilimi de kendisinden öğrendim.
yüksel hocam vardı, tarih öğretmeniydi. her ders kitabı bir kenara koyar, tarih nedir, bizim tarihimiz nedir ne değildir anlatırdı. biz de bütün sınıf kuzu gibi dinlerdik. öldüğünü öğrendiğim gün ağlamamı durduramadım.
lisede özlem ile nevin hocam vardı. saçma salak sorular sorardım. ellerinden geldiğince cevap verirlerdi. cevap veremediklerinde beni zorlarlardı, cevabı benim bulmamı isterlerdi.
üniversitede deniz hocam vardı. birinci sınıfta dibe vurduğumda beni geri çıkartan kişidir. beşinci sınıfta sabahın sekiz buçuğunda dersine girip de notunu tuttuğum tek hocadır kendisi. mezun olalı beş sene oldu hala yeri gelir tekrar bakarım onlara.
şimdi doktora yapıyorum, sinem hoca var. geçen sene sadece iki hasta baktık beraber ve ondan beri kariyerim çok dramatik bir şekilde yükseldi. öğrettikleri ile o zamandan beri ilgilendiğim her hastamda onun emeği var.
allah'a şükür cüzzamlı değilim. ama değil türkiye'de, amerika'da yada hollanda'da yada etiyopya'da herhangi bir cüzzamlı hasta eskisinden daha iyi ve başarılı bir tedavi görüyor ise bunu önce türkan saylan'a borçludur.
türk kızları okusun be abi. çünkü okuyunca çok güzel oluyorlar.
15 yaşında 2.29 çocuk desen değil adam desen değil bir garip yaratık. romanyalıdır. babası da 2.17 imiş. italyada top oynamayı öğreniyor. yürürken bacaklarını kırmazsa büyük adam olur.
yapılması ağır saçmalık olan hede. hocalarınız olan elli yaşında bay veya bayanların ergen triplerini, karı koca sorunlarının sizden çıkmasını çekmek demek akademik kariyer. yengenizin dün gece başı ağrır hoca sizi siker, eniştenin pipisi kalkmaz hoca sizi siker, okula gelirken yolda sakıza basar hoca gelir sizi siker. ne olursa size patlar.
yaptıklarınız için asla kredi alamazsınız. hocanın merakı tutar gecenin onunda siz bardayken çeviri ister, sarhoş kafayla sabaha kadar oturup çeviri yaparsınız üç ay masada toz tutar sonra da amaaaaan deyip çöpe sallar.
hele hele aktif deneyler yapmak isteyen akademik kariyerden olabildiğince uzak dursunlar. çünkü türkiyede üniversite yok. istanbul ve marmara üniversitelerinde yeterli laboratuvar bulunmadığı için bir çok tez öğrencisi zırt pırt deneklerini şehir dışına taşıyor.
bana göre ezan sesi gürültü kirliliği * ama üzerine çok da rerörö yapılacak şey değil. günde beş defa bir kaç dakika okunuyor sonra da susuyor. ezan sesine bıdı bıdı yapılacağına şu korna seslerine bir şey yapılsa acayip makbule geçer.
youtube'a sinan güler kavga yazdım, pınar karşıyaka maçında hakeme topun kendinden çıktığını anlatan kavgası çıktı. sonra basketbol kökenliler neden futbolu sevmiyor bilmem ne.
benim ailemin bir kısmı kürt, bir kısmı ermeni, bir kısmı rum, bir kısmı arap, bir kısmı bulgar göçmeni, bir kısmı yunan. hepimizin evinde de atatürk'ün resmi var.
zoruna gidenin borusuna gitsin.
hepimiz anadilimizi biliyoruz, hepimiz dinimizi de dilediğimiz gibi yaşıyoruz.
zoruna gidenin borusuna gitsin.
hepimiz de, imkanlarımız el verdiğince, okuduk. bazılarımız doktor mühendis oldu, bazılarımız fabrikada işçi, sokakta çöpçü. ama, asla, kimsenin ekmeğinde gözümüz olmadı.
kurbanı da beraber kestik, paskalyayı da beraber kutladık.
zorunuza mı gitti ulan!
kimseye eyvallah demedik. asla haksızlığı sineye çekmedik biz.
80'de ülkücü eniştemle, sosyalist amcam beraber işkence gördü ulan benim.
ben bu toprağa vatanım demişim bir kere, size hangi yarrağı yemek düşer ey göt oğlanları?
annem sünni, babam alevi; ben de ateistim. babamın annesi kürt, annemin babaannesi rum. size mi soracam lan kimin resmini asacağımı?
osmanlı torunu muyum ben, evet! ama nasıl fatih'i, süleyman'ı unutmadıysam, vahdettin'i de damat ferit'i de unutmadım. unutanı siksinler.
ben bu topraklarda özgürce yaşayabiliyorsam bunu önce mustafa kemal'e borçluyum. ha işler istediğim gibi gitmiyor mu, yeterince özgür değil miyim? onun vebali de bendedir. zira sevr'i imzalayanları da unutmadım, onu yırtıp atanları da.