gazeteye verdiği röportajda senelerdir kaçakçılık yaptığını itiraf eden bir kişiyi sırf maçası yemediği için tutuklatamayan cumhuriyet savcısıdır. bu ülke sayesinde yediği her lokma haram olsundur o kişiye. sağda solda "cumhuriyet savcısıyım" diye hava atmayı bilir; ama göz göre göre suçunu itiraf eden adamı siyasi durumlardan ötürü tutuklatamaz.
hayır bu kaçakçı adam da öyle bir anlatmış ki, konya'da manisa'da eskişehir'de hiç fakirlik çeken insan yokmuş gibi anasını satıyım. hani konya'da da sınır olsa onlar da gidip kaçak mazot getiricek. biz enayi miyiz lan eşşek yüküyle vergi ödüyoruz mazota, sigaraya, alkole? yetmedi mi olm kaçak elektrikler, bunun da farkı yine bize mi girecek? hangimiz mazlum lan; hangimiz ikinci sınıf vatandaş?
1-2 kere daha okusam yazıyı, biraz da stockholm sendromu eklesem; ilk bulduğum sınır şehrine taşınıcam; kaçakçılığın dibine vurucam.
--spoiler--
"bu iş bizim işimizdir. bu işi babamız yapmış, dedemiz yapmış hatta atalarımız yapmışlar. bu gelenek yüz yıldan beridir devam ediyor."
--spoiler--
bir çeşit vaad. istenilenin yapılması durumunda, karşıdaki yazara (+) oy vermek ve onun adını taşıyan başlığa entry girmeyi vaad eder.
nasıl bir şey olduğunu pratikte görmek isteyenlere tavsiyem, inci sözlük'te yazar olduktan sonra alexis texas'ın inanılmaz memişleri capsssss şeklinde bir başlık açıp güzelinden bir fotoğraf koyulmasıdır. gelsin nickaltılar gelsin şukular...
görselliği bozmamak için en fazla 8 kata izin verilen meksika'da, yerin altına doğru 65 katlı bina yapmaktır. yerdelen olayı hoşuma gitti; lakin ki günışığından mahrum olması bir handikap...
italya gezisi sırasında etna'nın lavlar püskürtmeye başlaması ve akabinde tatilinin zehir olacağını anlaması üzerine etna'ya dargın gözlerle bakan adamın yapma volkan yaa demesidir. oyuncu değişkiliği hakkı da dolmuştur...
magazin damarımın tuttuğu bir sırada gördüğüm habere göre emre matraş'tır kendisi. 20 milyon doları hibe etmemiştir ama aylık 22.000 tl nafaka verecekse o para erir gider. eski eşi kendisini aldatmış habere göre; bu noktada aldatılan kişinin boşanma davası açması ve tek bir kuruş bile koklatmaması lazım. bu adamcağız da "okumadan imzaladım" diyor. yapma volkan demek istiyorum kendisine. sen ki -ne şekilde olduğunu bilmiyorum- 20 milyon dolara sahip adamsın, nasıl okumadan imzalarsın kağıtları. şimdi sırf benim bu soruma cevap verebilmek için uludağ sözlük'e yazar olup bana laf yetiştirme. okucan başkan okucan. "13 yıllık eşimdi, güvendim" falan deme boşuna; * karı seni aldatmış lan, daha büyük güven kırıcı ne olabilir? günlük 100 liraya taksicilik yapıyorum diye ağlıyormuşsun; ağlama! ayda 3 milyar yapar lan. insanlar taş taşıyor amk ayda 600-700 asgari ücret alcaklar diye. haklıyken haksız duruma düşersin gözümde, hatta bakiyim düşmüşsün bile. şimdi sevgilin 4 aylık hamileymiş, doktora götüremiyormuşsun; şu haberde tek acıdığım o bebek zaten. onun dışında ne sen ne sevgilin ne eski eşin ne eski eşinle kırıştırdığını iddia ettiğin adanaspor'lu futbolcu... hepinizi üst üste koysak bir adam etmezsiniz.
not: hacı sen ne bok yedin de 20 milyon dolar kazandın lan? olm ben hayatım boyunca çalışsam o kadar parayı birarada görmem. bu parayı kazanmak için ne yaptıysan o işi yapmaya devam etsene panpa. çünkü basit matematik hesabına bakarsak günde 100 lira kazandığın işten daha çok kazandırması lazım ki 20 milyon dolarlık birikim yapabilesin... ha pardon, veliahttın deme sen; miras falan filan. hatta hayat ne garip vapurlar filan...
ferrari marka araba alındıktan sonra kişinin ilk söylediği cümledir. benimkisi şöyle:
daha neyin derdindesiniz beyler. ülke olmuş terör yuvası, doğudaki insanlar rahat uyuyamaz olmuş, ölüm olmayan gün yok, şehit haberleri kanıksanır olmuş, siirt'te patlayan bombadan sonra "terör artarsa sınır ötesi operasyonlar da artar" diyen bir başbakan ortalarda dolaşıyor, sınırın içi terörist kaynarken kamp bombalıyoruz diye milletin gazı alınıyor; daha devam edeyim mi, tutuklu amirallerin sayısı görevdeki amirallerin sayısını geçmiş, aynı anda hem israil'e hem suriye'ye hem güney kıbrıs rum yönetimi'ne hem yunanistan'a laf söylüyoruz, balbay'lar hala içeride, başbakan'ın yeğeni 50 kilo esrarla yakalanıp "içiciyim" dediği için serbest bırakılıyor, daha neler neler...
siirt'i, diyarbakır'ı, ankara'yı, şırnak'ı, hakkari'yi * sınır ötesinde zanneden bir oksijen tüketicisinin söylemi.
nefret ediyorum bunu söyleyenden; yüreğim küfür dolu. ama hiçbirini söyleyemiyorum zira sözlüğü/yazarı koruma sebebiyle silinecek yazdıklarım. 9 vatandaşın öldü diye dünyayı ayağa kaldırdın da bu gece ölenler senin vatandaşın değil miydi? bu çocuklar da haketmedi mi dünya'yı ayağa kaldırmaya? ki bu çocuklar vatanlarını savunuyorlardı...
play station oynamaktan devreleri yakmış çocuktur.
normal zamanda atamadğı gollerden sonra kol bozuk diye bağıran çocuğun, kolunu kırıp alçıya aldırdıktan sonra verilen işleri yapmamak için bahaneler uydurmasıdır.
baba: evladım düzgün yap şu işi!
çocuk: kol bozuk yeaa..
ertesi hafta takımı ceza alacağından karısı maça gidecektir ve çapkınlık yapabileceği bir 90 dakikaya kavuşacaktır. maç sırasında "benim kocam şu an ne yapıyor?" sorusu kadınların aklına gelmez...
ehe ehe ne komik olurdu biliyor musun, hani biz erkekler de gidiyoruz ya hani her hafta stada, ehe hani biz de 90 dakika düşünmüyoruz ya "karım/sevgilim şu anda ne yapıyor?" diye, ehe hani böyle....
seyircisiz maç cezası verildiği takdirde maçlara kadınların gideceğini öğrenen ve stada gitmekten büyük keyif alan kadının yapacağı harekettir.
rakip takım ve taraftarları hakkında kocasını evde gaza getirir, "rakip takım taraftarları sizin için 'orospu çocuğu onlar' diyorlarmış; şimdi sen bu lafı yemezsin di mi?" der. o adam da gider küfreder maçta, sahaya ayakkabısını fırlatır... takım cezayı alır, adamlar evde tıkılır kalır, kadınlar stada koşar.
bu kadınlardan her şey beklenir beyler; ayık olun!
ha işin şöyle de bir bok kısmı var; adama sormazlar mı "senin uçağının ülkemiz hava sahasında ne işi vardı" diye?
neyse ki bu süreçlerin hiçbirini yaşamayacağız; zira habere göre uçakla atılan yardımlar devam edecekmiş. ne zamana kadar? bir sonraki sefer o uçaksavar mermisi uçağımıza isabet alıp onu düşürürse topu kime atıcaz acaba?
"bu entry sözlüğü/yazarı yasal yönden zor durumda bırakabilir" uyarısı/tavsiyesi sebebiyle/sayesinde uludağ sözlükte gördüğüm/görmek zorunda kaldığım; ve maalesef hayal kırıklığına uğratan durumdur.
atatürk'e, türk'lere ve türk'lüğe, kürt'lere ve kürt'lüğe, insanların kutsallarına, laiklere, türbanlılara, fenerbahçe'lilere, beşiktaş'lılara, galatasaray'lılara, türk silahlı kuvvetleri'ne, daha sayayım mı, kemal kılıçdaroğlu'na, darvin'e, marx'a, mustafa sarp'a her gün denilmeyen kalmazken, nefret söyleminin bini bir para olduğu bir ortamda nedir bu korkunuz? kim korkuttu bu kadar sizi-bizi-hepimizi?
size de kızmıyorum aslında, dükkanı açık kalsın diye belediyeye ters düşmemeye çalışan esnaflık yapıyorsunuz; kısmen haklısınız da... benim kızdığım özgürlük diye bik bik öterken konu kendisi olunca mangalda kül bırakmayana. kendisini kutsallaştırana, dokunulmazlaştırana, korku salana... liderlik ettiği halkı korku ve öğrenilmiş çaresizlikle donatana...
not: bu yazının başlığı ve tanım kısmını içeren ilk cümlesi haricindeki her bir harfi semih cumhuriyeti başbakanı semih'e yazılmıştır. çünkü ona yazılmazsa bu yazı da silinir.