dersim olayları sırasında idam edilen seyit rıza'nın torunu. dedesinin ingiltere dışişleri bakanı'na mektup yazdığı iddialarına "bu iddiayı asla kabul etmem. dedem, hiçbir zaman ingiliz ajanı olmadı. çünkü bu mektubu yazacak dili, tercümanı, kudreti yok. mektubu o sırada suriye'ye sığınan nuri dersimi, yani baytar nuri yazıp, dedemin imzasını atmış. sanki dersimde'ymiş gibi olayları anlatmış." şeklinde cevap vermiştir.
rengi kıyafetiyle uyumludur ama biraz daha kısa olsaydı şöyle 6 cm falan uygun olurdu. hoş ne giyse laiklerimiz eleştirir o da ayrı bir mesele çünkü kadın başını örterek zaten laiklerimizin gözünde kaybetmiş, gerisi teferruat olarak kalıyor.
banane aşkından düştüysem dile.
tutamam bir tek dal. dünlerim oyalar.
neyleyim sen yoksan. kaç yazar.
hergün sarıyor, defalarca vuruyor.
inan dinmiyor, aşkın dinmiyor.
gel gönül sızısı gel biraz.
sanma yaz burası. hep ayaz.
bari son sefere çıkmadan.
sar dola beni bağrına bas.
gel gönül sızısı gel biraz.
sanma yaz burası. hep ayaz.
bari son sefere çıkmadan.
sar dola beni bağrına bas.
banane aşkından düştüysem dile.
tutamam bir tek dal. dünlerim oyalar.
neyleyim sen yoksan. kaç yazar.
hergün sarıyor defalarca vuruyor.
inan dinmiyor. aşkın dinmiyor.
gel gönül sızısı gel biraz.
sanma yaz burası. hep ayaz.
bari son sefere çıkmadan.
sar dola beni bağrına bas.
gel gönül sızısı gel biraz.
sanma yaz burası. hep ayaz.
bari son sefere çıkmadan.
sar dola beni bağrına bas.
saçma sapan iddia. izmir nasıl alınıyor ya? izmir zaten türk toprağı değil mi? adamlar her yerde bölücülük yapıyorlar. bu ulusalcı denyolar var ya, dam dayaklık bunlar. halihazırda zaten izmir'de akp'nin %30 küsur oyu var, keza antalya'yı akp aldı ama chp'nin orada %33 oyu var. şimdi neresi kimin?
bugün izmir'i chp alır, yarın akp alır, öbür gün bir başka parti gelir o alır yönetir ve günü geldiğinde gider. demokrasi budur. bırakın artık şu 30'lu yıllarda kalmış çöp dolu kafayı.
silivri'de tutuklu bulunan gazetecilerle görüşmesine izin verilmeyince hararetli bir şekilde "neden 30 yıldır karanlığa ışık tutan bir gazeteciyi göremiyorum" diye haykıran bağyan. sorsan insan hakları savunucusu, özgürlükçü falan. türkiye'de cezaevlerinde yatan hangi masumları ziyaret edip dertlerine derman olmaya çalışmış bugüne kadar? hiiç. var bu işte bir bityeniği.
gençliğin kendini ifade etme şekli. bir sesini duyurma, bir kendini fark ettirme sloganı. 90'ların sonuna gelindiğinde iyiden iyiye kendisini hissettiren bir hal aldı bu slogan.
sol kanattan açılan bir orta, elmander'in bütün vücuduyla bir yay gibi geriye doğru esnemesi, gelişine sert ve düzgün bir vuruş, direğin tam dibinden hedefe giden top bu goldeki önemli ayrıntılardır.
osmanlı devletinde noterlik işlerini kadı veya naibler yapardı. 1877'de bunlara "mukavelat muharriri" denilmiş ve bu isimde bir tüzük yürürlüğe girmiştir. 1913'te katib-i adil kanunu muvakatı kabul edilmiştir. osmanlı devletinde, hukuki işlemlerin vesikalandırılmasına son derece önem verilirdi. çünkü bu, dini bir emirdi. bunun en açık delili de ağzına kadar dolu olan devlet arşivleridir. ülkemizde 1939'da noterlik kanunu'nun kabul edilişine kadar, bu kanun yürürlükte kalmıştır. bugün 1512 sayılı noterlik kanunu yürürlüktedir.
noterlik mesleği, 1512 sayılı noterlik kanunu ve bu kanun gereğince hazırlanmış noterlik kanunu yönetmeliğince düzenlenmiştir.*