Mahir çayan ın suni denge teorisinde önemli bir yer kaplayan, toplumsal - ekonomik olgudur. Bir nevi sanal refahtır.
Muktedirler ve üretenler arasında siyasal zor ile saglanan zorunlu bir uzlaşıdır.
baskı ve yasalarla saglanan depolitizasyon sonucu halk, elinde avucundakini de kaybetmemek kaygısı ile iktidarla statükonun degişmemesi konusunda bir nevi gönüllü anlaşmaya varmıştır...
Asgari düzeyde yaşamını sürdürmesine yetecek -aslında olması gereken- ulaşım, saglık,teknoloji v.b gelişmelerden payına düşenle yetinmesi, mutlu olması ve isyan etmemesi polis -asker-yasalar ve siyasal zor ve medya gazı ile saglanmaktadır.
wilhelm reich ustaya da bir selam çakıp konuyu kapatalım;
“Asıl açıklanması gereken, neden aç insanın çaldığı ya da sömürülen adamın grev yaptığı değil,
neden aç insanların çoğunun çalmadığı ve sömürülenlerin çoğunun greve gitmediğidir.”
naçizane, onlardan biriyim efendim. flake tütün ile Flue-Cured tütünler arasındaki farkı ayırd edebilenler gerçek pipo kullanıcısıdır.
her tüttüren pipo içicisi degildir hanımefendi... nargile ise apayrı birşeydir bayım.
(bkz: şizofreni) - "Hastalarda genelde gerçekle hayal dünyasını ayırt edememe, mantıksal düşünme yeteneği kaybı, normal duygusal tepkiler verememe ve toplumsal kurallara uyamama "
başbakan danışmanlarının diş politikamızın zavallılıgına kılıf uydurmak için yaptıgı tarif.
"loneliness " tek başına olmaktan kaynaklanan depresyon halidir.
insan başbakanını ancak bu kadar güzel anlatabilir, bravo danışman..!
kentlilerin asla anlayamayacagı duygu. N.B.Ceylan'ın mayıs sıkıntısı filminde iliklerinize kadar duyarsınız.
"Kasabalar, adeta birbirinin kopyasıdır ve devletin şekillendirmesi kasabaların hücrelerine sinmiştir. Her kasabada ufak fakat modern olduğunu ve varlığını devletin bir parçası olarak sürdürdüğünü haykıran bir meydan vardır mutlaka. Bütün yolların çıktığı, kasabanın gururu bir meydan!"
" Kasabalarda hayat bozkırda yapılan yolculuklara benzer. Her tepenin ardında 'yeni ve farklı bir şey' çıkacakmış duygusu, ama her zaman birbirine benzeyen, incelen, kıvrılan, kaybolan veya uzayan tekdüze yollar.
"Sürekli kasabada yaşayanlar, onun haline, uyuşukluğuna, amaçsızlığına alışmıştır. iki arada bir derede kalmak kasabanın olduğu gibi onların da kaderidir artık. Mayıs Sıkıntısı'ndaki Emin gibi ömürlerin vakfedildiği bir iş edinmeden vaktin geçmeyeceği bu kasabalarda boğulmak için şehirden gelmeye de gerek yoktur. Saffet gibi gençler de kasabaya sığmaz. Kendileri olamazlar kasabada. Aslında bu da kasabanın kaderidir. Kasaba, ne şehir olabilmiş ne de köy kalabilmiştir. "
"....Easy come, easy go, will you let me go.
Bismillah! No, we will not let you go.
(Let him go!) Bismillah! We will not let you go.
(Let him go!) Bismillah! We will not let you go.
(Let me go.) Will not let you go.
(Let me go.) Will not let you go. (Let me go.) Ah.
No, no, no, no, no, no, no.
(Oh mama mia, mama mia.) Mama mia, let me go.
Beelzebub has a devil put aside for me, for me, for me. "
burda sözü edilen tabii ki insan götü dür. kırmızı bir şebek götünde ya da eşşegin götünde bu simetriyi göremezsiniz.
estetik, eşitlik, oran insana - hele ki cinsi latiflerimize gayet adaletli ve görkemli olarak bahşedilmiştir.
otururken , yürürken v.s.güle güle ve dikkatli kullanalım. son.
not- bu başlık bir ukteydi...ilginçti, gözleme dayalıydı. canlandırmayı görev bildim.
"paranoid kişilik bozukluğu" klasmanında en sık rastlanan semptomlardan biri olan sarkastik davranışların, nispeten elitist kişilerde tezahür etme durumu.
Alay ve ironiyi kekolar beceremez diyor yani kibarca...
SINEAD O'CONNOR un güzel bir şarkısıdır. bir "ukte" ydi , canlandı.
"From the silence, from the night
comes a distant lullaby.
Cry--remember that first cry,
Your brother standing by.
And lot of loved-- beloved sons of mine.
Sing a lullaby; mother is close by.
Innocent date-- such innocent eyes!--
Envy stole your brothers life.
Came home murdered piece of mind.
Left you nightmares on the pillow.
Sleep now...
Soul-- surrendering your soul.
The heart you not whole.
For love, but love walked on.
Cast into the dark.
Branded with the mark--
of shame; of Cain.
From a garden of God's light,
to a wilderness of night.
Sleep now; sleep now... "
Dün gece Mecliste görüşülen torba yasanın içerisine TMMOBye ilişkin bir
madde alelacele sokularak AKP oylarıyla kabul edildi.
Bu yasa, AKPnin halka ve halkın örgütlerine karşı sürdürdüğü intikam
operasyonunun bir parçasıdır. AKPnin asıl hedefi ise, kıyıların yağmalanmasının,
kentlerin talanının, parkların yıkımının, derelerin satışının, doğanın sermayenin
hizmetine sunulmasının önündeki her tür engeli kaldırmaktır.
AKP, istediği kamu kurumunu dilediği gibi özelleştirmek istemektedir.
AKP, istediği dereyi sermayenin insafına vererek kurutmak istemektedir.
AKP, istediği meydana, parka el koyarak halkı kent meydanlarından sürmek
istemektedir.
AKP tüm kurumlara, meslek örgütlerine, sendikalara el koyarak diktatörlüğünü
yukarıdan aşağıya her alanda pekiştirmek istemektedir.
TMMOBye saldırı bu yüzden kente, doğaya, emeğe ve özgürlüğe saldırıdır. Bu
saldırı bütün sokaklarıyla direnen memleket olan Geziye bir saldırıdır. Halkın
direnişine saldırıdır.
AKP iktidarı artık bilmeli ki, bu ülke çoğunluk diktası ile yönetilmeyi
reddetmiştir. Bir gece ansızın çoğunluk oylarıyla çıkarılan yasaların sokakta
hükmünü yitirdiği görülmüştür. AKPyi uyarıyoruz. Bu intikam operasyonlarını
derhal durdurun. Halka ve halkın örgütlerine saldırıdan vaz geçin. TMMOBye
dokunmayın.
Çünkü biz, Gezide ve ülkenin dört bir yanında ayağa kalkanlar şimdi bütün
gücümüzle TMMOBye sahip çıkacağız.
Alper TAŞ Bilge Seçkin ÇETiNKAYA
Eş Genel Başkan Eş Genel Başkan