ömer sevinçgül ün ilk baskısı 2004 yılında yapılmış ince, naif ve derinlikli denemelerden oluşan kitabıdır.
bu naif ve nazlı kitap beni cağaloğlu sokaklarında az peşinde koşturmamıştı. *
okurken insan "bunu ben yazmış olmam lazımdı, ben! tam ona... göre ama kim?" demekten kendini alamıyor. öyle samimi, öyle hafif ve yaşama dair ki...
bugünlerde kendimi bu kelimeyi* ağzımı doldura doldura söylerken birkaç kere yakaladım. kime, ne için, ne dugularla söylediğimi hatırlamak bile istemiyorum ama artık lügatımda vardır kendisi.
"I'm all at sea
Where no-one can bother me
Forgot my roots
If only for a day
Just me and my thoughts sailing far away
Like a warm drink it seeps into my soul
Please just leave me right here on my own
Later on you could spend some time with me
If you want to
All at sea
I'm all at sea
Where no-one can bother me
I sleep by myself
I drink on my own
Don't speak to nobody
I gave away my phone
Like a warm drink it seeps into my soul
Please just leave me right here on my own
Later on you could spend some time with me
If you want to
All at sea
Now I need you more than ever, I need you more than ever, now
You don't need it every day
But sometimes don't you just crave
To disappear within your mind
You never know what you might find
So come and spend some time with me
We will spend it all at sea
Like a warm drink it seeps into my soul
Please just leave me right here on my own
Later on you could spend some time with me
If you want to
All at sea"
enteresandır.
sözlüğün yaş ortalamasını mı desem, zevk eşiğini mi desem, ne desem tam olarak bilemedim ama sol çerçevede ki survivor başlıklarının çokluğu ve başlıklara itibar bana buna benzer şeyler çağrıştırdı.
hoş ben sözlükle sınırlandırdım tüm ülke izliyor neredeyse... acı be, gerçekten.
tamam haydi açın belgesel izleyin demiyorum ama ne bilim ya, survivor ya bu daha ne denebilir ki bunun hakkında ve bunu hala izleyenler hakkında!
aklı evveller için sanardım ama ülke de bu kadar aklı evvel olduğunu kabullenemedim.
şoför bey trafik kurallarına o kadar riayet ediyor ki, emniyet şeridine geçerken bile taviz vermiyor örnek davranışlarından. tabii birde taktik geliştirmiş abimiz şöyle ki;
emniyet şeridinde önünde araç olmadan ilerlemiyor. olur da karşıdan eds ye yakalanacak olsa yada ters istikametten trafik polisi falan gelse keskin bir sol manevrayla yırtmak için.
not:adamı normal şeride sokmak için yarım saat * ben kendimi yırttım nerdeyse.
istanbul'un taksicilerinden öğreneceğim daha çok fazla şey var gibi... hayırlısı.