16 Aralık 2024 günü oynanacak Cincon-Trabzonspor maçını izlemeye gidecek olan federasyon başkanı için, bu hareketini provakasyon olanak gören hıyartolar çıkmış. Herifi hiç sevmem; fakat sanırsın adam, Yunan ve Ermeniler maç yapıyor da ona gidiyor gibi konuşuyorlar. Salak mısınız yavrum siz? Zati 5 atıp gönderirsiniz hem ibrahim hem de Trabzon'u. Yalan mı?
Hacıosmanoğlu ile kapışan Cincon ve başkanı, bu hafta Fener Beşiktaş'a kaybettiği zaman: Hacıosmanoğlu kral adamdır süper başkandır, demezse bir şey bilmem. Bunlar 6 puan öne geçince, dilleri bir taraflarına kaçan cibiliyetteler. Yanağını okşatır, olayı çözerler. Hayatları palavra.
Deniyor ki; Galatasaray kırmızıyı sadece kendi formasında görüyor. Yalan! Külliyen yalan! Vişneçürüğü-turuncu renk içinde kırmızıyı seçen renk körüdür, ötesi değil. Ofsaytımsıyı gören hakemsinin ağır astigmat ve miyop olabilmesi gibi bu da olabilir. Mümkün :-).
Yeni Ak-it itlerinin yaptığı sözde ön alıcı habere göre Beşiktaş, Maccabi Tel Aviv takımı ile yapacağı maça çıkarsa... Gerisini yazmayacağım.
Beşiktaş'a şeref öğretmek, iktidar yalaması Ak-it Gazetesimsisinin haddi değildir. Beşiktaş, şerefli bir Türk takımıdır ve hep öyle olacak. Maccabi Tel Aviv takımı tabiki çıkarını güder. Gerçek bir gazete olsaydın, isveç ve Finlandiya için NATO üyeliğine olur verenlere saydırır, mecliste el kaldıran evet oyu verenlere kaydırırdın; çünkü domuz pastırmasını kutsal kitabımız üstüne koyup yakan birinin kayrıldığı ülkelere olur verenlerin, islami açıdan değil şeref, insanlıkla dahi bağı yoktur. Sesiniz niye çıkmadı o vakit? Diliniz nerenize kaçmıştı? BOP'çuya laf edemeyenlerin hezeyanları işte.
Apo iti'nin oraya çıktığı ve konuştuğu gün yapılması gereken hadisedir. Aslında bu olmadan da gerçekleşse fena olmaz. Oradakilerin alayı çıtır çıtır yanarken "vah" diyen Cedidacer'i milksinler. Bizim Kayseri yöresinde öyle derler de :-).
Garip kulun başına ne işler gelir ne çileler çekilir, bilinmez bu hayat gailesinde. Bir keresinde, diye başlayan dimağlardaki tebessümlü anılar da bizimdir, hüzün veren acı gülüşler de... ıstırap dolu alemin, kederli delibozuk sakinlerinden başkaca neyiz ki biz? Elin erse gözün görse ne fayda. Dilin doğruyu demez, gönlün hakikate ermez olduktan sonra...
Yarı belgesel yarı film tadında bir eser. Görüntüleri ve konusu gayet güzel ve çarpıcı. Esasında basit bir anlatımı var. Günümüz saçma sapan iğrençliklerinden bahsetmiyor ve göstermiyor. Çocuklarla izlenebilecek filmlerden biri.
Yukarıdaki linkteki haber gerçekten ilginç: Okçu Bhilal "Bu Fatih Altaylı denilen ahlaksız adam askerlerin postallarını yalıyordu, askerler 'Kalk' dediğinde kalkıyordu, 'Yat' dediğinde yatıyordu bu adam" gibisinden konuşmuş. Ulan, bana Fatih Altaylı'yı da savunduruyorsun ya, ben sana ne diyeyim. Bhilalciğim; o da senin gibi "bedelli" bir vatandaş. Ona asker botu yalamayı öğretmişler, sana da başka bir şey illaki öğretilmiştir. Arap ordusu değil ya bu! Misal; üç köşe teşkil, ordu jimnastiği, sıfırlamak... Sıfırlamak derken piyade tüfeğini kastediyorum, yanlış anlama bebiş. Binali'nin oğlu olacak o komarbaz dobi, daha rütbeleri bile bilmiyor, albayın karşısında taş kağıt makasını sere sere oturuyor. Sen yine iyisin :-).
Yemin ediyorum, bu herif çıkıp Fenerli olduğunu söylese; Fener'den soğurum. Siz bu herifin tuttuğu Fransız desteği ile kurulmuş burjuva Ermeni kuruculu takımı nasıl tutuyorsunuz, aklım almıyor. BOP'çu bile, bu angut Rasim kadar itici değil :-).
Çok salak bir takım bu Gang Goys. ilk maç 8-2 bitecekken; 3-2 zor bitirdiler. Bugün için 5-0 olacak maçı zar zor 1-0 bitirdiler. Bir de kendi defanslarında kaptıkları topla şov yapmaz mı bu Goyslar? Kaptırmıyorlar da yavşaklar. Sağından atıp solundan geçiyor, çarşıya gönderiyor, gönderemediklerini de manava çırak veriyordu bu Goyslar. Ben sizin... Salak bu çocuklar ya :-).
Çok Avrupai olmasına rağmen temiz bir sesi ve güzel yorumu var. Şarkısını çok beğendim. Nakarattan sonraki bölüm çok güzel tatlar bıraktı. Dimağım çok dolu galiba :-).
Yazmayı istediğim çok şey var; fakat 3 çocuk ve eşim, bir de işim bütün vaktimi alıyor. Bazen güzel şeyler rahat zamanlarda değil, en sıkışık kargaşanlıklarda çıkıyor; ama yine de daha fazla zaman ayırmak isterdim. Polemiklerle, bilgi değiş tokuşlarıyla, insan profillerini incelemekle, yeni fikirler öğrenmekle zaman geçirmek güzel oluyor. Buranın kıymeti de bence bunda. Farkına varmak gerek.
O formayı yakanın Türk Bayrağı yakandan farkı yoktur. Fenerbahçeliler de hiçbir zaman kimsenin formasını yakmamalıdır. Bunu açık yüreklilikle söylüyorum. Lige daha yeni çıkmışsın; bu düşmanlık nedir, be kahpenin evladı! Fenerbahçe tertemizdir ve tarihiyle asil Türk Milleti'nin asil bir neferidir. Ordinaryus çocukluğunun lüzumu yok.
Bu 3'lünün Avrupa maçları için lig maçları ertelenmiş. Bazıları ağladığımı iddia edecektir; haklılar doğrusu. Ben diyelim ağlıyorum; fakat Cincon, bu gibi kollanışlar için ağlamaktan fazlasını yapmış olsa gerek. Ataistler bunu da açıklasın bakalım :-).
Dilleri bi' taraflarına kaçmış cinconlular'dır. Hadi diyelim bu herifin ne mal olduğunu bilmiyorsunuz ve efsaneniz oldu, sonra da kaçıp gitti. Buna ses etmiyorum. Peki bu dingil hem Akape'den vekil seçilip hem de TRT'den paraları hacılarken sırf kendi takımınızın "efsane oyuncusu" diye mi sesiniz çıkmıyordu, cevap verin! Hata kula mahsus ve affolunur; ama bile bile yapılan yanlıştır ve affedilmez. O vakitler tek Cinconlu'nun dahi sesinin çıktığını duymadım. Siz busunuz işte, ötesi değil. Bülent Ersoy sizden daha delikanlı, emin olun!
Yeniden Refah Partili biri, Filistin devlet başkanının TBMM'de konuşma yapması için BOP'çuya çağrıda bulunmuş. BOP'çu da buna kızıp herife "kafadan sıkıntısı var" filan demiş. Fatih Erbakan da "bizim sayemizde cumhurbaşkanı seçildin, unutma" diye cevap vermiş. Bunun üzerine habercilik ilkesi gereği ve etik olarak ismini veremeyeceğim önemli biri "yiyin birbirinizi ete, için birbirinizi suya-süte para vermeyin" demiş :-).
Bu animasyona Çin yapımı bir anime filmi diyebiliriz. Farklı ve güzel. izlediğimde pişman olmadım. Bir şeyleri mantıklıca yerine oturtmaya çalışırsanız izlemeyin daha iyi :-).
Vatana destek vergisi... Muzip bir şaka değilse eğer; Türk kimliği bulunan gurbetçiler yıllık 2000 avro ateşleyeceklermiş. Öyle kuru kuruya Tayyipist olunmaz canım benim; pamuk eller cebe. Cami imamı bile bayramda seyranda cemaati kalabalık görünce "camiye destek bağışı" istiyor. Bizim baş imam da bunu düşünmüş olabilir. Tabiki haber doğru ve gerçekleşirse...
Eleştiri, meseleleri düzelteceğine inandığın insanlara yapılır. BOP'çu Recep'in düzeltebileceği hiçbir şey yok. "Akışına Bırakmışlık Sendromu" ya da bir başka deyişle "koy sütünü rahvan -o kimse artık :-) -içsin" ruh hali yaşamamız bundandır. Koskoca Ezrail'i de eleştiremeyiz ya birader :-).
Çünkü Kurtuluş Savaşı'nda şehidi olan tek büyük Türk takımıdır. Cincon zati destek vermemiş, savaş sonu Fransızlar'ın övgüsüne dahi mazhar olmuştur. Fenerbahçe ayarında hizmeti dokunmuş tek bir kulüp var: Ankaragücü... Şehit Arif'in hatırası dahi Fenerbahçe'nin diğerlerinden farkını net şekilde gösteriyor. Atatürk'ün kendi el yazısıyla tarihe not düştüğü, müzemizdeki evrakın bir başka numunesi Cincon-Kartal'da var da ben mi bilmiyorum? Dediğim gibi: Fenerbahçe baba takımdır. Hiç değilse kurucusu Ermeni bir Burjuva değildir. Bu bile yeter sebeptir. 18 yaşıma kadar bilmeden saplantılı şekilde Galatasaraylı idim. Amcamın oğlu sayesinde... Aklım erip gerçekleri gördüm, tarihi araştırdım, Allah hidayet verdi, doğru yolu buldum, Fenerli oldum. Darısı diğerlerinin başına.
Şu Cincon'un Fenerle oynadığı maçları rekor sayı elde edilmesi adına sezon sonlarında yaz tatillerine konulmasını ve resmi rakama dahil edilmemesini öneriyorum. Herifler, böylece yatışlarla rekoru dünyada bile eşi olmayan sayılara çıkartabilirler. Bence mantıklı :-).
Paran yoksa alaman donu,
Film bitti bu E.T.'nin sonu,
19.05'te kutladık şampiyon Cincon'u,
Aşkın olayım Pikardi, patlat balonu,
Üfeledi Fener'im hafta sonu şu
Cincon'u :-).