... deyip de her türlü yeni çıkan elektronik aletlere -tabi maddi durum el verdiğince- atlayıp evi bir çeşit teknoloji çöplüğüne dönüştüren tiplerdir genelde.
özellikle türkiye gibi iyilik yap denize at anlayışının hakim olduğu bir yerde insanları çok mutsuz edebilecek ve hayal kırıklığına uğratabilecek düşüncedir.
ingilizceyi yeni öğrenenlerin çeşitli kullanımlara göz gezdirmeleri için yazılmış tüm basit seviyedeki story'lerdir. ne komikliğine komik, ne korkunçluğuna korkunç, ne de bir anafikre sahiptirler. ama yazarlar baya para kaldırır tabi. o da ayrı konu.
tam istediğiniz şekilde bağıramamak, yatkınsanız küfür edememek, ve de maddi olarak da bağımlıysanız babanızın düşüncelerini paylaşmak durumunda kalacağınız olay. zevkli bişi değil yani çoğunlukla.
tanım: kimsenin böyle bişey hissettiğine inanmamayı gerektiren düşüncedir.
ancak zirvede bırakmak diye bişey de vardır kanımca. en azından hatırasına saygı duyulması için, en azından iyi hatırlanması için, ki bununda en az başarılı olmak kadar önemli olduğunu gördük biz galatasaraylılar ikinci Fatih Terim döneminde. hiçbirimizi memnun etmedi bu durum aslında fatih terim'in kendisini olduğu kadar. sanırım buna da bir itiraz olmaz.