Ankara'da hizmet veren tercüme ofisi. Çok defa hizmet aldım, işlerini zamanında teslim ediyorlar. kızılay yerine tepe prime da ofis açmalarının bunda etkisi büyük, kurumsal bir işletme.
son zamanların en önemli yazarlarından biri olduğunu düşünüyorum ve geleceği de çok parlak.
Haberdokuz.com sitesinin genel yayın yönetmenliğinin yanı sıra Vahdet gazetesinde de köşe yazarlığı yapıyormuş.
siyasi analizleri ve araştırma-inceleme tarzındaki yazıları çok yerinde. Özellikle üniversiteler, gençlik ve politik konularda kaleminin hiç bozulmamasını bu duyarlı çizgisini sürdürmesini diliyorum.
parayla kitap basan ve sonra da "biz yayıncıyız" diyenlere inat, düzgün bir şekilde işini yapan ve hiçbir ücret almaksızın yazarların kitabını yayınlayan yayınevidir.
Bir arkadaşımın buradan çıkan kitabı şu anda 3.baskısına giriyor ve kendisine birçok yayınevinden teklif geliyorsa bu adamları takdir etmek gerekiyor.
Umarım bu etik davranışları diğer yayınevlerine de örnek olur.
3 gece konakladığımız kuştur'dan kesinlik hiç memnun kalmadık. havuzu son derece pis ve kalabalıktı. Hayatınızda göremeyeceğiniz kadar çok çocuğun olduğu bir otel düşünün öylesine bir bölge olmuş, kendinizi kreşin ortasına düşmüş gibi hissedebilirsiniz. Personel sayısı yetersiz olduğu için genelde içecek alırken sıra beklemek zorunda kalıyorsunuz.
Havuzdan sizi zorla çıkartabiliyorlar saat 19'a doğru. Burada sinirlerinizi korursanız kavga etmezsiniz, sinirli biriyseniz o saate kalmayın, canınızı sıkmayın.
plaj tek kelimeyle skandal, otele ait olmayan bir halk plajı var, kimin girip çıktığı belli değil, ayrıca doğal plaj kısmında 10 şezlong var, gerisi üst kısım ve doldurma. Plaj ve kumsal keyfi aramayın, yok.
yemekleri idare eder, odalar çok kötü. her yere çok uzak odalar ve tuvaletlerinden kokular geliyor. 2 farklı odada farklı sorunlar yaşadık. Birincisinde yoğun bir koku, diğerinde ise yerden 30 cm yükseklikteki bir tuvaleti kullanmak zorunda kaldık. Çünkü yapan iç mimar hatalı yapmış.
Yemekler fena değildi, bunun dışında paranıza yazık etmeyin, başka tesislere bakın ve mümkünse biraz daha uzak çevreden bakın.
pepee çizgi filmi Türkiye'deki özellikle gelişim çağındaki çocukların yakından ilgilendiren yanıyla büyük bir takipçi kitlesi kazanmış durumda. Hatta bazı ailelerin çocukları nedeniyle pepe'nin takipçisi haline geldikleri yorumları yapılıyor.
Pepe'nin animasyon tekniği açısından başarılı olduğunu söylemek zor. Ancak ekranlarda kösterilen çizgi filmlerin genellikle batı kaynaklı olmaları, yerel kültürler açısından olumsuz yorumlanıyor. Çocuklara zeybek, horon gibi türk kültüründen bölümler sunulması önemli bir gelişme.
pocoya olarak bilinen yabancı versiyonuyla ilistirasyon bakımından neredeyse aynı olan yerli pepee'nin özgün yanı ise seslendirme ve işlediği konular.
hakikaten ilginç bölümleri olan bir çizgi filmdir. şimdiden bazı tezlerin inceleme konusu olmuş bile.
terör örgütü mensuplarının kimlik kontrolü yaptıkları rezalettir. sonrasında yaşananlar ise tam bir skandal, dekan öğrencileri arayıp "sizin güvenliğinizi sağlayamayız, okula gelmeyin" diyor.
ankara siyasalda bir erkek öğrenci az sonra olacaklardan habersiz okul kütüphanesinde ders çalışıyordu.
dışarıda ise örgüt yandaşı bir grup kendisini takip etmekteydi.
içeriye giren üstleri başları dağınık bir grup, ders çalışan öğrenciyi zorla dışarı çıkardılar. dışarı çıkartanlara göre bu öğrenin suçu milliyetçi olmasıydı.
kendilerini okulun asayişi olarak gören örgüt yandaşları, düşüncelerinden dolayı insanları faşist olarak yaftalıyorlardı.
yere batsın paranız yere batsın yardımlarınız dedirten skandal açıklamadır. Açıklamayı yapan ismin çalışma ve sosyal güvenlik bakanı olması ise sinirleri bozmaktadır.
şehidimizin, kahramanımızın kızı gözde tekelioğlu 21 yaşında türkiyenin önde gelen üniversitelerinden ortadoğu teknik üniversitesinden mezun olmak üzere
başkalarının çocukları gibi özel şoförlerle, makam araçlarıyla, yüzlerce korumayla değil, elinde şehit yakını kartıyla toplu taşıma araçlarını kullanarak okuluna gidiyor
1 nisan günü okulundan çıktıktan sonra bindiği özel halk otobüsünde hayatı boyunca unutamayacağı bir travma yaşadı.
okulunun önünden araca bindikten sonra muavine şehit yakını kartını gösterdi. muavin şoföre dönerek gaziymiş dedi gözde durumu düzelterek şehit yakını olduğunu vurgular. şoför hem ücretsiz biniyorsun, hem de duraktan binmiyorsun diye azarladı
şoförün derdi 2 liraydı onun için karşısındakinin insan olup olmadığı, şehit yakını olup olmadığı önemli değildi.
gözde bu saygısızlığın karşında yanlış yerden bindiysem, almasaydınız.
şoförün cevabı ise korkunçtu karşısında genç bir kız ve hepsinden de ötesi şehit kızı olmasına aldırış etmeksizin s.ktir git lan dedi hem de onlarca kişinin önünde
hayatında görmediği karşılaşmadığı bir şoktu bu gözde için otobüste onlarca yolcu kafalarını çevirmekle yetindiler, yaşananlara en başından beri şahit olmalarına rağmen. sanki değer yargıları, insanlıkları sınırlandırılmıştı
yaşadığı travma sonrası otobüsten inen gözde aracın plakasını aldı 06 br 9676
gözde, otobüs şoförü hakkında şikayetçi oldu. tüm girişimleri yaptıktan sonra, şikayetine cevap geldi hem de babasının şehit edildiği günün 20.yıldönümü 18 nisan 2014 tarihinde:
ilgili şikayetinizle ilgili olarak görevliler uyarılmıştır
vizyon koleji'nin yönetim kurulu başkanı, yaşam koçu.
ağaç yaşken eğilir sözünü bilen insanların gözlerini kapatarak evlatlarını emanet edecekleri bir kolej projesini hayata geçirerek, takdirleri üzerinde toplamıştır.
Türkiye'de belki de en iyi kampüs tipi eğitimin verildiği Vizyon koleji'nin sahibidir de kendisi.
Basından çıkan haberlerden de anlaşılacağı üzere istanbul'da kurulan devasa bir kolej. Kampüs tipi bir eğitim modeliyle, farklı bir yaklaşım sergilemişler. Kuruculuğunu uzun yıllar Ankara'da eğitim çalışmaların yapmış Cem Arıtuluk yapıyor.
Eğer bu projeye büyürse Türkiye'deki kolej ve özel okul algısı da değişecektir.