oyle bir ortam baskısı var ki üzerimizde, kaç kişiyle sevistigimiz kaç kişiyi sevebildigimizden cok daha önemli sayılıyor. rakı sofralarının adabı bozulup sağdaki soldaki hatunlar kesilirken, kimse birbirine aşk nedir diye soramiyor o masalarda. reddedilisler, terkedilisler grup sohbeti sansürlerine takılıyor hep. masalardan bizi biz yapan şeylerden uzak, yalandan delikanlı tavırlarıyla, içimizde aşkı doğru dürüst tarif edememenin burukluguyla kalkıyoruz, içimize atıyoruz.
genellikle yabancı dil öğretmenliği vs okuyanların başına gelen bir durumdur. kanka bizim bi ödev var bi zahmet yapiversen şeklinde mühendislik ogrencilerinde cok moda olan bir taleptir. ne yazıktır ki bizler hic o mühendis arkadaşlardan "ya bizim eve bi atölye kurucaz gel de bi ayar çek" talebinde bulunamayiz.