kendini her konuda uzman sanan bir yaşam formu. bi futbol yorumcusu kılığında görülüyor, bi gün gurme, öbür gün müzik yorumcusu, bir gün genç yetenek avcısı... arada bir manken/şarkıcı birini salıyor piyasaya (bu reklamların karşılığını ne şekilde alıyordur biliyorsunuz)
olayı zorunluluk diye nitelendirmek yanlıştır, olsa olsa can sıkıntısını geçirecek bir gereklilik, bir ihtiyaç denmelidir buna. ayrıca iş mecburiyete bindi ya, ilkokul yılları geldi aklıma. düşünün, üniversiteye başladığınız ilk gün ve hoca tahtaya liste yazdırıyor:
- çocuklar not alın, haftaya kadar x yazarın ders kitabı, 2 ortalı harita metod bi tane de ipod alıp gelmezseniz derse almam. tamam mı?
soracağı soru karşısında kızacağınzı veya kafanızda kötü yönde düşünce oluşacağından emin insan cümlesi. genelde ''yok yau sor gitsin'' nidasıyla karşılanır, soruya kızsanız bile bozuntuya verme imkanınızı çoktan buharlaştırmış bulunursunuz.
frank miller'ın çizgi romandan filme uyarlanmıştır. requiem for a dream'le beraber hayatımı sikmiş filmlerden biridir.
''old man dies, young girl lives, fair trade...''
ve
''worth dying for, worth killing for, worth going to hell for. amen.''
- abovv bak bak hem çakmak hem de kamera. birader kaça aldın onu?
- falan usd.
- ebiyuvv sesi de alıyor mu bu?
- for sure.
- mahmut gel şuna bi bak lan. gavur yapıyo abi.