bir babanın, iki evladını kıyaslamasına benzer.
bu babanın torunlarıyla beraber bir çok üyesi olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, kıyaslamalardan uzak, mutlu bir aile olarak yaşaması bence daha faydalı. * nu metal ucubesini hepsinden ayrı incelemek gerekir; "metal" sayılsa da, melez ve faydasız bir tür olarak görüyorum.
-edit-
stress atmak için oynanmaması gereken warcraft haritası.
icefrog tarafından sürekli değiştirilen "recipe" leri okumadan ezberden "item" yapılmamasını neredeyse her versiyonda bir kez yanılarak hatırlamak zorundasınız. yoksa "lotar" için aldığınız "claymore" un "mithril hammer" olması gerektiğini anladığınızda iş işten geçmiştir.
oyun beşe beş iki takım, toplamda 10 kişi ile oynanırsa zevk alınabilir.
"stress atmak" amacıyla girilmiş bir oyundan sinir hastası olarak çıkılabilir. bunun belli başlı sebeplerini maddelersek;
+ haritaya oyuncu ararken, aranan oyuncunun standardı belirtilir (pro,noob,vs..). ancak kendine güveni bol "noob" oyuncular hemen hemen her "pro" partiyi rezil etme becerisine sahiptir.
+ küfür yaygın bir iletişim aracıdır. bir süre "nasıl olsa bir oyun, boşver" denilir, ancak karşınızdaki "hem suçlu hem güçlü" oyuncu oyunu bırakıp sadece size küfretmeye odaklanmışsa siz de bu boka bulaşmaktan kendinizi alıkoyamazsınız.
+ neredeyse hiç bir oyun beşe beş tamamlanamaz. map hack kullananların "şanssız" bir kısmı oyun başında düşer. düşmeyenleri de oynayacağınız oyunu zehir eder.
+ takım oyunu oynamayan oyuncular yüzünden sürekli eksik atraksiyonlara girer, ölürsünüz. "nc" den çıkmayan biricik oyuncumuz oyunun sonuna kadar orada kalmaya devam eder; bir de bakmışsınız karşı takım "base" inizde halay çekmeye başlamış.
+ oyunlarımdan gözlemlediğim kadarıyla son dönemlerde eurobattle'da vlad+vanguard yapmak moda olmuş (ursa'yı tenzih ediyorum)*. vanguard birkaç "hero" dışında gereksiz bir "item" olup, genellikle beceriksizlerin ölümünü geciktiren bir aparattır. "dps" karakterlerin verecekleri hasarı bir yana bırakıp bu gibi destekleyici malzemelere yüklenmesi, "disable" oynayan figüran bir oyuncunun sinirlerini bozar elbette. ilk karşılaşmada, işe yaramayan "vanguard oyuncuları" yerle bir olacak, sonra takım elemanlar birer birer yeri yalayacaktır.
sinir bozan yüzlerce sebep yazılabilir. entry içeriği daha önce oynamış/oynamakta olanların anlayacağı "dilde" yazılmıştır. aman merak edip girmeyin, vakit öldürecek o kadar iş varken bir saate yakın zamanı bir partiye bağlamayın. tft server'lardaki çocuklarla çocuk olursunuz.
counter strike oynayan gençlerimizin m16 ve m4a1 benzetmeleriyle yarıldığım silahtır.
mekanik açıdan benzerliği bulunmayan, kalibre olarak birbirinden faklı olan bu silahların karşılaştırılması saçmalıktır.
sanıldığının aksine ak 47, atış/isabet kabiliyetinden değil, ucuzluğu bakımından "gariban" ülkelerce tercih edilmiş bir silahtır. rus yapımı bir ak 47 çeliğinin, diğer üretici ülkelerin çeliklerinden geç şişmesi ve namluyu kullanılmaz hale getirmemesi silahın üstün özelliği olarak gösterilebilir. ancak "fason" tayvan ve kuzey kore imalatları için aynısı söylenemez.
yeni nesil piyade tüfekleri ile karşılaştırıldığında atış/isabet yüzdesinin düşük olduğu görülür. bir diğer özelliği de en kötü koşullarda bile saat gibi çalışabilmesidir; yağmurda, çamurda, dağda, eyfel kulesinin tepesinde, cehennemin dibinde...
bütün kaşarlar arasında tostu yapılamayan yegane kaşardır.
sınırsızı isteyen bu kaşar türünün faunası adından da belli olduğu gibi internet ortamıdır. 1970 yıllarının başında 15 bilgisayarın birbirine bağlı olduğu, "internetin atası" sayılan "arpanet" adlı projede ilk kaşara rastlanmışmıdır bilinmez ancak, amip gibi bölünerek çoğaldıkları isviçreli bilim adamlarınca kanıtlanmıştır.
bir de bunların türlerine göre özel yetenekleri mevcuttur;
+ çoğu "fotoşopar" dır. bu beceriyle, bir kova boktan "mona lisa" çıkarabilirler.
+ evin en düzgün yerinden, sağ kolun 45 derece havaya kaldırılmasına müteakip çekilen resimler kullanırlar. resmin %45 i kolu, %35 i arkaplanı, sadece %20 lik kısmı ise yüzü oluşturur. resim detayları için 1. maddeye dönebilirsiniz.
+ konuşmaya "slm" diye girip, 5 dakika içerisinde "canım, cicim" kullanmaya başlayabilirler, paniklemeyin. cilalı taş devrinden, sanayi devrimine adım atmanın ne sakıncası olabilir ki?
+ facebook gibi arkadaşlık sitelerine takılıyorsanız ve buradan bir etkileşiminiz varsa, bu tip kaşarların 1000+ sayıda arkadaşları olduğunu göreceksiniz. korkmayın, arkadaş sayısı ve duvarındaki yazıların fazlalığı kaşarımızın işinde ne kadar başarılı olduğunu gösterir. hepsi ile muhabbeti olmamasına karşın "kötü günler" için yedekte yüzlercesinin beklediğini unutmayın.
+ çok uğraşmayın. eğer kahvaltılık bir internet kaşarıysa, gerçekte gördüğünüz ile fotoğraflardan gördüğünüz o "kaşar" birbirini asla tutmayacaktır. resimlerde görünenden 125 kilo fazla veya 65 cm eksik bir boy ile hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. ısrarlar sonucu birim fiyatı yüksek "eski" veya "küflü" dediğimiz bir internet kaşarı ile "karşılaşabilme" şansına sahip olabilirseniz, hemen olay mahalinden kaçıyorsunuz. malum, işin kompetanı eski kaşarlar internet ortamından çok nadir ayrılırlar. bir çıkarı olmadan ortamını terketmez, senin gibi binlercesi ile oynar.
heh, sonuna geldim galiba. yazılanlar tecrübe ile sabittir. ben yaşamadım tabi, arkadaş yaşamış o şeeetti *** .
tüm zamanların en iyi türk rock grubu olarak mor ve ötesi'ni gösteren "otoriteler" bunu müziğin kalitesine göre mi yoksa satılan albüm sayısına göre mi değerlendirmektedir bilmiyorum. ancak türkiye'de, tv kanalları ve radyolarda "para konuşur"; popüler olmak zor bir olgu değildir. mor ve ötesi kötü bir grup değil elbette, ancak bu etiketi alması gereken daha bir çok kaliteli grup arasından sadece mor ve ötesi'nin gösterilmesi oldukça şaşırtıcı.
"müzik otoritesi" olmasamda; bugüne kadar dinlediğim en iyi türk rock albümünün nekropsi'nin "mi kubbesi" olduğunu söyleyebilirim.
2010'un sıcak bir yaz akşamı.
eyleme çıktım, thayyeap harçlara %1275,5 zam yapmış bi protesto edelim dedim. seneye de üniversiteye girerken burka giyme zorunluluğu çıkacak, şu an yasa tasarısında. allahtan erkeklere burka zorunluluğu yok, onlar için de cüppe, sakal ve takke kreasyonu hazırlamışlar.
sıhhiye'den yardırırken bi bakıyorum. anam her yer polis! dönerciler, işportacılar bilimum esnaf telefon kulübesine giriyor (süpermen misali), çevik kuvvet olarak çıkıyor. part time polislik yapmaya başlamışlar meğer. bayrak satan amca, simitçi.. meğer onlar da sivil polismiş...
dayak yerken kafamı bir an kaldırma cesaretini buluyorum. o da ne! bizim komşunun tıfıl oğlu hüsamettin. "sende mi lan brutus!" dememe kalmıyor eleman kulağıma fısıldıyor: "abi napalım geçim derdi. iki dakka idare et, dayağını yabancıdan bari yeme." diyor. tamam sağlık olsun hüso diyorum.
herkesin polisi kendisidir. pardon, kendi vicdanı olacaktı..
kazıkazandan envantere girmemiş mühimmat çıkarabilmek, yeni açılmış paketten içilen ilk sigaranın elde patlaması, polisin gardroba girip don ve atletler arasına "planlar" atması ve evde hışımla freedom fighters oynarken "sisteme düşman bu!" diye gözaltına alınma ihtimallerini kapsayabilir. imkansız diye bir şey yoktur.
atraksiyon mu arıyoruz, neme lazım koyun gibi yaşamak dururken.
z yerine s harfi kullanan kızlar bununla yetinmezler. "süper" e "süfer", "çok" a "çoq" diyerek p ve k katilliği de yaparlar. gerçi bütün harfleri değiştirebilme ve sesli harf kullanmama gibi yetenekleri mevcuttur. "harf yutma aurası" na sahip olduklarından, türkçe konuşmaya/yazmaya çalışan normal insanları da etkileyebildikleri görülür.
türk kaşığıyla iskandinav boku yemenin güzel örneklerinden biri.
videoya şu an erişemiyorum ama şu yorumları gözü kapalı yapabilirim böyle bir oluşuma:
+ elin iskandinavı "hristiyanlık bize zorla kabul ettirildi, atalarımız öldürüldü!" diyor, ayrıca satanizm hristiyanlığa karşı başlamış bir akımdır, bunu bilmiyorlar mı yada bildikleri halde "satanist karizma" nın arkasına mı sığınmaya çalışıyorlar.
+ e madem milliyetçisin, sen gidip elin dinini neden kabul edersin? git babalar gibi "gök tanrı" dinine dön de gören sana türkçü desin koçum.
+ tamam metal dinliyorsun, bende dinliyorum ama bokunu çıkarmıyorum öyle. "lan bugün ne yapsak; hem türk milliyetçisi olsak, hemde ne biliyim ipne puşt gibin bişi, şöyle karizma falan olsak" diye birbirini kafalayıp sonra "hadi voltranı oluşturduk yaşasın satanist türkçüler" demiyoruz.
+ e harbi satanistsiniz, aleister crowley'i bi inceleyin, goetia olaylarına bi girin ödünüz bokunuza karışmıyorsa devam edin. belki daha gerçek satanist bile görmediniz hak veriyorum bu ara gazınıza.
mc hammer'dan "can't touch this" eşliğinde en az bir kez dansetmiş kızların (birçoğu şimdi orta yaşlarında annedir) rağbet etmiş olduğu giyecektir (rahat olduğu için giymiş olanları tenzih ediyorum*). kabartılmış saçlar, plastik pastel renk küpe ve bilekliklerle imaj tamamlanır, 90 ların karizması yaratılır.
edit: pop müzikten sınıfta kalacağım, orjinali "U" can't touch this *.