sulu ortamda moleküllerin apolar kısımlarının birleşmesine neden olan kuvvettir. apolar moleküllerin su içinde su ile temas alanlarını en aza indirme eğilimlerinin sonucudur.
we no speak americano şarkısıyla tam anlamıyla insanın beynini ütüleyen sevenlerine saygı gösterdiğim ancak kendimce rezil bulduğum bir şarkıya sahip gruptur.
evet efendim. çağımızda hala şarkı söylediğini sanan şarkıcılardan biri olan doğuş, o kadar rezil bir sese sahiptir ki tüm insanların sesi onun sesinden iyidir.*
ders boyunca amerika'nın israil ile ilişkilerinin türkiye'ye yansıması hakkında komplo teorileri üreten ve tenefüs zili çaldığında yine hiçbir şey anlatmadığını farkeden ingilizce öğretmeninin son anda dersi kurtarmaya çalışmasının sonucu telaffuz ettiği kelimeler bütünüdür.
"evet çocuklar bu konuyla ilgili let someone do something' i bilmeniz yeter" deyip sınıftan çıkmıştır kendisi. daha sonra bu kelimelerden çıkarabildiğimiz tüm anlamları çıkarmamıza rağmen ingilizce sınavından 3 ün üzerinde alan kimse olmadı. sınıftaki 22 kişinin yaklaşık 15'i 1 almıştı. sonra da hocalar bize suç bulmuştu "ne kadar tembel öğrencilersiniz siz" diyerek. hatırladım kederlendim sözlük. mazur gör.*
su yosununda bolca bulunan mikroskobik boyutlardaki tardigratların susuz ortamda kaldıklarında geçtikleri evredir. bu evrede uygulanan çok yüksek radyasyon, basınç, sıcaklık vs. onları etkilemez ve bir damla su ile tekrar hayata dönerler.
(bkz: cahillikler kitabı 2)
insanın hayatı boyunca yaşamış olduğu en üzgün andır.
pazar akşamıydı. arkadşımla birlikte yurtta fizik yazılısına hazırlanıyorduk. sınava girmemek için neler vermezdim diyordum... sonra babam aradı telefonu açtım. ne yapıyorsun nasılsın. konuşma fasılları. sonra iyice lafı dolandırmaya başladı. 'baba ne oldu' dedim. 'oğlum x abin vefat etti' *dedi. bir anlık beynim durdu. düşünemiyordum. sonra hıçkıra hıçkıra bağırmaya, ağlamaya başladım. kalktım. kitabımı topladım. saat 9 du. eve gitmem. sonra da cenazesine gitmem gerekiyordu. ablamı aradım. sesi normaldi. ama benimki berbattı. hemen anladı bir şeylerin ters gittiğini. sonra biri mi öldü dedi. 'x ...' dedim. ve ablam çığlık attı. teli kapattım artık kendimi kontrol edemiyordum. yarım saat kadar sonra kendime geldim. valizimi hazırlıyordum. ama saat 10 olmuştu. yurttan çıkmak için öğretmenlerden birinden izin kağıdı gerekiyordu. uğraşamam onunla dedim. bahçe kapısına gittim çıkartmadılar. dizlerim zaten tutmuyordu. o halde izin kağıdı almak için belletici öğretmeni aradım. aldım izini. allahtan babam burdaki bir arkadaşına taksi yollatmış . ona bindim. garaja gittim ve otobüse bindim. eve vardığımda annem hala ayalamamıştı...
bu olayı hatırladığımda hep içimde bir burukluk hep gözlerimde yaş...
sözlüğü ayakta tutan en temel etkenlerden biridir. insanların kendilerini forumdaymış gibi hissedip her istediklerini istedikleri şekilde girmelerine engel olur.
tanrının kusursuz olmadığını, bedenin tanrıdan ruhun ise gerçek tanrıdan geldiğine inananların var olduğunu sandığı tanrı. gerçek tanrıya sadece ölerek ulaşıldığına inanırlar. dünyevi zevkler bedene zarar ve ruha zevk verdiği için dünyadaki kuralların tanrı tarafından otoritesi sarsılmasın diye konulduğuna inanırlar. dünyevi zevkleri yaşamlarının parçası haline getirirler.
(bkz: saçmalık)
başlığın böyle açılmasının nedeni karakter kapasitesi sıkıntısı çekilmesidir. zeka kapasitesi sıkıntısı çekenler için düzeltilir: bir arkadaşın eski sim kartını bloke etmek için kafadan** atılan 4 haneli pin giriş ekranına girildikten sonra telefonun* pini kabul edip açılması.
artık sokakta sıkça rastladığımız gençliktir. izlediği amerikan filmlerinin etkisi altında kalmıştır.
-canın cehenneme lan*
-10 dakika içerisinde bu soruyu çözemezsem öğretmene haber verin.
-senin sorunun ne hah?
+ahh... galiba şemsi amca kaza yapmış...
önceden msnde olan reklam.
artık tvler de saçmalamaya başladı. yakında virüs de bulaşır.
örn: virüs ilk olarak canlılarda. sonra bilgisayarda sonra cep telefonlarında görülmüştür. sıradakinin tv olmadığı ne malum.*
josepf finder tarafından yazılmış çok ilginç bir sonla biten kitaptır. okuduktan sonra insanın üzerinde 'bu adam ne kadar zekiymiş' etkisi bırakır. 2007 en iyi roman ödülü uluslararası gerilim romanları derneği ödülünü almıştır.
2008 eurovision şarkı yarışmasında isveç'i temsil etmiştir. Hero adlı harika şarkı ile yarışmaya katılmıştır ancak şov yetersizliğinden ötürü ancak 18. sıraya yerleşebilmiştir*~.
