hiç hatasız yaşamak. o kırılacak kötü olacak diye her hareketini temkinli yapmak. sırf kaybetmemek uğruna boynunda zincirle yaşamak. bir gün kaybedildiğinde ise en kötüsü benim hatam neydi diye düşünmekten çıldıracak noktaya gelmek. insan azıcık da olsa kendine yapılan bu haksızlığı meşrulaştırabilse her şey çok daha kolay atlatılırdı sanki.
sanırım adı köpekbalığı istilası idi. havadan yağan köpekbalığı bir esas oğlanı yutuyordu. aradan yarım saat geçince adam daha önce aynı köpekbalığının yutmuş olduğu oğlunun hoşlandığı kızla beraber elektrikli testereyle karnını deşip içinde çıkıyordu.
ben bundan daha deneysel bir film görmedim hayatımda.
ev yapımı ice tea'yi tavsiye eder misiniz diye sorduğumda hayır tavsiye etmem diyebilecek kadar dürüst garsonları olan muhteşem mekan. ayrıca del mundo ile birlikte bir dönem alsancak'ın en okkalı dedikodularına süje olmuştur.
kişinin sadece çevresinden dolanmasıyla bile ne kadar soğuk ve ürpertici olduğunu anlayabileceği kişi statüsüdür. üzerinden ne kadar zaman zaman geçerse geçsin bir anda akla düşüp 'cidden o kadar ıstırap verici olur mu ki' dedirtir.
ilginç bir şekilde ülkemizde komünist olduğunu düşünenlerce pek kabul gören bir anlayıştır. oysa bilmezler ki enternasyonel'den bizzat marx tarafından şutlanmıştır bakunin.
küçüğün rızası diye bir şey olmaz. zira razı gelebilecek yetkinlikte olsaydı zaten küçük olmazdı. o olsa olsa korkup sesini çıkaramaz ya da tehdide boyun eğip çığlık atamaz. sözde hukuk okuyup hakim adını almış andavallar da bağırmadı diye cezada indirim yapar.
bütün bir kış boyunca saç kurutma makinesiyle ısınmak zorunda kalmak, faturayı ödeyemeyince onu da kaybetmek. o gün bu gündür saç kurutma makinesi kullanmayı da sevemedim gitti.
hayatın geri kalanını garantiye almaktır. taraflardan biri ölünceye veya boşanılıncaya kadar gidişat bellidir. çiftimiz önce altınları satıp araba alacak sonra kredi çekip ev alacak ve 15 yıl onu ödeyeceklerdir. arada çocuk mocuk dışında pek de bir aksiyon olmayacaktır.
dolmuş, otobüs kuyruklarında sıraya girmek. kapı açıldığı anda izdihama sebep olmamak, en arkadakilerin en öndekileri nefessizlikten öldürmemesi. özellikle türkiye'de çok az bilinen bir detay bu maalesef.