benim okuduğum ilkokulda bir müzik öğretmeni nedense 1 aydan fazla kalmadığı için başka bir hoca gelir "sırayla şarkı söyleyin, ben dersime gidiyorum arada kontrol edeceğim sizi" deyip giderdi. biz salaklar da (tabii ki bir numaralı salak ben oluyorum) hoca gelecek korkusuyla tahtaya çıkıp sırayla şarkı söylerdik. en çok ben söylerdim ve hayır, hoca hiç gelmedi.
bir itiraf: petek dinçöz'den foolish casanova'yı söylemiştim ve tüm sınıf alkışlamıştı.
Benim için sayısızdır ama "best of carmenta" adlı eserimden sizin için bir bölüm yazacağım:
O gün 538714972 tane çeviri yapmıştım ve sözlüğümü hareket ederken gördüğüme yemin edebilirim. Kafam o kadar güzel, beynim falan akıyor burnumdan. Daha sonra masama bir metin daha geldi. Türkçe. Yani bana öyle söylediler. Rezaletti. Ben de hem beynimin akışının hem de pms'in bana verdiği yetkiye dayanarak ofiste carlamaya başladım:
+bu ne yaa? Bu nasıl bir metin? Benden bunu ingilizce, fransızca ve ispanyolca'ya çevirmemi mi istiyorsunuz? Benim bunu önce türkçe'den türkçe'ye çevirmem lazım! Hangi gerizekalı yazdı bunu?!
işte o anda ofisin arka taraflarından gür bir ses yükseldi. Gururla "ben yazdım" dedi. Evet, oydu. Genel müdür.
Gerizekalılığımı bir üst seviyeye taşıdım bugün. Bildiğim şehirde kaybolmayı falan geçtim. Önce çantamı okulda unuttum, almak için geri döndüm ve servisi kaçırdım. sonra kitaplarımı otobüste unuttum, final olarak da anahtarımı kapının dışında bırakmışım.
Anne her banyo yaptırdığında "n'olur sıcak suyla yıkama" diye ağlamak. Sebebi sıcak sudan yanmak falan değil, sıcak suyla yıkanırsam zaten kısa olan boyumun daha da çekeceğini sanmam.
Olayla alakalı ikinci bir şey:
Birinci sınıfta sınıfımın en minik çocuğu olduğumu fark etmemle eve gidene kadar ağlamam. Ağlamamdan korkup beni sorguya çeken anneme "eğer beni sıcak suyla yıkamasaydın boyum çekmezdi, böyle küçük olmazdım" diye isyan etmem.
Son 1 haftadır yıllardır yaşadığım şehirde yanlış otobüse, metroya biniyorum, feribotları kaçırıyorum ve bildiğim yerlerde kayboluyorum. Ya aşığım ya da gerizekalıyım.
Özellikle makyaj konusunda yardım arayanlar için adeta bir nimet olan sözlüktür.
Neredeyse bütün markalar ve ürünleri hakkında kullananların yorumlarını bulabilirsiniz. Almakta kararsız kaldığınız bir ürünü buradan araştırabilirsiniz.
Ortamı da çok güzeldir. Bildiğiniz kız muhabbetleri döner. Konu sadece makyajdan ibaret değildir tabii. Sadece makyaj birinci sıradadır. Onun dışında her şey de konuşulur.
Kendi adıma konuşmak gerekirse çok yararlı bulduğum sözlüktür.
Zirve başlıkları. Bursa zirvesini özletmiştir çünkü. Oysa ne kadar eğlenmiştik. Sonra kimseden ses çıkmadı tabii. Demek ki bir tek ben eğlenmişim. Neyse ya, Olsa da gitsek.
Bir de seri olursa kişiyi dünyanın en mutlu insanı yapar. Harry potter serisini hediye gelen son kitapla tamamladığım gün mutluluktan ağladığımı bilirim ben.
bir balık burcu kadını olarak şunu söyleyebilirim ki bu adamlar doğuştan çekici. dengesiz, umursamaz, bir anı bir anını tutmayan, ne yaptığını kendi bile bilmeyen, moduna göre sizi prenses yapan ya da dünyayı size dar eden ama yine de bırakıp gidemediğiniz biri düşünün. işte o ikizler burcu erkeğidir.
Sözlükten nur topu gibi bir sapığım olduğu için önce hesabımı sildirdim. Bir yıl kadar bir süre sözlükten uzak durdum. Sonra da gittim yeni hesap aldım.
O değil de sözlüğün hiç tadı kalmamış. Başlıklara bakıp çıkıyorum, yazasım gelmiyor eskisi gibi.
Hissettiklerinizin tadını çıkarın. Sonunda hayal kırıklığı olsa da aşık olmanın verdiği o istemsiz gülümseme var ya, hani dudakların kontrol edilemediği, çeneyi ağrıtan o gülümseme. işte o her şeye değer.
en son 2009'da aşık olmuştum. ondan sonra kimseye karşı aynı şeyleri hissedemedim. bu saatten sonra da olacağını sanmıyorum. aşk acısı bile özleniyormuş demek...