Dördüncü boyut geometric olarak fraktallar ve Hiperküple ifade edilir. Hiperküp, matematikte dördüncü boyutu iki boyutla temsil etmeye yarayan bir semboldür.
Hiperküpün merkezinde öz-kişilik bulunur. Hiperküp, merkezinden uzanan 8 köşegenle evrendeki herşeyle ilişki kurar. Dördüncü boyuttaki sonsuzluk, ilişkilerdeki bu sonsuzlukta yatar. Bu, parça –fraktal ölçümleriyle ifade edilebilir; sonsuz küçükten sonsuz büyüğe, diğer boyutlara dikey olarak ve onların aralarındaki aralıkları ya da parçasal-fraktal boyutları kapsayarak. Bu ölçütler büyüklük açısından bir atomun boyutundan bir galaksinin boyutuna kadar uzanır.
Hiperküp, merkez noktasını oluşturan 4 köşegenle kesilir. Bilinç halinde, merkez noktası kimliği ya da kişiliği-özü temsil eder. Bu dört köşegen sırasıyla,
1-5. Madde
2-6. Bilinç
3-7. Enerji
4-0. Kişilik Organizasyonunu temsil eder.
Dördüncü boyut, karmaşık sayılar ve fraktalların dünyasıdır. Diğer boyutlardan farklı olarak, dördüncü boyut yaşadığımız gerçek dünyadır. Dördüncü boyut, insan ve Doğanın uzay-zaman erimini oluşturur; burada geri beslenmeye bağlı olarak sabit-kararlı bir değişim vardır. Mandelbrot’un da keşfettiği gibi, dördüncü boyut yalnızca ilk üç boyutu içermekle kalmaz, aralarındaki boşluklar ve aralıkları da –fraktal boyutları da- kapsar.
Kelime: demeç
> >>>>>>>>>- ben şimdi masada oturdum veriyorum
> >>>>>>>>>- nası yaaa ??
> >>>>>>>>>- ya işte masada oturdum fotoğraf çekip yazı yazan tiplere
> >>>>>>>>>veriyorum.
> >>>>>>>>>- neee???
> >>>>>>>>>- ya alla alla masada oturdum böyle herkese veriyorum!
> >>>>>>>>>- pas be pas! of.. demeçti...
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>Kelime: helikopter
> >>>>>>>>>- Savaşta yaralıları kurtarır!
> >>>>>>>>>- Doktor!
> >>>>>>>>>- Değil...
> >>>>>>>>>- Sıhhiye!
> >>>>>>>>>- Değil, yukardan gelen bir şey...
> >>>>>>>>>- Ee... Allah?
> >>>>>>>>>
Kelime: dergah
> >>>>>>>>>- Hani böyle insanlar ulvi bir amaç için bir araya gelir aynı
> >>>>>>>>>mekanda
> >>>>>>>>>- Grup seks!
> >>>>>>>>>- Çarpılırsın valla!
> >>>>>>>>>- Ha... Tamam trafo!
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>Kelime: repertuar
> >>>>>>>>>Anlatan, şarkı söylemeye meraklı bir hatundur ve kelimeyi görür
> >>>>>>>>>görmez bu özelliğini iyi bilen hatun arkadaşına dönüp sorar:
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>- Benim neyim geniş?
> >>>>>>>>>- Kalçan!
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>Kelime: travma
> >>>>>>>>>- Hani düşüp kafanı kaldırım taşına vurursun da bi şey geçirirsin?
> >>>>>>>>>- Film şeridi?
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>Grup: Çüşşşşşşşş!
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>Kelime: terlik
> >>>>>>>>>- neyle yürürsün
> >>>>>>>>>- ayak!!!
> >>>>>>>>>- heh hani böyle ayakların üşür altında onlar olur böle yumşak
> >>>>>>>>>yumşak
> >>>>>>>>>- koyun!!
> >>>>>>>>>- yuh onun daha küçüğü ya, koyun dedi hödük!
> >>>>>>>>>- kuzu!!!
> >>>>>>>>>- allah belanı versin pas!
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>Kelime: diz
> >>>>>>>>>- pantolonu nereye giyeriz?
> >>>>>>>>>- bacağa?
> >>>>>>>>>- hah. bacaklarımızın ortasında ne vardır?
> >>>>>>>>>- oha!
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>Kelime: zebani
> >>>>>>>>>- allahın meleklerinden biri.
> >>>>>>>>>- cebrail.
> >>>>>>>>>- ilk üç harfi çizgili bir hayvanı çağırıştırıyor.
> >>>>>>>>>- zebrail?
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>Kelime: duvak
> >>>>>>>>>- kadinla erkek birlesmeden önce, erkegin kaldirdigi şey
> >>>>>>>>>- oha!
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>Kelime: ıskalamak
> >>>>>>>>>- dart oynarken neye atarsın?
> >>>>>>>>>- hedef tahtasına
> >>>>>>>>>- attın vuramadın mesela noldu?
> >>>>>>>>>- hedefi vuramadım
> >>>>>>>>>- tamam da nedir yani o olay
> >>>>>>>>>- tutturamamak, kaçırmak
> >>>>>>>>>- hayır nedir başka ismi var onun
> >>>>>>>>>- tam 12'den vuramamak!..
> >>>>>>>>>- oldu...
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>Kelime: telepati
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>-hani ben sana bir seyi anlatmaya çalisiyorum ama sozle degil
> >>>>>>>>>beyin dalgalariyla falan...
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>-ihihih neydiiii.. teletabi..!
> >>>>>>>>>-tamam tele'si kalsin kedilerin eline ne denir?
> >>>>>>>>>-buldum telepence
> >>>>>>>>>-offf beee bi kere de bil be...
> >>>>>>>>>Kelime: timsah
> >>>>>>>>>- abi boöle hani kertenkele nedir -hayvan -ne cins hayvani
> >>>>>>>>>- surungen
> >>>>>>>>>- ok abi bu kertenkelenin birkac beden buyugu
> >>>>>>>>>- ejderha
> >>>>>>>>>- ?!???!!(yuhhh)
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>Son kelime eger bilinirse oyun ve hesap girecektir.
> >>>>>>>>>Süre son 10 saniye
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>Kelime: lambada.
> >>>>>>>>>ekip1 bakan kisi: aha yandınız
> >>>>>>>>>ekip2 anlatan kisi: sen öyle san. söyle bakalim alaaddinin cini
> >>>>>>>>>nerede yasar.
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>ekip2anlayankisi: lambada
> >>>>>>>>>ekip1toptan: oha!
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>Kelime: van gogh (kulak tabu kelime)
> >>>>>>>>>- abi bu kisi bir organini kesen bir sanatci
> >>>>>>>>>- bülent ersoy!!!
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>Kelime: miras
> >>>>>>>>>- simdi diyelim misir'da deden var, bu artik yasamiyor, sana ne
> >>>>>>>>>birakir?
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>- piramit.(dedesi tutankamon ya!)
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>Kelime: cumhuriyet
> >>>>>>>>>- ataturk ne kurdu?
> >>>>>>>>>- kitap kurdu
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>Kelime: Uğur Dündar
> >>>>>>>>>- tv de program yapiyo hani yillardir
> >>>>>>>>>- reha muhtar? ali kirca?
> >>>>>>>>>- yok yok sarisin mavi gozlu
> >>>>>>>>>- Atatürk?
> >>>>>>>>>Biz: iptal!
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>Kelime: serüven
> >>>>>>>>>- abi macellan nasi biriydi?
> >>>>>>>>>- ne biliyim iyi biriydi heralde (birinci kopuş, ama duur)
> >>>>>>>>>- abi onu demiyorum neye düskündü?
> >>>>>>>>>- karıya kıza bi de içkiye olabilir (pes)
> >>>>>>>>>
> >>>>>>>>>Kelime: Mısır
> >>>>>>>>>- Keops nerde??
> >>>>>>>>>- Etiler!!
> >>>>>>>>>- allah cezani versin emre....
> >>>>>>>>>
- Dünya Kupası'nda ilk golü, Fransız Lucien Laurent 1930 yılında Meksika karşısında kaydetmiştir.
- Dünya Kupası'nda kendi kalesine ilk golü 1938'de isviçreli Ernst Rötscher atmıştır.
-Aynı maçta hem kendi kalesine hem de rakip kaleye gol atan tek oyuncu, Hollandalı Ernie Brandts'tır. 1978 Dünya Kupası'nda 2. turdaki Hollanda-italya maçında Brandts, hem kendi kalesinin hem de rakibinin ağlarını havalandırmıştır.
-Dünya Kupası'nın en hızlı golü, 2002 Dünya Kupası üçüncülük karşılaşmasında henüz 11. saniyede Türkiye'den Hakan Şükür tarafından Güney Kore'ye karşı kaydedilmiştir.
-1990 Dünya Kupası'ndaki ingiltere- Belçika maçında ingiliz David Platt'ın 119. dakikadaki golü atılan en geç goldür.
- Dünya Kupası'nda ilk kez hat-trick yapan oyuncu ABD'li Bert Patenaude'dir. ABD'li oyuncu, 1930 Dünya Kupası ilk turunda Paraguay'a karşı 3 gol kaydetmiştir.
-Sonradan oyuna girip gol atan ilk oyuncu Meksikalı Juan Basaguren'dir. Oyuncu değişikliğine izin verilen ilk Dünya Kupası olan 1970 Meksika'da ülkesinin El Salvador'u 4-0 yendiği maçta gol atmıştır.
-Danimarkalı Ebbe Sand, 1998 Dünya Kupası ikinci tur maçında Nijerya karşısında oyuna girdikten hemen 16 saniye sonra attığı golle, oyuna sonradan girip en erken gol atan oyuncu olmuştur.
-1982 Dünya Kupası'nda Macar Lazslo Kiss, sonradan oyuna girdiği El Salvador maçında kırılması güç iki rekora birden imza attı: 70, 74 ve 77. dakikalarda kaydettiği 3 golle hem kupaların en hızlı hat-trick'ini yaptı, hem de sonradan oyuna girip hat-trick yapan ilk oyuncu oldu.
- Dünya Kupası tarihinde gol atan en yaşlı oyuncu, Kamerunlu Roger Milla'dır. Milla, 1994'teki Rusya maçında takımının şeref sayısını kaydederken 42 yaşındaydı.
- Dünya Kupası'nda gol atan en genç oyuncu Brezilyalı Pele'dir. Pele, 1958 Dünya Kupası'nda ilk golünü Galler maçında attığında yalnızca 17 yaşındaydı.
- Dünya Kupası'nda oynadığı her maçta gol atan iki oyuncu vardır. ilki 1970 Dünya Kupası'nda oynadığı 6 maçta da gol atan Brezilyalı Jairzinho, diğeri de 1950 Dünya Kupası'nda oynadığı 4 maçta da gol atan Uruguaylı Alcide Ghiggia'dır.
- Dünya Kupası'nda oynadığı iki final maçında da gol atan oyuncular, Brezilyalı Pele (1958, 1970), Alman Paul Breitner (1974, 1982) ve Brezilyalı Vava'dır (1958, 1962).
- Dünya Kupası'nda iki ayrı ülke formasıyla gol atan tek futbolcu Robert Prosinecki'dir. Prosinecki, 1990 yılında Yugoslavya formasıyla Birleşik Arap Emirlikleri'ne ve 1998'de Hırvatistan formasıyla Jamaika'ya gol atmıştır.
- Dünya Kupası'nın 500. golü 1958'de iskoç Bobby Collins, 1.000 golü 1978'de Hollandalı Rob Rensenbrink, 1.500. golü 1994'te Arjantinli Claudio Canniggia atmıştır.
- Brezilya, 18 Dünya Kupası'nın tümüne katılan tek takımdır.
- 5 kez şampiyon olan Brezilya, kupayı en çok kazanan takımdır. Almanya ile birlikte 7 kezle en çok final oynayan takım unvanını da paylaşmaktadır.
- Dünya Kupası'nda oynayan en genç oyuncu, Kuzey irlandalı Norman Whiteside'dır. Whiteside, 1982 Dünya Kupası'nda Yugoslavya'ya karşı forma giydiğinde 17 yaşından 41 gün almıştı.
- Kupa tarihinde en erken oyundan atılan oyuncu, Uruguaylı Sergio Batista'dır. Batista, 1986'daki iskoçya- Uruguay karşılaşmasının 56. saniyesinde kırmızı kart görmüştür.
-Dünya Kupası tarihinde oyundan atılan ilk oyuncu Perulu Mario de Las Casas'tır. Casas, 1930 Dünya Kupası'ndaki Peru-Romanya maçında oyundan atılmıştır.
1.Dünya Savaşı'nın sonlarında Almanya'ya askeri hizmet nedeniyle gelen Polonya asıllı Amerikan bir babanın ve terzilikle uğraşan Alman bir annenin çocuğu olan Charles Bukowski 1920 yılında Andernach, Almanya'da doğdu. 2 yaşındayken Los Angeles'a taşındılar. 1929 Krizi sırasında Bukowski'nin babası sıklıkla işsizdi ve Bukowski'ye şiddet uygulardı. Bukowski, Los Angeles Lisesi'nden mezun olduktan sonra sanat, gazetecilik ve edebiyat dersleri aldığı Los Angeles Şehir Üniversitesi'nde 1 yıl okudu.
24 yaşındayken "Aftermath of a Lenghty Rejection Slip" isimli kısa öyküsü yayımlandı. iki yıl sonra bir başka kısa öyküsü olan "20 Tanks From Kasseldown" isimli eseri yayımlandı. Bukowski yayıncılık yöntemlerinden hayal kırıklığına uğradı ve neredeyse 10 yıllığına yazmayı bıraktı. Hayatının bu bölümünü A.B.D.'yi gezerek, çeşitli işlerde çalışarak ve ucuz pansiyonlarda konaklayarak geçirdi. 1950'lerin başında Bukowski, iki yıldan az bir süre A.B.D. Posta idaresi'nde posta kuryesi olarak çalıştı. 1955'te ölümün ucundan döndüğü alkol komasından dolayı hastaneye kaldırıldı. Taburcu olduktan sonra bir daktilo satın aldı ve şiir yazmaya başladı.1957'de Barbara Fry ile evlendi fakat 1959'da boşandılar. Bukowski, şiir yazmaya ve içki içmeğe devam etti ve sonra Los Angeles'taki postaneye geri döndü. 1965'te hiç evlenmediği Francis Smith'ten bir kızı oldu. 1969'da Black Sparrow Yayınevi'nden ömür boyu 100 dolar maaş teklifini alınca postaneden ayrıldı. Bir mektubunda şöyle bir açıklaması vardı "iki seçenekten birini seçmek zorundaydım: Posta ofisinde kalıp delirmek ya da yazmaya oynayıp açlıktan ölmek. Ben aç kalmayı seçtim." Posta ofisini bırakalı bir ay olmayalı Bukowski ''Postane ''ismindeki ilk romanını bitirdi. 1976'da Bukowski, Linda Lee Beighle ile tanıştı. iki yıl sonra birlikte Los Angeles'ta bir liman şehri olan San Pedro'ya taşındılar. Bukowski ve Beighle 1985'te evlendiler.
Bukowski,'' Pulp'' romanını henüz bitirdikten sonra 9 Mart 1994'te 73 yaşındayken San Pedro, Kaliforniya'da öldü. Ölüm töreni budist rahipler tarafından yönetildi.
ESERLERi
1.Kadınlar
2.Sıcak Su Müziği
3.Bir Tek Ben miyim Böyle Yaşayan
4.Postane
5.Pis Moruğun Notları
6.Kapalı Bir Kapıdır Cehennem
7.Gülün Gölgesinde
8.Sevimli Bir Aşk Hikayesi
9.Sıradan Delilik Öyküleri
10.Sarhoş Çal Piyanoyu, Vurmalı Çalgı Gibi, Parmaklar Biraz Kanamaya Başlayana Dek
11.Pansiyon Manzumeleri
12.Ölüler Böyle Sever
13.Shakespeare Bunu Asla Yapmazdı
14.Güneşe Uzan
15.En Kısa Andır Mucize
16.Güneş işte Burdayım
17.Kimse Bilmez Ne Çektiğimi
18.Kaptan Yemeğe Çıktı ve Tayfalar Gemiyi Ele Geçirdi
19.Pulp
20.Factotum
1584'de doğan Miyamoto Musashi, Japonya'nın en tanınmş savaşcılarından biri oldu. Bir Samurai idi ve 30 yaşına geldiğinde 60'dan fazla döğüşü kazanmış, karşıtlarının tümünü öldürmüştü. Yenilmezliğine güven getirdikten sonra, 'Kılıç Yolu' felsefesini biçimlendirmek için çalışmaya koyuldu. BEŞ ÇAMBER KiTABI'nı,1645 yılında ölmeden birkaç hafta önce çekildiği Kyushu dağlarındaki bir mağarada kaleme aldı
BEŞ ÇEMBER KiTABI, tüm savaş sanatları kaynakçalarının temel yapıtıdır; ama ardındaki -Zen, Shito ve Konfüçyüs düşüncelerinden etkilenen -felsefe, savaş sanatları dışında pek çok alana da uygulanabilir. Örneğin pekçok Japon işadamı, kitaptan bugün iş alanlarında bir rehber olarak yararlanmakta, satış kampanyalarını, Musashi'yi harekete geçiren aynı enerjiyle askeri harekatlar gibi örgütlemektedirler.
Musashi, Japonlarca Kensai ya da 'kılıç piri' kabul edilir. Yaşamının gerçekleri Batılı okura acımasızlık gibi görünse de, Musashi aslında dürüst bir idealin peşinde olmuştur, ve gerçekliği BEŞ ÇEMBER KiTABI'nda ortaya çıkar. Kitap muharebe stratejisi üzerine bir tez değildir; Musashi'nin deyişiyle, 'stratejiyi öğrenmek isteyenler için bir rehber' dir ve her rehberde olduğu gibi, içeriği daima öğrencinin anlık kavrayışını bir miktar aşmaktadır.