insanı telefonun icadına küfür ettiren sinir bozucu durum. sevişmeye başlamadan önce telefonların kapatılması ya da en azından sessize alınması gerekir. bir defasında, kuşadasında güzel bir tatilde otel odasında eski sevgilimle ön sevişirken başıma gelmişliği vardır. ön sevişmenin bitmesine yakın ki zamanlardan bir zaman telefonumun ısrarla çalmaya başlamasıyla, sinir bozucu sesten kurtulmak için nihayetinde telefona cevap ermek zorunda kaldım. arayan kişi dünyada en değer verdiğim varlık olan ablam olduğu için kızamadım da. o da sağolsun uzattı da uzattı konuşmayı. konuşmanın daha da uzamasıyla eski kız arkadaşımın yataktan kalkıp gitmesine istinaden dışarı çıkmak için hazırlanmaya başladığını görmem ise bünyemi elinden şekeri alınmış çocuk gibi hissettirmişti.
bilim teknik dergisinin geçtiğimiz aralık ayının kapak konusu da olan ilginç makale. aralık sayısını bir arkadaş verdiğimden dolayı şu an yazıyı kimin kaleme aldığını hatırlayamama istinaden kontrol de edemiyorum fakat oldukça ilgi çekici bir makaleydi. Evrenin dev bir bilgisayar olup olmama ihtimalini bütün ayrıntısıyla ve kuramsal fiziğin incelikli teorileriyl açıklanmaktaydı.
ilginç bir yükseliş öyküsü. malumunuz, ülkemizdeki ateist sayısı 20. yüzyılın ikinci çeyreğinden beri yavaş bir oranda artmakta. fakat son dönemlere (son 20-25 yıl) giderek artan bir şekilde gerek ateist gerekse agnostik ve deist sayısında büyük artış gözlenmekte ve bunun da, tarihte olduğu gibi akımlara dayalı bir seçim değil de (zamanında komünizm ortamında olduğu gibi), daha ziyade okuyarak, araştırarak, sorarak, sorgulayarak, mantığa dayanarak, bilim ve bilgiyi kullanarak gerçekleştiğinin gözlenmesi durumu daha ilginç ve sevindirici hale getirmekte.
senelerdir bir yaşam biçimi olmuş olan asosyallikten kurtulmayı sağlamayı amaçlayan yollardır. örnek olarak, telefon rehberine bir göz atılarak, birilerini bir şeyler yemeye veya içmeye davet edilerek başlanabilir.
"her gün binlerce masum bitki vejetaryenler tarafından öldürülmektedir. bu vahşete son verelim." sloganıyla, yıllardır sistematik bir biçimde maruz kaldıkları ve halen kalmakta oldukları büyük zulüm, mezalim, adeta bir soykırım, büyük vahşet altında olan ve bir avuç insanın savunuculuğunu yapmaya çalıştığı masum bitkilerdir. bitkilere karşı işlenen bu insanlık dışı vahşet bir an önce durdurulmalıdır.
cemaatçi kişilerin bulunduğu ortamlarda, tıpkı evrim kelimesi yerine tekamül kelimesini kullanmanın herhangi bir tepki çekmediği gibi, evrim teorisi terimi yerine kullanıldığında tepki çekmeyen mucize osmanlıca terim. sanırım cemaatçiler bile ne anlama geldiğini tam bilmiyor.
tıpkı 30 aralık ile 31 aralık arasındaki fark gibidir, yani gözle görülür hiçbir fark bulunmaz. yalnızca beşeri anlam yüklemeden kaynaklanan ve milyonlarcası tarafından varmış gibi davranılan farktır.
videolara yapılan yorumları, bu uzuuun sayfalar boyu yorumlarda insanların birbirleriyle yaptıkları tartışmaları, itişmeleri, çekişmleri, küfürleşmeleri okumak gibi video izlemekten daha güzel bir özelliği olan youtube'da karşılaşabileceğiniz, yaratıcılık sınıarlarını zorlayan küfürler. ilk örnek benden gelsin:
"adam diye doğuran orospu ananın kararmış yarrak kuyusu amından aldığım adet kanıyla yıkar seni sonra siker hayır olsun diye hayratını dikerim...yeni ölmüş akrabanın bızırını kesip yedirttiğimin akıtması..gülücüğünü siktiğimin şerefsiz gavatı..!!"
babası öldürülmüş, ailesi katledilmiş vs durumda olan insanların intikam ateşini biraz olsun söndürür idam cezası. fakat bunu, bu acıyı yaşamamış, ben aydınım, ben özentiyim bik bik bik diye dolaşan insanlar anlayamazlar.
her ne kadar erdemsiz gibi görünse de, genlerin yönlendirmesiyle ortaya çıkan durumdur. mevcut genlerimiz, evrimsel süreçte genetik materyalini beraber aktarmada "daha uygun" olanı seçerek aktarılan genlerin soylarıdır ve genler için uygunluk fiziksel uygunluktan ibarettir, nitekim genlerin iç güzelliğinden, huy güzelliğinden haberi yoktur.
bazen bir ırkın mensubu olan askerin başına ciğeri beş para etme adamların çuval geçirmesi, bazen o ırka mensup bir başkomisere yatacak yeri olmayanların tokat atması gibi çeşitli eylemlerle vuku bulan onur kırılmasıdır. dertliyim sözlük, benim başkomiserime artık milletvekilleri tokat atabilir olmuş. yazıklar olsun...
bu kızların çirkin olduğunu saniyeler içinde anlarsınız. profil resimleri olmaz, güzellermiş gibi davranıp trip atmaya, naz yapmaya çalışırlar ama bir yandan da sizi çekim alanlarına alabilmek için ellerinden gelen duygusallığı kullanırlar. bir de çok fazla yapışkan olup size gündelik hayatı zehredebilirler. uzak durulmalıdırlar.
dünyanın en hızlı büyüyen ekonomi ve endüstrisine sahip ülkelerin başında gelen ülkelerden olan vatanımızın güç ihtiyacını karşılamak için bir mecburiyet olan nükleer santrallere karşı çıkmaktır. nükleer santralden vazgeçmek bilim, teknoloji ve sanayiden vazgeçmektir, yani çağdaşlıktan, gelişmişlikten vazgeçmektir. ülkemizin 20 yıl sonra karanlıklar altında kalmasını istemek, muasır medeniyetler seviyesine erişememesini dilemektir.