Kaygısızlar dizisinin "eleman" rolünü canlandıran ve şu sıralar istanbul Şehir Tiyatrolarında aziz nesin'in toros canavarı oyununda başrol oynamakta olan aktör. çok iyi oyuncudur.
"Uluslararası satım sözleşmelerine ilişkin birleşmiş milletler anlaşması uyarınca satıcının yükümlülükleri ve sözleşmeye aykırılığın sonuçları" adında bir kitabı olan medeni hukuk doçenti. hoca konuyu kitabında gayet iyi anlatmış görünüyor. zira genel işlem şartlarının denetlenmesi konusunda yazdığı kitabı da iyiydi. fakültemin hala nadide hukukçular yetiştiriyor olduğunu görmek pek güzel.
2 Nisan'da Cumhuriyetçi Hukukçular Kulübü ile kamu politikaları ve kamuoyu araştırmaları kulübünün ortaklaşa düzenlediği istanbul Üniversitesi'ndeki panelde konuşan istanbul milletvekilidir. harikadır,candır.
ankara hukuk'ta da istanbul hukuk'ta da kitap okumadan, fotokopilerle geçen öğrenciler vardır. benim gözlemlediğim; ankara'da daha çoktur. ikisi de büyük hukukçular yetiştirmiştir ve büyük hukukçuları bünyelerinde bulundurur. bu iki şıktan ankara'yı seçenler ankaralı,istanbul'u seçenler istanbulludur.mühim olan hukukçu olmaya çalışmaktır. ben kendimce akademik bir değerlendirme yaptım ve istanbul hukuk fakültesinin her alanda esip gürlediğini gördüm.
bugün, Okan Bayülgen'in programında "indirimli öğrenci biletleri için niçin yüksek ücret ödeniyor" sorusunu "indirimli kart çıkarmakta belediyenin niçin münhasır yetkiye sahip olması gerektiği" başlığıyla cevaplayan belediye başkanı.
okuldaki en büyük teklonojik ilerlemenin ve en ileri teklonojik aletin ana giriş kapısındaki x-ray cihazı olduğu çıkarsamasına yardımcı olan sistemsizliğin ismidir.
TSK nın kurumsal kimliğine zarar veren, anlayışının her genelkurmay başkanıyla birlikte değiştiğini gösteren ve gelişerek değiştiğini söyleyenlerin başarı olacak göreceği olaydır.keşke bu muhtıra hiç verilmemiş olsa idi, diyeceğimiz olaylar kategorisinde yerini almıştır.
parçası bulunduğu millete hakaret etme,aşağılama hastalığı içinde bulunan gruba, bu meziyetini gösterme olanağı sağlayan başlıklardan biri. vazgeçin artık.
parçası bulunduğu millete hakaret etme,aşağılama hastalığı içinde bulunan gruba, bu meziyetini gösterme olanağı sağlayan başlıklardan biri. vazgeçin artık.
bir faaliyetin kamu hizmeti sayılabilmesi için ortak bir ihtiyacı karşılamaya yönelik olması ve devlete kanunla göre olarak verilmiş olması gerekir.faaliyeti devletin bizatihi yürütmesi gerekmez çeşitli usullerle özel kişilere de gördürülebilir.işi özel kişinin görmesi faaliyetin kamu hizmeti niteliğini sükut ettirmez.
efendim sanatçılar ülkenin gidişatı hakkındaki fikirlerini belirtmeyecek diye bir şey yoktur.bundan dahi rahatsız olanlar üstelik özgür düşünceden yana olduklarını da zannediyorlarsa, onlardan kaçınmak gerekir.şebnem ferah hep sanatçı duyarlılığını yansıtmıştır.yansıtmalıdır da.
bugün itibarı ile istanbul Hukuk Fakültesi'nin idare hukuku anabilimdalına dahil olarak derslere girmeye başlamış ve öğrenciler üzerinde olumlu bir intiba bırakmıştır.hoşgeldi,sefa geldi.
istanbul hukuk fakültesi hukuk felsefesi ve sosyolojisi anabilimdalında görevli profesör. modern toplum ve hukuk devleti, adında çok güzide bir eseri vardır.
Çok sayıda öğrenci alıyor olmasının kalitesini olumsuz olarak etkileyeceğinden korkulan yegane fakültedir.Sayın dekan her ne kadar bardağın çok sığ olan dolu kısmından görerek,kalabalık iyidir farklı insanlarla tanışmak güzeldir,dese de bu artık yeterli bir sebep değildir.feda edilen değer,fakültenin kalitesidir.Fikrimce kapanması gereken hukuk fakülteleri olduğu gibi,bizim fakültenin de kontenjanını azaltması için YÖK'e resmi serzenişte bulunması gerekir.Bu çok kolaydır,zira sayın rektör YÖK üyesidir.
Borçlar hukuku kapsamında ele alındığında halefiyet çeşitli şekillerle borç ilişkisi içinde veya dışında birinin ifasıyla alacaklıya halef olması,borçluyu alacaklı yerine takip etmesi,onun yerine geçmesi manasındadır.Müteselsil borçlarda,kefalette,rehinli malın üçüncü kişi tarafından kurtarılması ve borçlunun alacaklıya yapacağı beyanla gerçekleşebilir.818 saylı borçlar kanunu 109 vd.hükümleri,6098 sayılı borçlar kanunu 127 vd hükümlerinde düzenlenmiştir.
Tam üstteki entry'nin yanlışlığına bu bahiste dikkati çekmek gerekir. Zira hukuk,üstteki iddianın aksine devletin gücünü sınırlandırma,bu güç karşısında zayıf olan bireyi güçlendirme;dolayısıyla adalet idealide ulaşmayı hedefler.Gerçekten hukuk devletinin esas özelliği devletin karşısında bireyin özgürlüklerini kuvvetlendirmek,keyfiliği önlemek,kanunilik ilkesiyle hukuk güvenliği sağlamak ve ahlakları yaşanabilir kılmak falandır.Elbette devlet birtakım yetkilere sahiptir ve şiddet(zor) kullanma da buna dahildir.işte bu özgürlüğün sınırlarını katı şekilde hukuk çizecektir.Şayet sadece çizmekle kalmıyor ve bu yargısal denetimle uygulanabilir kılınıyorsa ve hatta toplumsal bir teamül haline gelmişse o zaman hukuk devleti vardır,denilebilir.Ayrıca hukuk devleti kavramını doğal hukuk anlayışıyla ele almak lazım gelir ki,kanun devletinden ayrılsın.Zira her kanun hukuka uygun değidlir.
laikliğin devletteki yansıması devletin dinsizliğidir.çünkü din gerçek kişiler içindir ve devlet tüzel kişiliktir.elbette bu demek değildir ki,devlet toplumun dini ihtiyaçlarını karşılamayacaktır.tam aksine devlet laik olmasının bir gereği olarak tüm dinlere aynı imkanı sağlamakla mükelleftir.Laik olmanın şahıstaki tezahürü ise şahsın kimsenin dini görüş veya görüşsüzlüğüne karışmıyor oluşudur.ona göre din ve vicdan özgürlüğü olmazsa olmazdır.eğer inanıyorsa bu onunla inandığı arasındadır.inanmıyorsa da yine kendi tercihidir.şu halde laik bir tüzel ya da gerçek kişiliğin bir genelleme yapmak suretiyle müslüman ahaliden nefret etmesi teorik olarak imkansızdır.bu sebeple olsa gerek,bu tür seviyece düşük başlıklar beni sözlükten soğutuyor vesselam.
"kabul etme" anlamındadır.esasen bir hukuk terimidir.şöyle ki,bir ülke bir başka ülkenin kanunlarını "olduğu gibi" kabul ediyor ve yürürlüğe koyuyorsa buna reception denir.bizde de 1926 'da isviçre medeni kanunu ve borçlar kanunun alınmasını mütakiben yapılan diğer iktibas hareketleri buna örnektir.
çocukken içindeki atlı karıncaya binebilmek umuduyla,yürüyen merdivenlerden çıkarken;aşağıya doğru masum masum bakmak suretiyle anneme duygu sömürüsü yapmışlığımın çok olduğu avm.hey gidi günler.