kalbi sıcak çocuktur.sobalı evde aile içindeki sobadaki külleri boşaltma,sobayı kurup kaldırırken sobanın borularını zorluklarla yerine takıp çıkarma dayanışmasında kendine bir iş bulan çocuktur. evi is bastığında annesinin söylenmesinden sıkılmış,aynı zamanda isten dolayı öksüren çocuktur.soba üzerinde daha bir güzel demlenen çayın,yapılan yemeğin tadının başka olduğunu bilen ve ayrıca soba üzerinde kurumuş kıyafetlerinin sıcaklığıyla diğer odada ısınabilen çocuktur.kısacası sobalı evde büyüyen çocuk; üşümekle terlemek arasında da ince bir çizgi olduğunu bilendir.
resmen alıp götürüyor insanı, mükemmel bir parça.bir kez dinledikten sonra vazgeçmiyo insan.klibinde çok farklı bir ruh hali var.herşeyiyle on üzerinden on.
sonuncusu keçi gribi olmak üzere kuş gribi,tavuk gribi,domuz gribi gibi başka çeşitleri de bulunan korkutan girplerdir.insanlar artık normal grip nasıl olur onu unuttu arkadaş.
iyi güzelmiş.en azından hesap sıkıntısı yok.1 simit 40kuruş 3 simit 1 lira olan yerlerde var.ee 3 simitten az alınca insan bir an için düşünüyo kazıklanıyor muyum diye.
Bağlanmayacaksın facebook'a öyle körü körüne, elinde telefon 7/24 mobil girmeyeceksin.Girmeyeceksin işte.Şarjın biter çünkü..Öyle herşeyi durumuna yazmana gerek yok ki, adam gibi takıl yeter.Kaptırmayacaksın kendini mesela, internet yavaşlarsa kırılırsın.Ve genellikle en önemli zamanda internetin yavaşlar. *
Nihat doğan gece yataktan düşmüş kalkmış tekrar yatmış yine düşmüş demişki: iyiki az önce yerden kalkmışm yoksa üstüme düşcektim.
sahtede olsa en çok güldüğüm repliği:P:P
insanların bu müzikten ne anladıklarını hala anlayamadığım, esrarengiz bişekilde yayılan bu müzik ne yazıkki ülkenin büyük bir çoğunluğunu etkisi altına aldı.kolbastının bile önüne geçen bu müziği bukadar popüler yapan nedir?telefon melodisi olarak kullanmaktaki amaç nedir arkadaş?pop müzik desen değil, thm veya tsm desen değil, yöresel ezgi desen değil, rock rap elektronik desen hiç değil...nedir bu müziğin türü? hadi çocukları anlarım.apaçi denilen o insanları da anlarım.sana noluyo be teyze amca...sen neden telefon melodisi yapacak kadar seviyosun bu apaçi müziğini??? (ya insanlar tuhaf ya da ben)
-Mutlu olmayı yarına bırakmak, karşıya geçmek için nehrin durmasını beklemeye benzer... Ve bilirsin o nehir asla durmaz.
-Her şey; bir sokak çocuğunun elini cebine sokabildiği kadar boş. Öznesi olmayan cümleler gibi değersiz. Ve senin "N'aber" soruna "iyilik" dediğim kadar yalan...
-Gölgeni en yakın dost sanırsın kendine; ama bil ki, oda mecbur olduğundan gelir seninle.
-Oyun bitince; şahta piyonda aynı kutuya konur.
-Artık hayallerim suya düşecek diye kaygılanmıyorum. Çünkü, onlar düşe düşe yüzmeyi öğrenmişler.:D:D