Bir kadın olarak benim de yanlış bulduğum, akıllı hemcinsimin yapacağı iş değildir. Erkekleri, hür bırakmak gerektiğine inanıyorum. Adamı sıkmadan, bunaltmadan ve o ilişkiden bıktırmadan yola devam etmeleri gerektiği kanısındayım. Hiçbirimiz, kendimize ''kafeslik köpek'' bakmıyoruz. Herifi, arkadaşları ile buluşmak için serbest bırakabilirim. Eğlenirler, gülerler. Lakin yine uygun bir vakitte de evine, yanıma döner anacım. Bu kadar basit, ne bu yani abartma zamazingosu! Yasak her şeye, daha çok meyil vardır. Bu sebeple, serbest bırakacağız ki doya-doya yaşayıp bana geri gelsin.
Ama yok eleman. Bu hemcinslerim, illa bir şey yapacaklar. Yahu akıl var mantık var. Bir düşün ve taşın, analiz et bakalım. Yaptığın hatanın farkına vararak bir sonuca ulaş bakalım. Hatta bununla ilgili güzel bir atasözü bulunuyor efendim.
Kimsenin ne giydiğinin, kimseyi alakadar etmediği gerçeğinin surata ''bam'' diye oturtulmasına sebebiyet veren hadisedir. Kişi, kendi nefsine hakim olamama sorununu, açık giyinen bayanların üstüne atmaktadır. Burası çağdaş, laik ve özgür bir ülkedir. Her şahıs, giydiği şeylerde hürdür. insanın, kendine yakıştırdığı bir stil tarzı sahibi olması kadar güzel bir şey yoktur. Türkiye'nin içinde ''saygı'' denen kavramın var olmadığını gösteren, her erkek yazarın ise, giyen kadınlara yönelik ''ötekileştirme'' yaptığını gördüğüm başlık konusudur.
Her nedense, direkt olarak akla cinsellik gelir. Kadın, belki kendine yakıştırıyordur. Vücudunu beğeniyor ve ona göre kendini şımartmak istiyordur. Hemen-hemen her biçim şahsiyete ''kulp'' takmanın anlamı olmadığı kanısındayım. Bu düpedüz terbiyesizlik oluyor yahu.
Her aile bireyinin sofraya tam oturması dahilinde, ortaya güzel bir şey çıkması muhtemel olan yemektir. Yarım-yamalak ve ayrı-gayrı yendiği zaman, kesinlikle aynı hissiyatı vermediği gerçeği de tokat gibi yüzlere yapışmalıdır. Aile kavramının, en çok bu tarz olgular niteliğinde ortaya çıktığını düşündüğüm, başlık girisidir.
Henüz öyle bir yazar görememiş, göreceğimi de düşünmediğim, başlık konusudur. Bu durumda, adaylığımı ortaya koymakta hiçbir sakınca göremiyorum. Henüz burada yeni-yetmeyim. Lakin gayette mükemmel bir derecede alıştım, döktürmeye başladım. Eller şukulara gitsin lütfen, ayıp oluyor yahu.
Çoğu erkeğin, kadını gördüğü zaman ''of be afete bakınız.'' tarzı bir cümle kurduğunu göz önüne alırsam, büyük bir çoğunluğun hoşuna gidecek olan hadisedir. Her herife nasip etsin diyeceğim de, pek bir imkansız geliyor yahu kulağıma. Bu başlık üstüne, her bay bu kadın ile öpüşmeyi şu an için düşlemiş olabilir.
Genetik bir faktör olarak, nesilden-nesile geçmiş olan hadisedir. Çoğu zaman stres kaynaklı, üzüntünün de üstüne tuz ve biber nihayetinde eklendiği durumdan oluşmaktadır. Kimi zaman ''d vitamini eksikliği'' olan insanlarda da görülen, vücudu içerisine yeterince güneş girmeyen şahsiyetlerin karşılaşabileceği sorundur. Mümkün olduğunca mutlu, huzurlu ve bol-bol ''d vitamini'' almaya özen gösterdiğiniz takdirde, giderek azalıp, en az seviyeye ulaşacak olan çözümü basit problemdir.
Zaman-zaman herkesin, hatta benim bile yaptığım durum hadisesidir. Kafamın içindeki düşünceleri, haykırırcasına dışarıya doğru atmak istiyorum. Bunaldığım, sıkıldığım ve sessiz, üstelik bir de sakin kalmak istediğim zamanlarda epeyce uyguladığım yöntemdir. Kimisi bu olaya ''deli bu yahu.'' gözüyle baksa bile, her insanın yapması gereken bir fiil-eylemi olduğu kanaatindeyim.
Tırnak yemenin, psikolojik bir rahatsızlık olduğu gerçeğini gözler önüne seren başlıktır. Bunu uygulayan kişilerin, bir psikoloğa yahut ortada psikoloğu aşan bir durum var ise, psikiyatriste yönlendirilmeleri gerektiğini düşünüyorum. Keza bu zaman içinde alışkanlığa dönüşüp, şahsiyete ciddi zararlar verebilmekteymiş. Annemin psikiyatrist olduğundan mütevellit, arada sohbet kıvamında konuştuğumuz bir konu haline geldi.
Gayette katıldığım, doğru bulduğum önermedir. Erkekler, bizlerden daha çok acı çekiyorlar. Doğru bilinen yanlışlara bir örnekte bu olabilir. Aşkı, daha derin ve güçlü bir şekilde hissediyorlar. Sevdikleri kadın ile ayrı düştükleri vakit, daha fazla üzülüyorlar. Konu başlığını beğendim, heriflerin genelinin içlerindeki yarayı daha uzun vadede düzeltebildiklerini düşünüyorum. Lakin, herkes böyle olacak diye de bir kural yoktur.
Yıllar boyunca, cinsiyetlere misyonlar yüklenmiştir. ''Erkekler ağlamaz, erkekler üzülmez.'' Hop yahu, hele bir durunuz. Kime göre, neye göre bunu söylüyorsun? Erkekler, ilgi ister. Küçük bir bebeği sever gibi seveceksin onları. Koruyup-kollayıp, göğsüne yatırıp anne şefkati göstereceksin.
Bakınız görünüz o zaman, mis gibi bir adam olup çıkacaklardır.
Görgü, edep, öğrenim ve eğitimden, nasibini almamış şahıs yahut şahıslar için kullanılan bir tabirdir.
Böyle insanların etrafta çok fazla olduğunu düşündüğüm, hepsinin kökü kuruyasıca topluluk sürüsü.
iki yıl önce tam bugün vefat etmiş olan, değerli ozanlarımızdan biridir. Bugün de ölüm-yıl dönemi olup, kendisini bir kez daha hatırlamamıza vesile olmuş, değerli kişidir. Çok fazla bir şey söylemeye gerek duymamak ile birlikte, ruhunun şad olması gerektiği, ulu-rahmet dilediğimiz büyük insan.
Hiç mi hiç alışık olmadığım durum hadisesidir. Genellikle akşamları dışarı çıkan biri olarak ben, gündüz vakitlerini evin içinde geçirme kararı almış insanımdır. Parası olmayan, yahut dışarıdaki hayattan bir nebze bunalmış, kafasını dinlemek isteyen, sessizliğe gömülüp hep orada yaşamak isteyen bireyin kişisel tercih meselesidir.
Böyle bir tanıdığa sahip olduğumu bana hatırlatan, başlık konusudur. Lakin kızı çok tatlı ve şeker bir hale sokması ile birlikte, aynı zamanda kendisine ayrı bir havada katmış olan hadisedir. Ayrıca tek ''r'' harfi değil, bazı şahısların ''s'' harfini söylerken de karşılaştığı zor anlar topluluğudur.
Hiçbir zaman gerçekleşmesini istemediğim, böyle bir şeyin olacağını da düşünmediğim hadisedir. Kapanırsa dahi, geriden tekrardan gün-ışığı misali doğacağına emin olduğum, yegane küçük ve şirin sözlüğümüzdür. Negatif enerji üretmeyelim ki, sonuç olumsuz olmasın dediğim başlık girisidir.
Hiçbir erkeğe yakıştıramadığım sakal türüdür. Keçi-kirli sakal dışında, hiç kimsede hoş gözükmediğini düşündüğüm, ''testesteron'' hormonu sayesinde, heriflerin yüzlerine bu şekilde yansımış olan türdür. Keskin ve erkeksi bir surata sahip olmak isteyen bayların, yukarıda yazdığım her iki tip sakaldan bir tanesi seçme hakkı olduğunu unutmaması nihayetinde, kendilerine ultra seksilik kazandıracaklarını da bir kenara yazsınlar efendim.
ingilizce öğrenmeye yeni-yeni adapte olmaya başlamış, kızdır. Bir kelime bildiği için hava girmiş, kendisini süper dil bilimci ilan etmiş ve de konuşuyor diye tanımlayan şahıstır. Pek bir gülünesi, aynı zamanda da topuklarınıza vura-vura kaçmanız geren, kişidir. Aman efendim yahu.
içen kişinin, adım-adım ölüme yaklaştığını gösteren önermedir. Kişiyi, hem mali yönden hem de sağlık açısından yataklara düşürecek olan başlık girisidir. Bu kadar fazla sigaraya ''ne kalp, ne para'' dayanır diyebileceğim, şahsın bu durumdan kurtulması için yardım alması gereken, yahut kendi bilinçli iradesi ile uzak olmayı tercih etmesi sonucunda, güzel bir çözüme varacağını hissettiğim paylaşımdır.
Geçen gün yüklediğim andan itibaren, beni hüsrana uğratmış olan güncellemedir. Telefonun hızı, aniden bir yavaşlamaya geçmiştir. Bunu cihaza uyguladığım dakikadan itibaren, alete değişik bir şeyler olmaya başlamıştır. Ha bunun bir de, düzeltilmiş versiyonun yayınlanmış olmasına rağmen, o da aynı şekilde hata verdiği için iptal edilmiştir. Apple'dan beklemediğim, hayal-kırıklığına düştüğüm şeylerden ibarettir bunlar.
Bir tarafını sakatlayarak yahut ömür-boyu tekerlekli sandalyeye mahkum kalarak, hayatını devam ettirmeye uğraşacak olan kişidir. ilgi toplamak için, apartman katından atlamaya gerek yoktur ki anacım. Yararlı işler yaparak, hem sağlığını koruyacak hem de çevresindeki insancıkların kendisine olan hayranlığını arttıracaktır. Tü kaka yani.
Çoğu zeytinyağlı yemeğin, karşılaştığı hadisedir. Zeytinyağlı yemekleri yaptığınız anın dakikası içerisinde yemenizi tavsiye etmemekle birlikte, bir gün boyunca buzdolabının içinde bekletip, ertesi gün soğumuş vaziyette afiyetle tüketmeniz sizin yararınıza olacaktır efendim. Buna bir diğer örnek, mercimek-yemeği de olabilir. Ben gayette denedim, oh mis gibi oldu.
Az önceye kadar giriş yapmaya çalıştığım, fakat sonuç alamadığım, ünlü sözlüktür. Recep Tayyip Erdoğan'a edilen küfürler sayesinde, ceza almış ve ya bir süre dondurulması gereken, ulaşımın imkansız olduğu paylaşım sitesidir. Umarım tekrardan geri açarlar, aksi takdirde çok yazık olacaktır efendim.
Benim de yarı-yarıya dahil olduğum kız grubudur. Saçlarımın biraz dalgalı-kıvırcık arası bir şey olduğunu bana hatırlatan, başlık girisidir. Lakin ben, daha çok düz kullanmayı tercih ediyorum. Kabarmayan, sadece biraz hafif dalga-buklesi şeklinde bir stili vardır.
Gayet olağan olan bir durumdur. Zira kişinin sevdiği kız da, kendisi gibi alışveriş yapmaya gelmiştir. Kişinin kızı gördüğü takdirde, yanına gidip, hal-hatırını sorması üzerine, güzel bir sonuca varılması muhtemel bir olay örgüsüdür. Bu fiil-eylemi, her iki tarafı da birbirine daha çok yaklaştırabilir.
Uzun zamandır iflas etme ile yüz-yüze kalmış, güney avrupa ülkesidir. Eski dönemlerde, türkiye ile birçok konuda çatışmış, tek amacı ''enosis'' olan, bizlere düşman olan bir topluluktur. Lakin aradan çok uzun zamanın geçmesi üzerine, iki ülkenin de birbirine olan kin ve nefreti epey azalmış, şu aralar içinse nötr kıvamda seyreden, bir ilişkinin göbeğindeyiz.
3 Mart 2013 tarihinde istanbul'da ölen, türk ses sanatçısıdır. ''Pop'' ve ''rock'' tarzı şarkıları icra edip, aynı zamanda bunlara klip çeken, kaliteli bir adamdır. Ne diyelim, mekanı cennet olsun. iyi herifti, nur içinde yatsın.