kişinin daha çok sevilmesini sağlamaya yönelik hareket gibi görünüyor; umarım, değildir ve sadece sağlığı nedeniyle yaşanılan bir endişenin sonucudur bu.
not: parti tutmam, siyaseti sevmem.
bu markadan 5 ay önce bir saat aldım; kordonu plastik; maalesef koptu. Aldığım yere gidip sordum ne yapabiliriz diye, abi, sipariş vericez 1 hafta 10 gün sonra falan kordon elinde maaliyeti de 50 TL. Öyle mi öyle, eyvalla dedim çıktım başka saatçilere bakıyorum satanı az (mersin'deyim diye olabilir bilemiyorum istanbul piyasasını) o da sipariş verip getirtebileceğini söyledi. Sonra internete bir bakayım dedim; google'a dice kayek türkiye diye yazarsanız bir sonuç yok. Dice kayek yazınca da fransa'daki siteleri çıkıyor. Benim seslenişim de şu, 250-300 tl'lik bir saati sırf kordonu yok diye evin bir köşesinde çürümeye bırakacam.
bu mudur?
olaya reklamciligin cesitli kollari acisindan bakarak irdelendiginde ilk basta reklamin iyisi kotusu olmaz klisesi bi kenara hedef kitleyi kadinlar olarak secen cok marka var. misal nissan micra. diger taraftan benim asil soylemek istedigim bir reklamin bu kadar konusulmasi cok da fazla para harcanmadan bu hedefe varmasi takdirlik...
hadi bunlar faso fiso diyelim, bir erkek olarak bir erkek bedeninin bu kadar teshir edilmesi ve de gay dediklerimize kadinlarin agzi acik bakmasi ilginc...
nerede la rtuk diyenler arasina mi girsem ne... *
uçak bileti ve kalacak yer halloduktan sonra neden olmasın, vizeye falan takılmam transit geçerim muhaha demek istediğim güzeller güzelli zirveler aleminin zirvesi.
maç sonucu hakkında tahminde bulunmak ne kadar zor olsa da insanın gönlünden geçen bir skor illa ki bulunur. hadi ben galatasaray'lıyım yeneriz demek istiyorum ama olmuyor aga.
oynayacak olanlara bakmak lazım aslında. hagi kime oyna diyecek, kime demiyecek. hadi onu da geçtim bir kaç maçtır aklımda olan bir şey var. takımın içinde bir bölünmedir gidiyor arkadaş. elano, ilerde tek başına iki kişiyle mücadele ederken bir allahın kulu da gelip yardım etmiyorsa bu takımda bir bölünme var demişim çok mu?
Yabancılar türkler meselesi mi olay? Bilemiyorum ama içten içe de beni yiyor; acaba bizim ağalar, onlara o kadar para veriyorlar bizden ne farkları var, o kadar para alıyorsa gitsin tek başına gol atsın mı diyor yabancılara.
Yabancılar da ne oluyor olm burada triplerinde midir nedir bir yalnızlıktır gidiyor arkadaş.
liverpool'dan gelen insua vardı bizde ne oldu ona?
misi'ye ne oldu?
Elano milli takım lig ayrımını performans açısından nasıl bu kadar uçurum gibi açabiliyor?
yok, bir şeyler yapılmalı artık. keza bu mesele beşiktaş maçı ile alakalı değil gibi görünse de öyle.
büyük umutlarla alınan über starlar bir araya geldiklerinde iki pas bile veremez hale geliyor. önce galatasaray yaptı bunu(yakın tarihten örnek olsun deyü) sonra beşiktaş. arkadaş, iki takımında aç, hırslı, top kaptırınca topun arkasına geçebilecek, öyle aman aman teknikli olmasa da sahada ben varım diye haykırabilecek gençlere ihtiyacı var.
bu ne olm, ampute ligi mi veteran ligi mi süperlig?
oynat arkadaş, risk al biraz. yenilirsen, yenildik ama yetenekli genç oyuncular kazandık dersin olur biter. sonuçta hayati bir önem taşımıyor. ölüm kalım maçı değil, bir lig maçı.
yenersen şampiyon olmuyorsun, kupa kaldırmıyorsun ne bu korkaklık!
eskiden içinde bulunduğum gurüh. hadi, kişisellikten çıkaralım; bir kişi açısından ne kadar objektif olarak olaya bakacaksak bakalım. ee hadi,
şimdik, bu güruh feci bir şekilde uykusuzluk çeker. Çok uyuduklarından ya da uyuyamadıklarından değil. doğaya aykırı gelip akşam yatmayıp sabah yattıklarından günün geri kalan kısımlarında belli belirsiz bir enerji patlaması yaşarlar. Eğer ki, bu enerjik durum çeşitli aktivitelerle dengelenmezse internet faturalarından ve de virüslü bilgisayarlardan anlaşılabileceği gibi kendince abukluk yapar dururlar. tabi bu bahsettiğim bazı erkek öğrenciler için.
kız öğrencilerde bu durum nedense pek yaşanmaz. onların sabaha kadar facebook'ta msn'de dolaştığı görülür ama 3 saat da olsa uyur sabah derse gelir üstelik tam takır makyajlı. peki erkeklerdeki sorun nedir?
hemen o konuyu da irdeleyelim, erkekler bi şekilde sallarım olm dersi mersi diyebilirken kızlar içten içe aynı şeyi söylemek istese de bilmem kaç kişilik sınıflarına koştur koştur giderler. kızlar gitsin canım piyasa yapsınlar(bilhassa iktisat fakültesi, arkadaş sanki hepsi viktoria secret'ten gelmişçesine giyinmeye çalışır)
benim olmadıktan sonra isterse 10 parmak f klavye kullansın isterse bateri çalsın...
benim olmadıktan sonra uludağ sözlük'ün en güzel kızı hiçtir gözümde.
o değil de aptal kızlardan biri uludağ sözlük'ün yerine uludağ sözlüğün en güzel kızıyım gibisinden yazarsa çizerim.
aklındaki kadın, gözlerinin önünden ne yapsa da geçmez; esmeray'dan unutama beni dinler hafif sitemkar hafif beddua biraz da kırılan kalbin parçalarını nakaratın arasına iliştirerek gönderir.
Tarkan'ın gündemde kalma çabası mı yoksa National Geo'nun kendisine yeni müşteriler bulma çabası mı ya da her ikisinin bileşimimi mi bilemiyorum ama biraz kasmış aga tarkan. Hoş, adamdan bir ömür boyu kuzu kuzu söylemesini de beklemiyoruz ama biraz incelik olsun olm sende.
kendisinden beklenen performansi gosterememesi bir yana dursun almanyadan getirdigimiz butun on numaralarin fos ciktiginin kanitidir. arkadas lincoln ve misi hakikaten de fostu. tamam ama temel sorun bu degil ki. sonucta hagi su takimda oynasa ne yapayim abi deyip cekip gider. buyuk takimsan eger altyapidan tut forma satisina kadar buyuk olacaksin. ne isi var modern apacinin takimda?
bana gore bir hoca ki benim gonlumdeki yeri bin mac ksybetse de kaybolmayacak hagi cesur olmali nasil real butun hollandalilari ucurmussa takimdan galatasaray da batakliktan cikmak icin aynisini yapmali.