Günün şu saatinde insan kendini daha da yalnız hissetmeye başlıyor. Bilmem belki de hastalık günlerinden kaynaklanıyordur. Gecenin ikisinde, bilgisayar başında oturmuş, bir insanla iletişim kurabileceği tüm olanaklar tükenmiş, baharın canlandırıcı havasını koklayamamış ve ruhu hala kışta asılı kalmış biri için şuan hissedilebilecek başka bir duygu da yok gibi görünüyor zaten. Yani çoğu zaman olduğunun aksine bu defa yalnızlık gerçek bir zorunluluk benim için.
dün twitterda bir doktor adayı arkadaşın bahsettiği rahatsızlık bunlardan biridir. kızamık virüsünün beyinde oluşturduğu bir komplikasyondan bahsediyordu. hastalık sonucu yavaş yavaş kabiliyetlerinizi (hesap yapma kelime dağarcığı hafıza vs)kaybediyorsunuz. sonuç erken yaşta gelen trajik bir ölüm. Allah kimsenin başına vermesin dedirtir.
malesef bizim ülkedir. Tatil yapan arkadaşım her tarafın suriyeli dolmasından yakınıyor ama ben ve benim gibi orta alt gelirli aileler tatile bile çıkamıyor.
Tezatlar silsilesi oluşturan durumdur.
özellikle kitap okumak için bir kafeye gidecek vaktim ve param olmadığından pek yapamadığım eylem.
alırım kütüphaneden kitapları okurum 1.5 saat boyunca yolda.