"Üniversiteye girmenin, girdikten sonra pişman olmanın, çıkınca iş bulamamanın, bulsan da hem kendi işini yapmadığın hem de hak ettiğin parayı ve sağlık güvencesini alamadığım bu ülkeden gidip afrikada -işportacılık bile olsa- yaşayasım var" diye sayısı artarak duyduğum yakarış.
Benim tahminime göre, sen ciddi takılmıyorsun, ben daha ciddi şeyler bekliyorum diye düşünen kızın söylemidir. Ancak tam anlam verememişimdir. Ardından gelişen diyalog'un şu şekilde olması muhtemeldir:
Erkek: Evlenecek değiliz ya, daha ne istiyorsun benden
Kız: Yani benim çevremi görüyosun herkes evlenme yolunda
E: Ne evlenmesi ya dalga mı geçiosun, komik olma daha üni. 2. sınıfsın
K: Evlenelim demiyorum ama daha ciddi olabilirsin bence
E: Saçmalama
K: Bana saçmalayıosun deme, tamam mı.
Anlam veremediğim ve bana "ya herro ya merro" sözünü hatırlatıp kimi zaman da inşallah, allah kısmet ederse vb. din eksenli ağız alışkanlığının da işin içinde olduğu durumlardan doğan bir meseledir.
Geçtiğimiz hafta ömrümde ilk kez ameliyata girdim. Ameliyat öncesinde hoşgeldin canım diyen arkadaş, ameliyat sonrasında narkozun bana vermiş olduğu etkiye güvenerek, hadi geçmiş olsun diyerek elimi falan tutup vuruyordu ibne. Ulan kaçamıyorsun da mekandan ameliyatlı haldesin. Doktor diye bağırdım. Hemşire geldi kurtardı aq
masa ve sandalyeler iplerle bağlı. masaların üst kısımları ayrılabilir şekilde tasarlanmış ve yerle dik açı yapacak şekilde tavana bağlanmıştı. sandalyelerse sahneye doğru yerle paralel olacak şekilde iple bağlanmıştı. keza bardaklar da. elemanlardan 1 numara olan kesin düzmece. diğerleri de gayet tabi düzmece yani seçilmiş olabilir. ama olmayadabilir. bence o 2 tanesi seçilmiş değillerdi. çünkü onların heyecanı ve doğallığı gösteriyi gerçek kılan faktörlerden biriydi. zaten o 2 arkadaşlar hiç bir şey yapmadı. bebeğe iğne batırmak dışında. orada da bir numara yoktu zaten. eleman seçimi şu şekilde;
3 tane mavi top seçilmiş kişilere program öncesi verilir. program esnasında boş olan toplar millete atılır. ve zaten içinden mavi çıkanlar tiyatral bir hava ile ortaya çıkar: "zuhahahh ben seçildim işte" diye.
sandaylelerin düşme hareketleri önceden çekilmiş olan videolarla aynı olmasına rağmen. bardakların düşme şekli farklı olmakla beraber; önceden çekilmiş olan videoda bardaklardan birinin el ile atıldığı bir sahne olmasına rağmen gösteri esnasında bardağın sadece titremesi ya da yavaşça düşmesi ip kullanıldığının ayrı bir göstergesidir. i̇ple videodaki hareketi yapamazsın çünkü.
masanın sallanma hikayesi de iple ilgilidir. masa sahnenin arka tarafı ile sağ ve sol taraflardan iple bağlanmıştır. herkes aynı anda çekerse masayı masa da doğal olarak sallanır.
2 tane yüzük vardı biri 1 numaralı kadında diğeri ise aref'in ağzındaydı zaten hep. kahveyi dökse içinden 2. yüzük çıkardı. ama ona götü yemedi tabi.
aq adam telefonu yok etseydi telefonu mu çıkaracaktı ağzından ? ya da başka bi tarafından ? bu nedenle 1 numara kesin düzmece, yüzük adeti ise 2 tane.
1 numara düzmece olduğu için zaten seçeceği kartı aref ona söylemiştir.
nabız durdurma olayı da 1 numaranın düzmece olduğunu göstermektedir. çünkü nabız kontrolünü guya 1 numaralı kadın yapıyordu.
bunlar benim bakış açım arkadaşlar. belki arkadaş bu şekilde yapmamıştır. ama o numara bu şekilde de yapılabilirdi ya da yapıldı. arkadaş kendini her türlü ben birinciyim diye düşündüğü için pek sallamamış bence final gösterisini. i̇p olayını da küçümsemeyin bence çünkü c. angel gösterilerinin bir çoğunda ip kullanır. youtube'tan bakabilirsiniz angel'ın çözümlerine. belki açıklamak açısından unuttuğum bir şey vardır. daha nete düşmediği için bir kez izledim. o nedenle bazı kısımları hatırlamıyor olabilirim. varsa da edit yaparız
Ülkemiz otobüslerinde abaza erkeklerin çok olmasından kaynaklı bir durum olup, erkeklerin bir çoğu kıza bakınca kendisini bir b** zanneden ancak aslında güzel olmayan kızdır.
Üstüme ne giydiğimden tut da gitar çaldığımdam dolayı uzun tuttuğum tırnaklarımın boyuna kadar; eve girer girmez annemle konuştuğum konuyu "ne o" diye sormasından tut da telefonda konuşurken Karaköy balıkçısındaki esnafın sesini duyması üzerine "balıkçıda ne işin var" diye sorana kadar her bir bokuma karışan insan türünün vazgeçmek bilmediği durumdur.
Çevresi ile rahat bir bişimde iletişime geçemeyip, düşüncelerini yabancı şarkı sözleri ile sanal ortamdan gönderme yaparak aktaran insan modeli olup, aynı durumu msn, twitter gibi ortamlarda da icra eden kişidir.