cakalyesun
196 (mavi jojoba tanesi)
beşinci nesil yazar 1 takipçi 25.80 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    surda bir gedik açtık

    1.
  1. üstad necip fazıl'ın nefis bir dizesidir.

    surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes
    ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es
    3 ...
  2. temizlik imanın yarısıdır

    1.
  3. bir hadistir. (müslim, tahare, 1) temizliğin önemini bize göstermesi açısından önemlidir.

    "temizlik imandandır" ile karıştırılır.
    2 ...
  4. şekerli makarna

    0.
  5. bazı insanlar tarafından "olmaz öyle şey" denilen makarnadır. aslında var. yani en azından biz yapıyoruz. makarnayı sade biçimde yaptıktan sonra üzerine toz şeker dökmekten ibaret işlem. bence çok lezzetli oluyor.
    3 ...
  6. misyoner okulları

    1.
  7. özellikle osmanlı'nın parçalanmasında çok büyük etkileri olmuş okullardır.

    istanbul,ankara,izmir gibi merkezlerin yanında anadolu topraklarının içlerine kadar giren bu okulların amacı eğitim miydi gerçekten?

    tabii ki hayır.elin adamının senin ülkeni muasır devletler seviyesine çıkarma gibi bir derdi olamaz.yumuşak yerlerimizle güleriz bunlara biz.

    misyoner okulları belirli bir süre faaliyetlerini sürdürmüş daha sonra yapılan eğitim inkilapları ile çoğu defolup gitmiştir.neden? faaliyet alanları kısıtlandı da ondan.

    maalesef bu okulların yetiştirdikleri adamlar bizim ülkemizde belirli seviyelere gelip kendilerini yetiştiren ülkelere uşaklık yapmışlardır.şu anda bile gidin kadıköy deki fransız lisesinin önüne bakın bizimle alakası olan insanları etrafta görüyor musunuz.

    atatürk ün yaşadığı bir olayı da anektod edelim;

    ata bir gün balo tarzında bir eğlence tertipler.gençler gelirler eğlenirler.bir müddet sonra ata nın gözüne dans eden bir çift çarpar.bu çift diğerlerine oranla dehşet şekilde dans etmektedir.yani göze batmaktadır.ata bunları yanına çağırır.der ki" kimsiniz siz" " bu kadar iyi nasıl dans ediyorsunuz?" derler ki " biz fransız lisesinde okuyan bir çiftiz orada öğrendik bunları" ata düşünür.bunları denemek için bazı sorular sorar.türk devrimleri hakkında neler düşündüklerini merak eder.ayrıca sakarya savaşı nın önemi ve sonucu üzerinde durarak sorular sorar.gençler cevap veremezler,deyim yerindeyse apışıp kalırlar.

    derler ki "biz fransız devrimlerini biliyoruz onları sorsanız cevaplardık türk devrimlerini bilmiyoruz"

    ata düşünür.bunları geri yollar.bunlar dansa devam ederler.ata nın morali bozulmuştur bir kere.düşündükten sonra yaverini çağırır daha sonra gençleri çağırır der ki;

    "bu gençleri dışarı çıkarın.bu eğlence türk gençleri için yapılıyor.gitsinler ders çalışıp öğrensinler"

    işte olay bu.şimdi bizim gençler amerikan,fransız liselerinde okudukları için gurur duyuyorlar.burunları havalara o kadar kalkmış ki önlerini göremiyorlar.bu okulların amacını daha fazla açıklamaya gerek yok açıkçası.türk kültüründen bi haber gençler yetiştiren bu okullar ya kapatılmalı ya da ders müfredatlarındaki fransız,amerikan ya da hangi ülkeninse o ülkenin kültürünü gençlere enjekte eden dersler kaldırılmalı.belki radikal bir karar olacak ama yapılabilir bence.
    3 ...
  8. irticai zihniyet

    1.
  9. türkiye'yi suudi arabistan, iran ve en sonunda malezya yapmaya çalışmış ama bunu başaramamış zihniyet. çünkü karşılarında laikliğin bekçisi "asker" var. aman ne kadar demokratik.

    bakalım sırada hangi ülke var. merakla bekliyorum.
    2 ...
  10. peygamber ocağı da gül koksun

    1.
  11. Diyanet-Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız'ın teklifidir.

    başbuğ son açıklamasında asker ocağının "peygamber ocağı" olarak görüldüğünü söylemişti. yani bunu kabul etmişti. işte size fırsat. dinle kavgalı olmadıklarını iddia ediyorlarsa eğer, müslümanlıkla bir sorunları yoksa bu sese kulak versinler.

    Kutlu doğum haftasını hep beraber kutlayalım. herkes ne kadar samimi olduğunu göstersin.

    http://www.habervaktim.co..._ocagi_da_gul_koksun.html
    2 ...
  12. deniz baykal vs polat alemdar

    1.
  13. tehlikeli karşılaşma. bir tarafta bu konunun uzmanlarından polat, diğer tarafta alanında yeni olan ama yeri geldiği zaman polat ağabeyimizden daha iyi boğaza sarılabilen deniz amcamız.

    polat arkasına yine sandalye falan yemezse sanırım kazanır. ya da kazanamaz. ilgilenmiyorum.
    1 ...
  14. müslüman fakir olmalıdır sorunsalı

    1.
  15. iktisat meselesini yanlış anlayan zevatın düşüncesidir aslında.

    müslüman fakir olmamalı. aksine iktisatlı yaşamalı. yani çok zengin olsa bile bu paranın zekatını ve sadakasını veriyorsa sorun değildir. alın teriyle kazanılan paranın ne gibi bir sorunu vardır ki? kaldı ki islam dünyasının bu durumda olmasının ana sebeplerinden birisi de fakirlik. bu yüzden ekonomik kalkınma önemli. hatta büyük bir öncelik.

    anlayış şu; çok para haramsız olmaz. hayır arkadaşım olur ama biz görmemişiz bunu. unutmuşuz ya da. çünkü ortam o kadar gebeşle dolu ki paranın helal kullanılma biçimini de unutmuşuz.

    keşke ekonomiyi doğan, koç gibi adamlar yerine dindar adamlar yönetse. keşke kimse çalmasa. haramdan korkan adam lazım bize.
    3 ...
  16. yami yami yami

    1.
  17. polis akademisi'nden hatırlayacağımız bir replik.

    bizim zenci bu tarz laflarla sanırım zikir yapıyor hani. neyse hatırlayan hatırladı.

    gecenin köründe nereden aklıma geldi bilmiyorum ama bu sahneyi ne zaman izlesem yarılırım.
    1 ...
  18. kadınlara nasıl davranılması gerektiğini bilmemek

    1.
  19. "duyduğum en abuk cümleler" listesinde başları tutan cümlelerden-fikirlerdendir.

    yahu bu kadınlar neymiş bilader? hayatımızın amacı sanki. işimiz gücümüz yok onlara nasıl davranılması gerektiğini falan öğreneceğiz bir de. bir insan doğar, büyür, ölür ve bu süreç içerisinde herkese layık olduğu şekilde davranır. yani bu içten gelen bir şeydir. dolayısıyla rehber tutup da "bak kadınlara bu şekilde davranmaman lazım" demek saçma oluyor gibi.

    yani biz erkekler "erkeklere böyle davranılmaz" dedik mi hiç? bize nasıl davranılmışsa kabulümüzdür çünkü. bu insanlığın doğasından gelir. bir insan her türlü duruma hazırlıklı olmalı. her insan ayrı bir dünyadır. bu yüzden insanlara robot muamelesi yapılamaz. farklılık doğamızdır.

    bayanların kendilerini "farklı" sayıp da sanki insan neslinden değilmiş gibi "farklı" muamele istemesinden rahatsızım. hepimiz eşitiz geyiğini hatırlatırım ayrıca. bu tarz bir görüş sanırsam sadece bizim memleketimizde var.

    yeter yahu sabaha beş kala...
    3 ...
  20. elmalı kek

    1.
  21. dehşetül vahşet yiyecek.

    şimdi farkettim de bu kekin sadece soğuk hali değil sıcak hali de nefis. evet mükemmel. yanında çay olunca çok hayvansı oluyor. imkan olsa da mütemadiyen yesek.
    2 ...
  22. kultur muslumani

    1.
  23. ülkemizde gördüğümüz bir müslümanlık türüdür.

    bir insan sırf annesinden gördüğü için başını kapatıyor, babasından gördüğü için cuma namazlarına gidiyorsa o kişi kültür müslümanıdır. işin mantığını kapamamış bir insandır.
    3 ...
  24. kızika

    1.
  25. sanırım pontusça kaynaklı bir kelime. ya da türkçe ile birleşmiş de olabilir. "küçük kız" demektir.
    1 ...
  26. sahnelere veda etmek

    ?.
  27. daha çok tiyatrocular için kullanılır bu laf.

    emekli olurlar ya da vefat ederler. biz de "veda etti" deriz
    1 ...
  28. friedrich ratzel

    1.
  29. hitler'in fikir babası eleman. almandır kendisi.

    siyasi coğrafya adına düşünceler sunmuştur. hitler'i ilgilendiren kısmı ise devletlerin ancak küçük devletleri yiyerek büyümesi gerektiğine dair görüştür. büyük balık küçük balığı yutar yani. güçlü olmak istiyorsanız yiyeceksiniz. bu.

    sömürgeci ve yayılmacı politikanın babasıdır kendisi.
    0 ...
  30. jeneriklere geçen bir gol

    ?.
  31. nefis gollerden sonra söylenen bir laf.

    roberto carlos'un frikikten attığı gol akla gelir hemen.
    1 ...
  32. zagnos pasa

    1.
  33. gerçek ismi zağnos mehmet paşa'dır. fatih sultan mehmet'in kayınpederidir.

    (bkz: zağnos paşa külliyesi)
    0 ...
  34. chp ye uye olan carsafli

    ?.
  35. pişman olup rozetleri geri veren çarşaflıdır.

    her şey menfaat olmuş.
    1 ...
  36. yatmak isteyip yatamamak

    1.
  37. çelişkili bir durum gibi gözükür.

    yatsam ne yatmasam ne diye düşünür insan. kafanı yastığa koyunca değişecek olan bir şey de yok. hep klasikleri yaşamaya elin mahkum. o zaman neden yatıyorsun arkadaş? yatma tabii.

    yatağını sereceksin. içine gireceksin ve üç-beş dakika saçma salak şeyleri düşüneceksin. sonra farkında olmadan uyumuş olacaksın. rüyalar göreceksin bazılarını bir daha hiç hatırlamamak üzere unutacaksın.

    aslında yatmak güzel bir şey. sıcak sıcak. yatalım en iyisi. ne lan bu geyik. salla muğa koyam.
    0 ...
  38. o yaylalar

    1.
  39. trabzon yöresine ait bir türkü. ismail Hakkı Demircioğlu güzel seslendiriyor.

    o yaylalar yaylalar
    çimene bağladınız mi
    aman alim oy
    çimen bağladınız mi
    civan yarimi

    yarın burdan giderken
    dağlar ağladınız mi
    aman alim oy
    dağlar ağladınız mi
    civan yarimi

    karadeniz karardi
    aldi dört yanımızi
    aman alim oy
    aldi dört yanımızi
    civan yarimi

    bu gaybana sevdalık
    alacak canımizi
    aman alim oy
    alacak canımizi
    civan yarimi
    0 ...
  40. huzun ve gece

    ?.
  41. kardeştir bu ikisi.

    gecenin kardeşidir hüzün. dünyanın ölümü gibidir gece.

    geçen zamana inat hep yeni kalmak ya da eskimek istememek gibi gece de gündüz ile bir mücadele içerisinde gibidir. kazanan ise aslında belli değildir. çünkü ortada gecenin gündüze ya da gündüzün geceye kavuşması gibi bir ikilik var.

    o halde biz ilk önce gündüzün geldiğini ya da gecenin geldiğini de iddia edemeyiz. bunu bir şekilde saatle anlaşır kılmaya çalışmışız. ama bu bir çözüm olmamış dediğim gibi.

    her neyse;

    hüzün denince akla gelen şeylere bakarsak ya da resmetmeye çalışırsak, yaptığımız resimde koyu tonlu renkler kullanırız. ve bu koyu renklerin en baskını da siyah olur. siyah her ne kadar hüzünü temsil etse de gerçekleri de temsil eder.

    gerçeklerden en büyüğü ise sondur. son bize en yakın şeydir. gözümüzü kapattığımız anda bize gözükecek olan şey sondur. dolayısıyla insanlar her gün sonlarını binlerce kez görüyorlar. ama bundan ziyade insanlar sonlarından bir o kadar da habersizler.

    gece ise dünyanın sonudur. ama başlangıcıdır da. başlangıç ve son aynı düzlemdedir o zaman. sadece yaşanan o kısım renk bakımından zikzaklar çizer. ve asıl son olan siyaha ulaşır.

    gece ve hüzün kardeştir evet. ikisi de bize gerçekleri göstermekle yükümlü gibidir. belki de görevlerinden habersiz görevini yerine getiren canlılar gibi onlar da bize farkında olmadan hizmet ediyorlar. en mantıklısı bu.

    peki o zaman. gece yani siyah bize gerçekleri göstermek istiyorsa ve hüzün de onun kardeşiyse bir insan neden gerçeklerden nefret eder olmuştur?

    korkudan dolayı. peki insan neden korkar? gerçeklerden. peki neden gerçeklerden korkarız? çünkü yaptığımız şeylere güvenmeyiz.

    yaptığımız şeylere güvenmediğimizden dolayı olsa gerektir ki bize gerçekleri gösteren şeyleri düşman görür ve onları hayatımızdan dışlamaya çalışırız.

    oysa ki hayat sadece güzel ve doğru şeylerden ibaret değil. yani hüzün ve hata da hayatın bir parçası ve yüzde olarak bir değer ifade ediyor. o zaman biz bunları dışlayarak hayatımızın belirli bir yüzdesinden vazgeçmiş olmuyor muyuz?

    yani hayatımız yaşanması gereken süreden daha az bir yer kaplamış oluyor. böylece daralan hayatımız bizi daha da sıkmaya başlıyor. yani kendi elimizle daralttığımız hayatımız yine bizi sıkıyor. ve biz her defasında hayat çok zor deme saçmalığına düşüyoruz.

    hayatı daraltan ve onu olduğundan farklı bir şekle büründüren bizler yine ona hakaret ediyor ve onu anlamsız ve değersizmiş gibi görüyoruz.

    buradan varmamız gereken nokta şudur;

    bir insan hayatını tam anlamıyla yani büsbütün bir şekilde kabul edip yaşayabilir mi? belki. yaşayanlar var açıkçası. mesela imanın şartlarından birisi de kaderin hayır ve şerrin allahtan olduğunu kabul etmek

    velhasıl hayat, hüznüyle, şerriyle, iyilikleri ve kötülükleriyle, gecesiyle, sabahıyla birdir. hüzün ise bizi frenleyen en büyük etkendir. gerçekleri gösterendir. budur kısaca

    vesselam
    1 ...
  42. 44 ten birakan hoca

    1.
  43. 55'ten bırakan hocaya göre insaflıdır kendisi.

    evet 60 lazım bize. adam 55 veriyor. lan büte gire gire bir hal olduk. biz mi büte giriyoruz, büt mi bize giriyor belli değil.

    (bkz: bütçü)
    0 ...
  44. butcu

    ?.
  45. büt sever kişilik. bütsüz edemez. mutlaka girmelidir. memlekete gider güzel güzel tatil yaparken sırf büte girmek için çok sevdiği üniversitesine geri döner.

    dedim ya, bütsüz yapamaz, edemez. mutlaka olmalıdır o. bu yüzden her dönem en az 2-3 tane büt bırakır. maksat atraksiyon olsun, ortama bir hareket heyecan gelsin, etraf şenlensin, düğün bayram olsun.

    ne kadar sever bu adam bütü, ah ne kadar. cümleler kabız kalır ifade edemez o derece.

    tanırsız bu adamı siz. görmüşsünüzdür buralarda. gezer ortalıkta aylak aylak. tabii gezerse bu kadar, büt kesindir. ne olacak başka? üniversiteden ödül falan mı verecekler? hah!
    1 ...
  46. cadi seklindeki rumuz

    1.
  47. mütemadiyen kendime sorarım bu soruyu. cevabını bulurum veya bulamam önemli değil.

    ama ne bileyim karşına alıp konuştuğun insanın rumuzu cadılı falan olunca ciddiyet kaçıyor gibi. belki de yaşla alakalıdır bu durum. belki de ben abartıyorumdur. bilemem.

    bundan 5 sene önce mynet sohbete ya da irc'ye falan girerdim. çok görürdüm oralarda. sözlükte karşılaşınca "noluyoruz lan" oldum.
    1 ...
  48. pes çevirmek

    ?.
  49. pes oynamaktır.

    pes'in kendine ait bir kültürü vardır. dolayısıyla sadece bu kültürü yaşamış ve yaşayan insanların anlayabileceği tarzda laflar vardır.

    iki, üç arkadaş bir araya gelirse laf döner dolaşır pes'e gelir.

    -hacı pes çevirelim mi?
    +olur tamam
    -gel de eline vereyim senin
    +yavaş ver
    -tamam yavaş veririm.
    0 ...
  50. cimenler uzerine yayilan universiteliler

    1.
  51. daha çok öss öncesi üniversite tanıtımlarında gördüğümüz elemanlardır bunlar. böyle yayılmışlardır çimenlere, ellerinde kağıt falan ders çalışma pozu verirler. yüzleri hep gülümser ve sırıtırlar. akıllarında vize, final falan yoktur bu elemanların o derece. kazan yeter bir bakıma.

    yahu ben hiç çimene yayılma eğilimi göstermedim. sorun bende mi diye düşünüyorum ama bir çözüm bulamıyorum. zaten bir devlet üniversitesinin çimeni adam gibi olmaz ya neyse.

    velhasıl arkadaşlar bu çimen işleri falan yalan dolandır. üniversite hayatı boyunca akıldan çıkmayacak olan tek şey vize- final- büt üçlemesidir. bir de yaz okulu var ayrıca. ne çimeni yahu?

    (bkz: http://www.universiteliis...m/images/universiteli.jpg)
    (bkz: http://aday.isikun.edu.tr/img/home.jpg)
    4 ...
  52. kiz sen kimsin kimlerdensin

    1.
  53. yılmaz morgül'ün bir şarkısıydı bu.

    kız sen kimsin, kimlerdensin
    nerden geldin söyler misin
    görür görmez aşık oldum
    kız kalbime girer misin?

    tarzında oldukça "deneysel" bir nakaratı vardır.
    2 ...
  54. abdulhamit in tahttan inisini kutlayan masonlar

    ?.
  55. --spoiler--
    Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası,Türk Masonları'nın zaferi; diye niteledikleri II. Abdulhamit;in tahttan indirilmesiyle sonuçlanan II. Meşrutiyet'in ilanının 100. yılı olan 2008 yılını ;Hürriyet, Eşitlik ve Kardeşlik; yılı ilan etmelerinden sonra etkinliklerini şimdi de Avrupa Mason Buluşmasına (EME 2008) taşımaya hazırlanıyor. Bu amaçla, bu yıl Ekim ayında ingiltere ve Belçika'da yapılacak Mason buluşmasında Türkiye Masonları etkinliklerde Abdulhamit'in tahttan indirilmesinde rol oynayan Mason ataları için bir anma töreni düzenlenecek ve II. Meşrutiyetin nasıl ilan ettirildiği, ardından Abdulhamit'in nasıl tahttan indirilerek 1909'da da Türk Masonluğu'nun yasal zemine kavuştuğu anlatılacak.
    --spoiler--

    (bkz: http://www.samanyoluhaber.com/haber-101778.html)

    bir bakıma haklılar. abdülhamit dar etti bu toprakları kendilerine. kıllarını kıpırdatamadılar. onun tahttan inmesinde de bunların etkisi vardı zaten. öyle bir düşmanlık beslemişler ki hala hatırlarında baksanıza. boşuna nefret etmiyoruz bunlardan.

    atatürk bile kapattı bunların dernek, localarını falan. daha sonra gelen milli şef (!) açtı hepsini. mezarında rahat uyu sen.
    2 ...
  56. agasar

    1.
  57. güzel, biricik ilçemiz şalpazarı'nın diğer ismi.

    (bkz: şalpazarı)
    0 ...
  58. vekalet etmek

    1.
  59. temsil etmek. mesela koltuğun asıl sahibi yerine o koltuğa oturmak gibi bir şey.

    (bkz: vekalet)
    0 ...
  60. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük