birebir çevirdiğinizde "kronolojik züppelik" olarak ifade edilebilir fakat kavramın muhtevasını ne kadar karşılar o farklı bir tartışma konusu. ilk defa c.s. lewis ve owen barfield tarafından ortaya atılmıştır ve kısaca bir fikrin sadece çok eski bir tarihte ortaya çıkması nedeniyle yanlış olduğunun iddia edilmesinin yanlış olduğunu ifade etmektedir.
örneğin: tekerlek çok saçma çünkü mö 3500 yılında bulunmuştur.
hareket adını, şevket süreyya aydemir, yakup kadri karaosmanoğlu, burhan belge, vedat nedim tör ve burhan belge gibi isimlerin yayımladıkları kadro dergisinden (1932-1934) almıştır. temel gaye türk devrimine teorik bir çerçeve oluşturmaktır. heterojen bir hareket olmakla beraber (farklı yorumlamaları barındırması) uluşçu bir sol akım olduğunu söylemek mümkündür.
bir antlaşmanın yalnız taraflar arasında hüküm ifade etmesidir. bir diğer deyişle başkaları arasında yapılan antlaşmalar üçüncü taraflar bakımından hak ve yükümlülük yaratmamaktadır.
bir imparatorluk tarafından tam olarak ilhak edilmeden yönetilen ve yetkinin tipik olarak yerel güçlere devredildiği bir yönetim şekline maruz kalan topraklar.
hala kargomun akıbetinin ne olduğunu öğrenemediğim kurum. paraya kıyıp müşteri hizmetlerini aramaya karar verdim ve 20 dakikadır hala bekliyorum. büyük ihtimalle ne kadar beklersem bekleyeyim ulaşamayacağım. demem o ki adamlar şuan tamamen bir belirsizlik sürecine girmişler. ne olup ne bittiğinden kimsenin haberi yok. şu sıralar kesinlikle buradan sipariş vermek akıl mantık işi değil.
şimdiye dek genelde hep bu siteden kitap satın alırdım. fakat bundan sonra başka sitelere yöneleceğim. adamlar siparişiniz kargoya teslim edilmiştir diyor, verdikleri link çalışmıyor. arıyorum kargo şirketini, adınıza kayıtlı bir sipariş yok diyorlar. bir dünya mail atıyorum, cevap yok. arıyorum müşteri hizmetlerini, tahmini bekleme süreniz 25 dakika diyor. duyanda bütün türkiye kitap için sıraya dizilmiş zanneder. bu bana ders olsun.
tüm övgülerin yetersiz kaldığı, öğrencisi olduğum iÇin büyük gurur duyduğum hocam. hem insanlığı hem de akademisyenliği ile kendime örnek aldığım role model. inşallah uzun bir süre boyunca emekli olmaz ve gelecek nesiller de kendisinden faydalanma imkanı bulur.
türkiye reel politiği dibine kadar kullanarak savaş dışı kalmayı başarmış ve kanaatimce doğru bir iş yapmıştır. aksi takdirde işgal içten bile değildi.
mustafa kemal paşa ve heyeti temsiliye üyelerinin 27 aralık 1919'da ankara'ya ilk gelişleri, ankaralılar tarafından "kızıca gün" olarak adlandırılmıştır. yazar nurten arslan'a göre kızılca gün bir beyliğin ya da devletin yıkıldığı gündür. türkler bir beylik yahut devlet yıkılırken o kızılca günde seğmen düzerek yeni bir "bey" seçerler. yani ankaralılar bu bağlamda osmanlı'nın çökeceğini öngörmüşler ve mustafa kemal'i yeni beyleri olarak görmüşlerdir.