caadaloz
366 (megastar)
birinci nesil yazar 3 takipçi 30.90 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    bu sene hep tatil yapan insanlar

    1.
  1. yılın 365 günü yatarak, gezerek tozarak bilumum dinlenerek tembellikten şişerek geçiren bünyeye sahip olabilen şanslı fakat bir kadar bedbaht insanlar.
    1 ...
  2. babaannenin anlattığı hikayeler

    2.
  3. hangi amaca yönelik olduğunu pek kestiremediğim halde dinlemeye devam ettiğim baştan sona 100 kesik kesik 500 sadece son özlü sözünü ise hergün dinlemekle artık gına geçiriyor olmam. bezdim bezdim. böyle bir hikaye olmaz. alın bakayım.

    eski zamanlarda köyün birinde aşifte bir genç kız varmış. kız epey işler becermiş adı sanı duyulur olmuş, hafif yollu anlayacağınız.

    sonra köyde safça bir oğlancık var. sever bu kızı gönül verir. oğlanımız o kadar toyki bilmez kızın hakkında dönen geyikleri. velasıl gün gelir bizim toyun kulağına zillimizin efsaneleri ulaşır. toy inanmaz inanmaz ama işkillenir. eğer bu kız kız oğlan kız çıksın ben de onun şerefine ahırdaki sığırı keseceğim der.

    gün gelir evlenirler. kızımız nah bakire tabii. çözüm yolu olarak mumu eritir götüne döker. * *

    gerdeğe girer çıkarlar. sabah sabah bizim toy kalkıp ahıra gider ve daneyi (sığırı) keser. buna şahit olan kadınsa "vahh vahh!!" der.

    "yazık oldu alaca daneye, neler girdi çıktı bu mumlu haneye!!!"

    bu hikaye babanemin takıntılı olduğu bir hikaye. her duruma uyarlar anlatır. artık yeter nidalarıyla yarısında keser. başka bir vakit gene başlar. bazen bak sana birşey anlatayım der. başlar. kaç kere anlattın derim bunu acı bana. bazen de gerçi anlatmışımdır ama diyerek gene anlatmaya koyulur. bilinçaltıma inilse bu hikaye damga ile kazınmıştır o kadar. çıkardığım hisseleri anlatmıyorum. onlar ütopik artık.

    not: babaanne ile yaşamak güzeldir ama bir o kadar zordur! zaman zaman çekilmezdir. ama yine de yaşanılasıdır. *
    2 ...
  4. girişimci ruhu

    1.
  5. bu ruhu taşımak için öncelikle girişimci olmak evladır. akabinde frenlenemez bir arzu ile birşeyler vücuda getirmek sürekli risk almakla başarılar elde etmeye çalışır durur. bu ruh öyle bir şeydir ki insanın kanına girmesin sonra vay vay vay çıkarıp da atamazsın.

    yıl doksanlar...
    arkadaşlarla birgünlük harçlıklarımızı biraraya getirip sermaye olarak bir kutu toplu iğne almıştık *
    ve tabi ufak bir kargaburun.
    sonra toplu iğnelerin arkalarını kesip çift halinde bütün okulda kızlara satmıştık top küpe niyetine. bunların neden klipsleri yok diyenlere ise bunlar topluca amerikadan geldi bu şekil. millet de inanıp almıştı onca. bu iş iyice tutmuş ve sermaye tabiri caizse 1 e 1000 katlamıştı. takım arkadaşları tekrar bir araya gelip okulda küpe satacak kız kalmayınca herkesin yolunun düştüğü tekstile girmiştik...beyaz fanile alıp kumaş boyası ile batik boyayıp onları pazarladık bir süre. bu da fena satmadı...o zamanlar küçük sermayelerle harçlıklarımızı çıkarmıştık.
    1 ...
  6. yaran aile diyalogları

    1.
  7. aile arasında geçen ailenin vermiş olduğu samimiyetle yapılan genelde takılma dalga içeren güldürmecelerdir. lakin arkadaşlar arasındaki gibi apık sapık konuşulmaz. mülayimce yarılırsınız gülmemekten.
    ev ortamı dinginken baba bilgisayrla bütünleşmiş olan evladına arkadan sokulur ve ekranda yazanla ilgili soruyo sorar.

    -facebok nedir?

    ev kalabalığından bir ses

    +boklu yüzler topluluğuuu..

    he heehe heehuuuuheahh.
    eee book bok diye söylenince dayanamamış bir ingilizce sever aile bireyi.
    3 ...
  8. geri cevrilen cicekler

    1.
  9. sevgiliden eski bir dosttan bir hayrandan velasıl özlenen sevilen bir insandan gelen insanın hatırlandığını kanıtlayan şeylerdir ansızın gelen çiçekler.

    bu bir anneler gününde, sevgililer gününde, düğüne, hastaya giderken alınır ellere çiçekler.

    çiçek almaktan hemen hemen herkes hoşlanır ama o çiçeğin kötü bir anı hatırlatmaya alet olduğu anlaşılınca kabul edilmezler geri çevrilirler.
    tıpkı amerikan konsolosluğuna yapılan saldırının ardından yaşananlar gibi.

    saldırı neticesinde yaralanan polis memurlarının istinye devlet hastanesinde yatmakta oldukları sırada dün konsolosluktan gelen bir görevli elinde çiçekleriyle artık geçmiş olsuna mı yoksa teşekkürlerinin beyanında mı bulunmak içindir bilinmez hastaneye geldi. ancak içeri girip çiçeğini veremedi. * çünkü onurlu polis memuru bunu kabul etmedi. sebebi ise olay günü saldırının gerçekleştiği sırada orada bulunan polisin zarar görmemek için konsolosluk kapısının açılmasını istemesi ve kapıların kendisine açılmamasıydı.

    haberlerde izlenen bu olay sayın birand ın sözleriyle dumura tırmanmaya sebep olmuştur. polisimiz duygusal bir durum içindedir gibi saptal bir laf. hayır çiçeği kabul etmemek bilemem hangi merciye dokunmuştur ki dokunması da da pek muhtemel ama halk olarak gururumuz okşanmadı değil. öyle gelen görevli nasıl elinde çiçeklerle geldiyse aynen elindeki çiçeklerle dışarı çıktı hastane içerisine giremeden.
    0 ...
  10. kirilan canlar

    1.
  11. bir sunay akın kitabıdır. kendi görüşüyle harmanladığı, olayları öyküselleştirdiği ve sunay akın'a yakışır bir şekilde bir konuyla diğer bir konu arasında benzeşimleri kullanarak oluşturduğu kitap. özellikle gazeteci metin göktepe'nin ölümünü anlatışı ve şiirlerle görüşlerini beyan ettiği denemeler içeren kitap.
    0 ...
  12. asena ve serdar bilgili aski

    ?.
  13. hayır hayırrrrr olamaz denilesi hadise.
    0 ...
  14. vücudunuz elma mı armut mu

    1.
  15. zayıflama amaçlı ürünlerin satışı hakkında müthiş yaratıcı* google reklamlarından bir alıntı.
    okuyan bünyenin üzerinde yaratacağı etki nasıl olması bekleniyorsa artık.
    "vücudunuz elma mı armut mu?"
    -ıııı acaba ne ya benimki? aaa dur bi bakayım elma mıyım yoksa armut mu?
    ....hı armutmuşum. ee iyi bari ne yemicem ben şimdi armut mu?

    ya da
    "vücudunuz elma mı armut mu?"
    -aman be bu da soru mu ikisi birden ikisi birden. üstü elma altı armut.
    1 ...
  16. pahali hediye olarak pirzola almak

    1.
  17. yaratıcı beyinlerin oluşumunda katkıda bulunduğu 14 şubat hediyeleri arasında yeralabilecek seçenek. lakin sonuç ya

    paranızın çöpe gitmesine (çünkü pirzola kafaya geçer) ya da midenizin doymasına sebep olur (ayyy bitaneme bak ya bana

    pirzola almış hadi pişirim de yiyelim. tabii varsa öyle bi insan.)
    0 ...
  18. cevabi gec yazmak

    1.
  19. kimi insanlar tarafından alınan mesajın cevabının geç yazılması suretiyle kendilerinde "ben önemli insanım senle uğraşamam" havası sağlamaya yarayan gubidik küçük insan düşüncesi.
    2 ...
  20. kliplerdeki saçmalıklar

    1.
  21. video kliplerde alakasız, yapılan bir yere oturmayan, ilgi çekmek için -ki zaten kliplerde onun için çekilmiyor mu- yapılan hareketler.
    2 ...
  22. ogrenciyken yapilan sacmaliklar

    1.
  23. öğrenci insanın yapabileceği öğrenci aklının zehir gibi çalışıp üreteceği ipe sapa gelmeyen,abukluklar silsilesidir. bunlar genelde sıkışan öğrenci beyni için acil çıkış kapılarıdır.

    örnek olarak yemek yapılacağı vakit eğer salça yoksa onun yerine domates aramak onun da evde olmadığı anlaşılınca yemeğe ketçap eklemek.
    2 ...
  24. zayi etmek

    1.
  25. yadeller

    1.
  26. baba evinden uzak yerler, gurbet.
    2 ...
  27. vasıl olmak

    1.
  28. varak i mihr i vefa

    1.
  29. sevgi bağlılık evrakı, günümüzde evlilik cüzdanı, bülent ersoy hanım efendiye göre tapu...
    0 ...
  30. ulum i diniye

    1.
  31. tezevvuc etmek

    1.
  32. evlenmek, dünya evine girmek.
    0 ...
  33. tevil etmek

    1.
  34. söz veya davranışa başka bir anlam vermek.
    1 ...
  35. tenezzul etmek

    1.
  36. kendi durumuna, düzeyine aykırı düşen birşeyi kabul etmek.
    1 ...
  37. temenna etmek

    1.
  38. eli başa götürerek selamlamak.
    0 ...
  39. teklifsiz

    1.
  40. resmi ve çekingen davranmama.
    1 ...
  41. tekelluf

    1.
  42. tekdirat

    1.
  43. tedrisa i iptidaiye

    1.
  44. ilköğretim anlamına gelen eski dilde bir kelime.
    0 ...
  45. tazmin etmek

    1.
  46. tashih etmek

    1.
  47. takbil

    1.
  48. tabiiye

    1.
  49. taalluk etmek

    1.
  50. ilgili bulunmak, ilgilendirmek.
    1 ...
  51. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük