her zamanki gibi çok iyi anlama, görme, işin altında yatan mesajı kabak gibi görebilme yetisi allah tarafından bahşedilen kesimce çok net anlaşılmış, ama ne yazık ki, başta türbanlı kadınlar, kadınlar, azınlık hakları, işkenceler vesaire gibi özgürlük ihlallerinin varolageldiği alanlar hakkında düşündüğü ve kafa yorduğu için, örümcek kafalı olarak addedilen kesim tarafından bir kısmı bile anlaşılamamıştır. kardeşim, bu reklam kısmen doğru, evet, ama neden benim anamın taktığı başörtüyü kullanmak zorunda hissediyorsun kadın haklarından bahsederken? ya da, başörtüsü ile varlığını kabul ettirmiş kadınları neden töhmet altında bırakıyorsun? daha soft bir reklamla veremez miydin bu mesajı? hiç kimse iyi niyetli değil, hepimiz karşı tarafın canını yakmak için 'düşün'üyoruz sanki.
konya'da rap hayatına devam eden, sağlam ama adı gerilerde kalmış genç rap müziği sanatçısı. gelebiliriz adlı şarkısı, türk rap müziği piyasasında sükse yapan bir çok şarkıya taş çıkartacak kadar güzel, kalitelidir. ilgilenecek olanlar için ;
özel hayatlarıyla ilgili iki kelime edilmesini istemeyip, sözlükte yüzlerce insanın karşısında özel hayatlarını ifşanın damına koyan insanların yaptığı iş. git evinde yaşa, sokakta gez dolaş, ne işin var olm sözlükte aşıksan.
zaten çok iyi bir yazar kadrosuna sahip olmasına rağmen, özgür mumcu, sırrı süreyya önder gibi yeni, genç ve toplumun nabzını çok iyi tutabilen yazarları da kadrosuna katarak, fiyatını düşürerek, baskı şeklini değiştirip dergi kıvamına gelerek, okuyucularına gazeteyi almamak için hiçbir sebep bırakmayan güzel bir gazete. önemle belirtmek gerek ki, şimdilik.
unutmadan, aslı erdoğan gibi bir edebiyat dahisi ile ayça şen başkan gibi okur/dinleyici aşığı iki köşe sahibini işten çıkarması, ya da istifalarını kabul etmesi, kötü be.
yedi numara'ya ucundan kıyısından yetişebilmek demektir. değerini o zamanlar anlamasanız da, üzerinden seneler geçtikten sonra 'ulan bi yedi numara vardı çocukken ne olmuş bakalım' diye bir kaç bölümünü indirip izledikten sonra, can yoldaşınız oluverir.
büyük şirketlerde yüksek mevkilerde çalışan insanlar incelendiğinde karşılaşmanın muhtemel olduğu durum.
bu hale gelmiş bir hayata sahip olan bir insanla muhabbet edersiniz, konuştuğunuz konu hakkında hemen işinden örnek vermeye başlar. maça gidersiniz, reklam panolarına kafayı takar. sosyal paylaşım sitelerindeki profillerinde, büyük bir firmada çalışıyorsa, firmasının reklamlarını paylaşır. kısacası, işi hayatını esir almış bir insan, rahat yaşadığını zanneden, fakat aslında yaşamayan insandır. insan yaşamının sadece kendisi olduğu zaman, yaptıklarının başkası tarafından, insanın bilinci dahilinde ya da haricinde kontrol edilmediği zaman gerçek bir yaşam olduğunun farkına varamamış insandır. umarım özgür iradesini kontrol edebilecek hale gelen iş insanları yetiştirebiliriz.
almanlardan çekmediği kalmayan dedelerini unutup bir anda has alman olan podolski'nin, nuri şahin tarafında yüz yılın ayarlarından birini yediği karşılaşma. ağır ol, adam sansınlar. yavşak, golünü atmışsın, sana ne nuri şahin'den türkiye'den, siktir git adam gibi sevin. böyle sikertirler adamı.
tanım: sivil darbe'nin konjonktürel anlamına bakmayı akıl edenlerin götüyle güleceği iddiadır. sizin sivil darbe sandığınız şey, bildiğin kadrolaşma, baskı, dayıcılık şu bu. öyle iki kavramdan kafana göre kelime çıkartıp birbirine eklemeyle politik dil oluşmuyor. 'ulan bunlar sivil, e yaptıkları darbe gibi hani, sivil darbe diyek'. oldu kanka. son olarak ;
google'a göre muse'un sikerttiği karşılaştırmadır. fakat bu son derece sikim sonik bir karşılaşma olduğu gerçeğini değiştirmez. tarzlar arasında dağlar kadar fark vardır, müziğe bakış açıları farklıdır, şudur budur. olmamış.*
bize aramızdaki malları, evet, askerliğini er olarak yapıp dayak yemeden gelen gençlerin olduğuna inananları göstermiş olan videodur.
şahsi fikrimse, hangi ordunun askeri olduğu sikimde değil, söylenmesi gereken tek şey zorunlu askerliğin içinin, her nerede olursa olsun ne kadar boşaltıldığını gösteren bir video olduğu yönünde.
ne zaman türbanlı hakim olarak değil de, hakim* olarak anılırsa, o zaman hukukun üstünlüğünden, özgürlükten, inanç özgürlüğünden bahsedebileceğimizi gösteren, şu anda mevcut mahkemelerde görev alamayan hakim türü.
bilgili, fakat heyecanını kontrol edemeyen, bu kontrolsüzlüğü yüzünden hakaret edip kendini haksız duruma düşüren öğrencidir.
benim tarafımdan hala haklı, kelimesi kelimesine. ama videoda, arkadaki özkök okurları(!) abbas güçlü'nün uyarısından sonra hışımla ellerini birbirine çarptılar, ve içlerindeki 'hasktr lan sen kimsin de özkök'ün karşısında ahkam kesiyosun' serzenişlerini dışa vurmaları için meşru bi sebep bulmuş oldular.