En güzel yaşlardan biridir. Ufak bir telaş sarar içini hayatla ilgili bir geç kalmışlık var gibi. okul bitmiş, iş konusunda yeni dikiş tutturulmuş, 5 yıllık ilişkinin artık evlilikle sonuçlanması gerektiği fikri sürekli akılda gezmektedir. ama neden baskı yapayım ki kendime diye sorulur. Ben büyüğümü, olgunluk evreme yeni adım attığımı bile 1-2 son bir iki sene içinde yeni yeni fark etmeye başlamışken, hayata başlama yaşımdır 28. 20 yaşında da büyüdüm sanmıştım. 25 yaşımda da. ama 28 farklı, insan yeni anlıyor ve 30 umu iple çekiyorum.
ben bile büyüdüğümü 25 yaşımdan sonra anlamışken, 15 yaşında birisi için ilişki çok erkendir. insanlar sağlıklı bir evlilik için 30 yaşından önce evlenmemelidir.
hayranlik uyandiran harika bir kılıçdaroğlu stratejisidir. bu adam baskan secilirse sevinçten kalp krizi gecirir ölür. yardimcisi kılıçdaroglu baskan olur. hem boylelikle ego yapip bakin aday olmadim havasi yaratiyor, hemde kendisi aday olur da secilemezse meclisten disarida kalmiyor. mukemmel bir siyasi plan. harika bir strateji ornegi. kilicdaroglu yine kendine hayran birakmistir.
Hooverphonic grubunun koningin Elisabethzaal daki canlı performansında solistin arkasında keman çalan abiye benzemesiyle insanlar ikiz yaratılmıştır dememe sebebiyet veren kişi.
Eskiden koyu bir galatasaray taraftarıydım. yaş ilerledikçe futbol mevzularına uzak kaldım. kendimi bildim bileli de adam fenerbahçe başkanı. ufakken ali şen başkan fenerbahçe şampiyon lafını hatırlarım birde. Ama aziz yıldırım ister başarılı olsun ister olmasın, duruşuyla türkiye'deki çoğu insandan daha delikanlıdır. adama şikeci dediler, rüşvet verdi dediler,başkanlıktan men edilecek dediler, yine de yıkamadılar. fetönün bitiremediği, avucunun içine alamadığı nadir adamlardan sanırım. yani en azından dışarıdan bakınca öyle görünüyor. bu olayda da takımının arkasında durup en kârlı şekilde çıkacaktır. bu arada kaledeki volkan ve mehmet topaldan başka topçusunu da tanımıyorum. o kadar uzağım artık futbola fakat, eskiden ahmet dursun,nihat kahveci, ilhan mansız gibi topçuların olduğu dönemde galatasaray ile beşiktaş kardeş takım diyerek inanılmaz sempati duyardım. yıldırım demiröre'nin tff başkanı olmasından sonra beşiktaşa olan sempatim sıfıra indi. olayları bilmiyorum ama bence fenerbahçe haklıdır. aziz başkana saygılar.
Evet net olarak toplum olarak incelenmeliyiz. Bu siyasi içerikli bir yazı olmamakla birlikte gerçekten merak ettiğim bir çok soru vardır. Kimseyi kötülemek veya aşağılamak için değil fakat bir bu sorularıma cevap verirse bende kaçırdığım bir olay mı var ve kaçırdıysam hatamın boyutunun farkına varacağım.
Şimdi sözlükte veya herhangi bir google aramasında akp'de şuan milletvekili olan veya geçmişte milletvekilliği yapmış bir çok insanın fetö lideri olan şahısa hocam gel artık özlem bitsin, ne istediler de vermedik, çok vatansever, onun yaptığı hizmetleri bu ülkede kim yaptı, onun için ölürüz dediğini biliyoruz. hatta bu insanların boy boy fotoğrafları bile mevcutken, bu insanların fetö tarafından kandırıldığına ve ülkede fetö ile mücadele eden tek insan güruhu olduğuna kesinlikle inanan halk ve benimde ailemde bulunan bazı bireyler, hiç bir kanıt olmamasına veya fotoğrafı ya da fetö elebaşıyla ilgili tek övgü dolu sözü olmamasına rağmen merak akşeneri fetöcü ilan edebiliyor.
bugün bizzat yaşadım, mahalledeki marketten ekmek almaya gittim tv de Cumhurbaşkanı konuşuyordu. yanında çay içen tanımadığım orta yaşlı abi meral akşener girmesin diye seçimi öne almışlar falan dedi. marketçi abi ise, fetöcü diyorlar ona dedi. konuya dahil olup abi sen nereden biliyorsun dedim, herkes öyle söylüyor dedi.
Şimdi bu adamda oy kullanacak, benimde yaşadığım ülkenin geleceği ile ilgili karar verecek.
Aynısı tipler arkadaş çevremde de var.
Yani toplum olarak ne yiyoruz ne içiyoruz da göz önünde olana inanmak yerine söylemlere inanıyoruz. bizi toplum olarak bu kadar fanatik kılan nedir?
benim görüşüm yetersiz eğitimin, partili öğretmenlerin yetiştirdiği nesilin payı var. Bunu seçmen aşağılamak için söylemiyorum fakat, artık okumuş da olsa okumamış da olsa insanlar garip bir inanış içindeler.
Özellikle şuna da karşıyım. ekonomi iyi güzel, asgari ücret yükseldi diyorlar. Çıta o kadar aşağıda ki, adamların farklı bir ülke gezip görme hayali yok. rahat bir yaşam sürme idealleri yok. 1603 tl ile orta doğudaki savaş ülkelerine bile tatile gidemiyorsun. uçaklar paraları yol paraları ne hale gelmiş. kaldı ki bu insanların görevi ülkeyi iyi yönetmek,
siz hiç bir benzin pompacısının, ne güzel doldurdum benzini be, geçmiş dönemde çalışan arkadaşlar benzin doldurmayı bile beceremezdi derse, ne düşünürsünüz?
kusura bakmayın ama ülke olarak ruh hastasıyız, ya da çok cahil bir ülkeyiz. ya da o kadar ezmiş bir soy ağacından geliyoruz ki 1603 tl ile değil oyumuzu ruhumuzu bile satıyoruz.
Atatürk'e sonsuz sevgi ve saygı duymamla birlikte sonuna kadar katıldığım önermedir.
Atatürk'ün yolundan gitmeyip, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde cumhuriyetin ilanını sindiremeyip, mısıra giden tayfada yer alan adamın oğlunu (bkz: ekmeleddin ihsanoğlu) aday gösterip Atatürk'e ihanet etmiştir. Bana kimse savunmasın chp atatürkçü diye. akpliler ne kadar atatürk'ü sevmiyorsa, chp ve mhpli parti yöneticileri de o kadar sevmiyor. Bir an önce chp'nin bu adamların elinden kurtulması gereklidir. bu seçimlerde rengini iyice belli edecektir.
atatürk milli mücadele için her şeyini feda edip anodolu'ya bir direnişi başlatmaya gitti. bunlar oturdukları koltuktan muhalefet etmeyi bile beceremiyor.
demokratik bir ülke olduğumuzu iddia eden sayın cumhurbaşkanı ve yaverinin, seçimlere girmemesi için seçimi erkene aldıkları söylenen kadın cumhurbaşkanı adayı. belkide gerçekten kurtuluş bu kadındadır bilemiyorum. ama imza için bizim üstüme düşen bir görev varsa sonuna kadar demokrasi adına yapmaya hazırız. chp'nin ortak adayı olarak çıkarması hususunda seçimi kazanacağına inancım tamdır.
Doğru tespittir. Huzurları olmadığı için kendi ülkelerinde sıkılıyorlar ve ortadoğunun huzurunu bozuyorlar. Halbuki camiye gitseler secdeye kapanıp yakarsalar, allahta onların kalplerine huzur verse. Ortadoğu da rahat edecek. O yüzden islami yaymalı ve şeriat kanunlarına geçip halifeliği ilan etmeliyiz. Bunun olduğu gün dolar 0.25 kuruşlara kadar gerileyecektir.
Kimin kime tecavüz ettiği belli olmayan ülkemizde, bir gece çıkışında üç beş erkek tarafından aynı duruma düşmemek için almayacağım parfümdür. Erkek falan dinlemez bunlar, o saatte ne işi varmış yerine, o kokuyu sıkmasaymış o da derler.
Peygamberin üniversite diplomasını öğrenmemle yaşadığım yıkıntı bir oldu. Koskoca peygamberin nasıl üniversite diploması olmaz hayret. şaşırdım doğrusu.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1664594/+
Başlığın açılmamış olması garip, ya da ben mağaradan yeni çıktım. Ekşide de bayadır gündemde. Başlıkta adı geçen şahıs zülfü livaneli'nin kitabını %90 oranında copy paste yaparak bastırmış. Ve kitabıyla öyle bir övünüyor ki garip geldi doğrusu.
bende kimyacı isimli kitap yazıyordum. Kitabımda bahsi geçen konu; gördüğü rüya sonrası tubitak'a gitmek isteyip köyden kaçan genç bir çobanın kimya öğrenmesini konu ediniyor. Çobanın babasının mesleği ise imam olacaktı. Neyse başka bahara kaldı hayalim.
evde ufak bir elektronik cihazım var. farklı elektronik cihazların uzaklığına göre radyasyon ölçüp cızırdıyor. minik bir kac bobin ve bir kaç elektronik malzemeyle test için yapmıştık. genelde şiddetli cızırdayınca kesin ertesi günü ufo falan haberleri çıkıyor. şuan fena cızırdıyor. sıkıntı mı var lan yoksa? depremde oldu. ürperdim bak.
vay be dedirtendir. çocuklugumda savaş ay'la a takimina yıldız tilbe ile cıkmıstı. sanki o zamanda yaşı baya vardı. kendimi bildim bileli bu adam var. ölünce; acaba bizde mi yaşlanıyoruz dedim... mekanin cennet olsun güzel şarkıları olan abi...
Bizim toplumumuzda, ki farklı kültürlerde böyle mi bilemiyorum; sıçmak konusunda bir utangaçlık mevcut. Yani insanlar sıçmanın ayıp olduğunu düşünüyor. Çok güzel kadınların sıçtığını kimse hayal etmez. Yani kimse kimseyi sıçarken hayal etmez. Hava alanında veya büroda ofiste sıçarken mümkün olduğunda sessiz olunur. Baktın osuracaksın sifona basılır. Uzun sıçmanın sonunda saçlar ıslatılır ki, "sıçmadım saçlarımı düzeltince uzun sürdü" mesajı verilir. Yani o yüzden tuvalet yerine lavabo...
yıllar yıllar önceydi. yaklasık dokuz sene önce, hayatımın baharında 19 yaşımdayken bir kız sevmiştim. kızda beni sevmiş olacak ki, sevgili olduk ve kafe köşelerinde ergenliğin verdiği yetkiye dayanarak her fırsatta öpüşüp seviştik. gel zaman git zaman sevişmenin tadını alan ben ve sevişmelere mesafe koymaya calışan sen öhöm sevişmelere mesafe koymaya calışan eski yengeniz, benden ince ince uzaklaşmaya başladı. zamanın en büyük stratejisi kaçan kovalanır hamlelerinden haberi olmayan, aşkta gurur olmaz nidalarıyla kılıcını çekmiş ben; yengenize aveanin vermiş olduğu bedava 1000 sms le saldirdimda saldirdim. her sms den sonra yemeğe konup sürekli tokatlanan kara sinegin aldığı darbeler gibi yengenizin cevapları o kadar arka arkaya ve bıkķınlık öflemeleriyle doluydu ki, artik kaybettigimin sinyallerini almistim. ama bir care vardi...
ya kendimi kullandirip onun etrafinda olacaktim, ya elimde 50 cl tombik efes sisesiyle alkolik gibi hissedip biranin dibini gormeden sarhos olacaktim.
karari yengenize biraktim. o beni kullanmayi secti ve bir gece yarisi ansizin arayip, elinden dusurup kirdigi kuzenin ayfon telefonun camini yaptirmami rica etti.* ama camin kirildigindan kuzeninin haberi olmamali bu aramizda sir olarak kalmaliydi. once iki kisinin bildigi sir degildir dedim, sonra bir bankin ustune cikip dirseklerimi diz kapaklarimla birlestirip sicar pozisyonda oturarak denizi izledim. onu oyle seviyorum ki tanrim, biz ikimiz bir kisiyiz dedim. acikli bir muzik calmaya basladi ve flutuyle iki nota ile ask melodisi calan dilenci cocuga 50 kurus atesledim. yardim etmenin gururuyla ayaga kalkip, ya sen beni alirsin ayfon ya ben seni diye bagirdim. kahraman olabilir yengenizi tekrar kazanbilirdim...
telefonu aldigim gibi kahraman bir edayla camı yaptirmaya gittim. biran once tamir olmali bende sevdigim kadini buyuk bir dertten kurtarmanin hakli gururuyla, telefonu kendisine teslim ettigimde avini bekleyen cakal gibi sabredip, bana tesekkur etmesini beklemeli, yanagima opucuk kondurmak icin yaklasirken, hafif bir tebessumle tek kelime etmeden donup gitmeliydim.
sabah 09:00 du 13.30 da bulusup telefonu teslim edecektim. ama telefoncu saat 9.30 fiyat verecek ben tamam dersem 3 saatte ekran takilacakti. telefoncu aradi, abi fiyat ne kadar dedim, telefonda birseyler soyledi. oralari tam hatirlamiyorum, bayilmisim. esnaf su falan carpmis suratima kendime geldim. 19 yasinda adamin tansiyonu mu duser? evet dusermis. tam tamina 900 lira. ulan asgari ucret o zaman 650 lira. telefoncuyla yalvar yakar pazarlik, bana misin demiyor pezevek... telefoncu abiye durumu anlattim. adam halime acidi ve dedi ki; -ulan amina kodugumun salagi mal misin sen bir kiz icin deger mi?
+abi sevdim...
-olm sende bu enayilik varken sana kiz mi yok! sen bu telefonu yaptirma ver telefonu, boyle olmuyor de, kendini kullandirma, kiz senin ne kadar akilli bir erkek oldugunu anlar sana bir kere saha asik olur
+beni ne kadar kullanmaya calisacaksin onu gormek istedim
baktim flutcu cocuk orda, dedim cal amk bu sefer 1 lira vericem. bir aglatiyor flutu boyle bir sey yok. 1 lirayi duyduya nasil vuruyor biliyo musun notalara. dedim cocuk adin ne senin hüsnü dedi abi, dedim tanidik geliyor soyadin ne? şenlen... dur lan dedim yengen gidiyor.
hatun salya sumuk agliyor. basladi ana avrat kufur etmeye bana.
dunya donmeyi birakti, gunes batti, her yer karanlik. hayati sorguladim.ulan dedim bu ne bicim kiz yaw ben bunu mu sevdim, nerde geldik nereye gidiyoruz. biz kimiz, hayatimizin amaci ne? gaziantep eskisehir üst olur mu? bir tokatla kendime geldim... yengeniz ordek gibi viyakliyor cevap ver!! ben bunu hakedecek ne yaptim...
dedim ben bunu hakedecek ne yaptim?
etraftaki insanlar bana bakiyor. pala biyikli kasli iki genc kizi taciz ediyorum sandi ince ince etrafta kalabaliklasmaya basladilar. durumu lehime cevirmem lazim, kiz zaten sinirli bana dalsalar kiz kurtarmaz linc olur giderim. dedim ki;
+sevdicegim sultanim hata ettim aksam 9 da kuzenini cagir yaptirip getirecegim bu kadar uzulecegini tahmin etmedim.
kiz birden sok oldu ve gulmeye baslayip boynuma sarildi. baktim kalabalik dagiliyor. etraf sakinlesti, basladim aglamaya... yapamam, bunu bize yapamam... bu sefer kiz beni teselli etmeye basladi. neyi yapamazsin diyor. ben agliyorum ama durumu bozsam kiz cakacak mevzuyu. oyle bir agliyorum ki 900 lira icin, kiz olayin sokunda bir sey dusunemiyor. hipnoz ettim amk. verdim telefonu aglaya aglaya kactim.
aksam oldu saat 8 de telefonum caldi. arayan yengeniz. telefonun kilifi bende kalmis, acil getir ben telefonu yaptirdim kuzenime verecegim, suphelenmesin. atladim taksiye dedim dayi ne tutarsa iki kati verecegim beni hizli gotur. taksici gariban bir dayi,
+ bas dayi. donuste durmam sen beni kosede bekle beraber doneriz
dayi durur mu, pepeyi alan besiktas taraftari gibi gozleri parladi yeminle. dayi parayi duydu hizmet askiyla yanip tutusuyor 20 dakika sonra otobandan kizin yanindayim.
kapida ortak arkadasi gordum. takma adi pakize olsun yengenizin.
+pakize icerde mi,
-oglum girme iceri, ortalik karisik arka sokakta bekle orasi sessiz. ben kilifi vereyim beraber doneriz eve
+tamam taksi bekliyor acele et
dondum dayiya dedim dayi bekle burda geliyorum 10 dakikaya
taksici tabi evlat dedi ben o sira cay iceyim madem. dedim ic dayi buranin cayi iyidir...
karanlik sokakta beklerken karsidan secemedim, 4 erkek 1 kiz geliyor. bir baktim sevdicegim ve yaninda 4 erkek, sanirim kuzeni dedim o kadar yolu cektim tebrik edecek. karsidan boyle garip bor sekilde yaylana yaylana geliyor.
kardessssiimmm dedi, hafif tebessum ettim.
ölürken tebessum edeni duydum... ama slow motion modda havada ucan bir kafaya gülen adam duymamistim. ilk kafayi yiyince bir sersem oldum. sonra dedim ki asla kafadan baslama kurban hafif sersemler. sonra bir kafa daha atti. onu da hissettim amk, herifteki kafa kafa degil tugla mubarek... ver allahim ver nasil dovuyor... arabaya yasladi, boyle bir dayak sekli yok. kardesim yaratilistan midir nedir, tamda dayaklik adamim ele avuca geliyorum. tam uyduk birbirimize. herif beni doverken hipnoz oldu amk farkli alemlere göc ediyor. dayak yerken aniden kacsam mi diye dusundum. 4 kisiler yakalanirim yorgun yorgun dayak yerim hic cekilmez. vursam indirsem diger 3 de saldiracak bu da daha da sinirlenecek daha cok dayak yiyecegim. en makul sekilde siyrilmanin hesabini yapiyorum. herif de dovdukce dovuyor. kafa goz patladi tabi. uyustum artik. herif dogrultu beni, herif dedigimde o da 20 yasinda o zaman iste,
-oglum dedi manyak misin kizin telefonunu kiriyosun. ne zorun var?
iç ses: anani avradini, kizdaki zekaya bakar misin, iti ite kirdiriyor amk
-beni burada pikaçu dedin mi herkes gosterir ayagini denk al
+ne ne ne?
-pikacu
+ahahahahahahahahahah
ulan bir haykiriyorum. pikacudan dayak yiyorum kafayi yiyecegim amk. herif gulme dedikce ben guluyorum amk. herif dayanamadi celme takip yer dusurdu beni ve yerde de bkraz tekmeleyio gittiler. tabi ayni tadi alamadi erken birakti.
kafa goz patlak gittim taksinin yanina, bindim arabaya dayi ne oldu evlat ne bu hal dedi, dedim dayi kavgaya karistim.
-oglum zaten bu hale cicek toplarken gelecek halin yok.
+ya sorma birine benzetip dovduler, olay sonradan anlasildi ozur dilediler dedim.
-zaten taksiye ozellikle 45 lira verip dayak yiyip tekrar taksiyle eve donmen garip olurdu dedi.
basladim kahkaya atmaya. eve geldik. 45 lira cikardim. evlat 5 daha atesle dedi.
+neden dayi?
-2 cay ictim seni beklerken.
cikardim 5 lira daha verdim. adam saglicakla dedi gitti. ulan bu isi meslek yapsam parayi kaldiririm diye dusundum. taksiyle ayaga servis+sofore cay+arti donus 150 lira yapsam mafraf zaten 95 lira 55 lira kar. sonra dedim ki pakizenin kafa bu islere daha cok calisiyor. yarin ona sorayim... herhalde kafama cok vurdular.
beni arka sokaga gonderen arkadasla hesaplasmami da baska zaman anlatirim.
insan abi dediği, ağam dediği, paşam dediği adamdan kazığı yiyince daha bir gururuna dokunup sinirlenir. içten içe sen benim gözlerimin içine baka baka nasıl yalan söyledin kandırdın dee ve kin tutar. ama sizi bakkal nuri kasap ahmet kazıklasa yavşak ibne üç kuruşluk aklıyla beni kazıkladı, selamı sabahı keseyim der iki güne unutur bir daha dükkanına gitmezsiniz. ama yeri geldiginizde götünüzü teslim ettiğiniz adam size bunu yapınca kin beslersiniz. işte budur ülkenin özeti. gurura yedirememektir.
acemi birliginde kisa donem askerler olarak kogusumuz cok temiz ve kokusuzdu. ilk gun 16:00 da birligimize üç arkadaş giriş yaptik. islemlerimiz malzeme alma vesaire gibi işlemler sonrasinda saat 23:00 oldu. komutan ac misiniz diye sordu, herhalde baba yigit kac saattir ayaktayiz deyince, aç yatin ulan o zaman pezevenkler deyip tokat atti. ustun yeteneklerimle zamani yirmi saniye geriye alip, ac misiniz sorusunun cevabini evet komutanim diye cevapladik ve aksamdan kalma soguk yemekleri yedik. o gece rahat uyudum sanirim 5.30 da kalktim. sonraki gunlerde 5 yildizli otelde uyanmadigim kadar dinc uyandim sabahlari. gun icinde de dayak yemis gibi olurduk. gece basimizi yastiga koyunca uyur sabah zipkin gibi uyanirdik. sanirim yemeklere atilan şap mevzusu dogru. o tur islere enerji harcamadigin icin tum enerji vucutta kaliyor sanirim. niye anlattim bilmiyorum ama bu da boyle bir animdir.
bu filmi vizyona sokan dağıtım şirketini aleni olarak türk milletini aşağılamaktan dava etmek gerekli. millet olarak o kadar boktan filmlere para kazandırıyoruz ki; böyle tayfa çektikleri bu filmi yeterli görüyor. bu adamlara bu özgüveni verenler sizlersiniz. türk milleti bir sene boyunca türk filmine gitmeyip cezalandırsın belki o zaman sinema sektöründe böyle çöplük adamlar temizlenir.