an itibariyle gerçekleşen ve bu 3. gecesi olan , rock/ indie/ grunge/ alternatif rock/ country ve aklınıza gelebilecek her müzik türünden şarkılar çalıyor. ( tabi ki pop dışında)
bu da link: http://mixlr.com/ekmek-aras ı
Dün gece gerçekleşmiş mükemmel bir konserdir. Ayrıca 3. kez üst üste burak gürpınar'dan baget alıp ve kulise girip kendi rekorumu egale ettiğim konser. Pogo ve headbang dolu bir gece olmuştur.
Model grubunun Değmesin ellerimiz şarkısının aslında başkasına ait olduğunun ortaya çıkması durumudur. Bu kadar zaman anlaşılamamış olması iyi bir cover olduğunu gösteriyor fakat bu çalıntı olmadığını değiştirmez. Bu da videosu:
15 marttan itibaren 1. sayısı satışta olan ve 64 sayfadan oluşan yeni mizah dergisi. Çizimleri güzel ,dolu dolu bir dergi. Web sitesi: http://www.64sayfa.com
Edit: "-" verenler sebeplerini mesaj yoluyla atarsa memnun olurum. Eksilenecek ne var çok merak ettim.
Osmanlı döneminde daha çok Ramazan aylarında olan durum. Bu söz genellikle "afyon patlaması" diye yanlış kullanılır. Doğrusu patlamamasıdır. Hikayesi de şöyle:
Geçmişte, Ramazan aylarında daha sık rastlanan bu olay aslında sadece tütün tiryakilerinin bulduğu ilginç bir tatmin yöntemidir. Tütünleri farklı kalınlıklarda (5-6 isteğe göre değişen sayıda) kağıdın içine konup sahurda yutulmasıdır. Mide öz suyu belirli saatlerde salgılandığından bu kağıtların erime süreleri de kalınlıklarına göre değişecektir. Örneğin; üç saatte bir kağıt erise, en ince kağıta sarılı olan tütün ilk olarak mideye karışacaktır. Daha sonraki 3 saatte ondan daha kalın olan kağıt eriyerek onun içindeki tütün mideye gidecektir. Bu şekilde, sigara tiryakileri kendilerini böyle tutuyormuş.
Afyon patlamaması da bu kağıtların erimemesiyle alakalı. Bu yüzden sinirli birini görünce "hayrola afyonun mu patlamadı?" gibi sorular soruluyormuş. O günden bugüne dilden dile patlama olarak değişmiş....
aslında ailesi sokan bayülgen koymak istemiştir fakat nüfus memuru buna karşı çıkınca zokan bayülgen olsun bari demişler. Bu da tuhaf olunca babası kızıp başında harf falan hiçbir şey olmasın diyerekten okan bayülgen ismini koymuştur. (bkz: 11 mart Disko kralı)
Genellikle yeni uyandığınızda acele giyinmek zorunda kaldığınızda gerçekleşen olay. Demir derinize temas ettiğinde bir titreme ardından üşüme, uykusuzluk ve umutsuzluk... duygu karmaşası içinde o pantolonu giyersiniz.
Bedük'ün hazırladığı disko breaker şarkısının html5 ile hazırlanan, pop-up pencereleriyle türkiyede ilk olarak yapılan güzel bir klip çalışması. http://www.discobreaker.com/
Novus güneş sisteminin sınırları içinde 3 ırkın birbiriyle savaşını konu alan MMORPG oyunudur.2005'te Codemaster'ın çıkardığı oyun şuan CCR firması yönetmektedir. Şuan oyunu türkiye'de Mayn Games almıştır. Oyun dili türkçe olarak ,geçen hafta CBt sürecinden geçen oyun, benim 5 yıldır bıkmadan oynadığım tek oyun! Sitesi: http://tinyurl.com/7kafbfu
An itibariyle bizim yenge dizisinde gördüğüm dandik gösteri. "yu yu ye yu" şeklinde aralarda naralar atan çocuğumuz berbat bir iş çıkartmış ama genede vedat kazazdan iyidir. (bkz: yetenek sizsiniz türkiye kilisli rapçi vedat kazaz) Bunlara da son verilmeli türk televizyonlarında. Her programda çocuklara rap söyletmeye çalışıp iğrenç şeyler çıkartabiliyorlar ortaya tabi reyting meselesi...
Gökçe ve dodo arasında geçen sıkılaşma iddaası.bazı bölümlerde yapmacıklığını çok hissettiğim ama merakla izlediğim iddaa. özellikle gökçe'nin mimikleri çok iyi. 11.gün en iyi bölüm olmuş bence. http://www.youtube.com/user/buyuktotoiddasi linkinden takip edebilirsiniz.
Geçen haftanın rezalet yarışmacısı. Seyircilerin bir daha bir daha demesi beni yıkan anlardan biriydi. Türkiye'deki bütün apaçi seyirciler oraya toplanmış sanki. Herkesi geçtim Acun ılıcalı nasıl evet der? Tupac , 50Cent dinleyen birisi bu çocuğa nasıl evet der? Hala aklım almıyor. Hülya Avşar da ilk defa bir rap'i anladım diyor. Bu çocuğun yaptığı rap bile değil. Böyle insanlarımız varken Türk Müziği zor ilerler. Daha dün Gaziantep'te Kurban konserinde sadece 30 - 35 kişiydik. Türkiye'nin en önemli gruplarından birinin konserine bu kadar kişi geliyor. Şu çocuğu kaç yüz kişi alkışlıyor.
anladıkların anlamadıklarından çoksa anlıyorsundur bunu anlıyorsan anlamadıkların azdır .anlamamış olsan bile anladım dersen anlamadıkların az olur. anlamakla anlamamak arasında ince bir çizgi vardır anlamak anlamadıklarının tersi olduğu için anladıkların anlamadıklarının anlamadığıdır . anlamak istese de anlamamıştır yani anlamak yada anlamamak anlamış olmak kadar büyük bir olay değildir . anlasan ne olur anlamasna ne olur birşey değişmez, anlamak anlamamanın yarısı kadardır. anlamadığını sanarsan anladığını anlamışsınıdr yani anlamamışsındır. anlamak kaçınılmazdır anlamak anlamamayı getirir ,anlamamak anlamayı. bunu biraz düşünün derim.
Sosyal hayatta sinirli olan müzisyen müziği içinde bulamamıştır. Müzikle uğraşan biri sosyal hayatında ne kadar sinirli olabilir ki? Yaptığı müzik tarzının getirdiği sinirlilik de müziği içinde bulmasından kaynaklanıyordur fakat sosyal hayatta da bir o kadar itici olur.
her kültürün kendine öz bir yemek kültürü vardır. Bir yerde enteresan olan şey diğer yerlerde normal karşılanabiliyor.
Mesela bir yerde makarnayı ekmekle yiyen birine "oğlum napıyorsun sen?" diye tepki verenler olur.
Fakat başka bir yörede ekmeksiz yiyenlere "ekmekle ye de karnın doysun" gibi tepkiler verilebiliyor. Bu farklılık maddi durumlar arasında da oluşabiliyor. Maddi durumu sıkıntılı bir ailede makarnayı ekmeksiz yiyen oğluna ,babası "ekmekle ye de kardeşlerine kalsın" diyebilir. Diğer tarafta da makarna üstüne sos hazırlarlar.
