"CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfü Baydar, hükümetin hangi yıl ne kadar öğretmen açığı olduğunu belirleyerek, bu açık üzerinden üniversitelere yerleştirilecek öğrenci kontenjanının ona göre belirlenmesi gerektiğini söyledi. 2012 yılında Felsefe bölümünden mezun olduktan sonra girdiği KPSS sınavından 84 puan almasına rağmen atanamadığını belirten Ezgi Akkır ise konuşurken gözyaşlarına boğuldu.
Baydar ile atanamayan felsefe öğretmenleri Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Atanamayan öğretmenlerin sorunlarını dile getiren Baydar, öğretmen atamalarında taban puanlarında farklılıklar bulunduğunu söyledi. Din kültürü ve ahlak bilgisi alanındaki atamalarda taban puanın 60,19, beden eğitiminde 69,32, ingilizce'de 70,03, tarihte 81,75, felsefe alanındaki taban puanın ise 85,13 olduğunu dile getiren Baydar, atanan ve atanamayan kişilerin hepsinin öğretmen olduğunu, bunun aralarında bir puan farkına neden olmaması gerektiğini ifade etti. Tüm bölümlerde atamaya esas olacak şekilde makul bir atama taban puan sınırı geliştirip, sınavsız bir şekilde atamaların gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Hükümete ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'ya çağrıda bulunan Baydar, "Hangi yıl, ne kadar, hangi alanda öğretmen açığımızın olacağı hesaplansın, bu hesap üzerinden kaç öğretmen adayının üniversitelere yerleşmesi gerektiği çıkarılsın, ileriki yıllarda üniversitelere alınacak öğrenci kontenjanı da buna göre belirlensin. Uzun vadede bunu yapacak olan hükümet, kısa vadede de bir an önce öğretmen açıklarının hepsini kapsayacak şekilde bekleyen öğretmen adaylarının atamalarını gerçekleştirsin. Bu atamalar için Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir kaynak sorunu yoktur. Çünkü 1 milyar 370 milyon liraya kaç 'ak saray' yapan bir hükümetin, kaynak sorunu ile ortaya çıkması gülünç olacaktır. Atanamayan felsefe öğretmenleri için bıçak kemiğe dayanmış değil, kesmiş durumda." şeklinde konuştu.
Daha sonra atanamayan felsefe grubu öğretmenleri söz alarak sorunlarını ve taleplerini söyledi. 2012 yılında Felsefe bölümünden mezun olduktan sonra girdiği KPSS sınavından 84 puan almasına rağmen atanamadığını belirten Ezgi Akkır, kürsüde konuşurken gözyaşlarına hakim olamadı. Ezgi Akkır, "Ben KPSSden 84 puan aldım, okul ikincisi olarak mezun oldum ve şu an burada duruyorum. Sen 60 puan alan kişiyi öğretmen yapıyorsun, ben bu kadar başarılıyım beni almıyorsun. O zaman sizin Milli Eğitimdeki adaletiniz nasıl? Ben gece gündüz çalıştım. Gidiyorsun dershaneye, öğretmen olmak için başvuruyorsun, 200-300 lira para veriyorlar." dedi."
Düşündüm düşündüm çocukken bariz şekilde korktuğum bir şey gelmedi aklıma bebekken bile karanlıkta uyumayı severmişim. Büyüdük korkularımız da arttı size bugün için onlarca korku sayabilirim.
"Her şey değişir" ise; değişmek isteyen belki de Hatalar yaptığını düşünen bir insan kendini nasıl değiştirir, ne için kim için değişme iradesine sahip olur sorusudur bu aynı zamanda.
Bir insanı çekici kılan en önemli niteliklerden birini taşır. Bu insana sadece bu nitelikten ötürü bile çirkin denemez artık. Öylesine sihirlidir.
Tabi kastedilen sıradan ve yapmacık olan değil gülerken gözlerinin içi de gülen insandır.
3. Sınıftaydım. Okul değiştirecektim o yıl. Bizim sınıftan yakup teneffüste Oh be senin sesinden kurtuluyoruz demişti. Üzüldüm tabi. Şarkı söylerdim ara ara. Zaten müzik kolu başkanıydım*
Şule derste bunu öğretmene söyledi. Öğretmen Onlar seni kıskanıyor aldırma sen kızım demişti. Tabi çocuk egom tavan yapmıştı o zaman.
Komikli güzel anılardır bazen.
Bir kaç kadından yola çıkarak ki büyük ihtimalle feminist olduğunu söyleyen fakat henüz bu konuda pek fazla bilgisi olmadan yalnızca popüler kültür heveslisi gençlerle tanışmış kişinin parodoksu. Erkeği taklit etmek var olan baskı için ona minnettar olmak demektir. Eğer sadece taklit ediyor, feminist ideolojinin savunduğu kadının özgürlüğü düşüncesi yerine erkeğin tahakkümü altına girmeyi seçiyorsa özgürlüğü ona benzeyerek kazanmaya çalışıyorsa orda feminist bir kadın değilkendiyle cçelişen biri vardır.
Bu teorinin çok yanlış anlaşılmasıdır.
Bir aile milli hassasiyetlerle çocuk yetiştirmemişse belki de saklamak zorunda kalmışsa bununla alay etmekten başka seçenek bulmak, düşünebilmek çok mu zor ?