butterflybb
443 (süper mario)
yedinci nesil silik 1 takipçi 94.35 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    bengi idil uras

    1.
  1. 89 doğumlu oyuncu. kanalları gezerken denk geldi, babam sınıfta kaldı dizisinde rol alıyor.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/476883/+

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/476932/+
    0 ...
  2. özel üniversite kazandığını herkese duyurmak

    1.
  3. burslu kazananlar için gururla yapılabilecek eylemdir.
    ama yani burssuz kazandığın üniversiteyi yan komşunun akrabasına dahi duyurmanın da anlamı var mı bilemedim.
    bizim zamanımızda özel üniversite kazandığını öyle çok herkese söylemezlerdi olmadı burslu derlerdi yalancıktan.

    (bkz: izmir ekonomi 100 de 100 burssuz)
    not: özel üniversite kazanılmasına karşı değilim, o da bir başarı. mantık ilginç geliyor.
    1 ...
  4. sözlük yazarı olduğunu belli etme yöntemleri

    1.
  5. öncelikle sözlük yazarı olmanın bir ayrıcalık olduğunu vurgulayarak söze başlamak isterdim ancak durum böyle değil. şans eseri bir yerlerde bir şeyler araştırırken denk gelen veya birilerinden sözlük hakkında bir şeyler duyan kişilerin yazar olmaları gerçek anlamda yazar oldukları anlamına gelmiyor.

    bunları da geçtim sözlük yazarı oldukları isimle twitter, facebook adresleri ve blog açan arkadaşlarıız var. çok popüler olmadığı sürece kitlelerin ihtiyacına yönelik bu sayfayı açtım açıklaması da çok saçma olmakla birlikte komik duruyor. insanların sizinle iletişi kurmak ve kişisel bilgilerinize ulaşmak için saatler harcadığına inanmanız hoşunuza gidiyor olabilir ama bu yazarlar gerçekte ancak bir elin parmağı kadarlar.

    neyse bahsedeceğim konu her olayda, her durumda sözlük yazarı olduğunu belli etme yolları. bunların başında laf arasında sölükte yazdığını belli etmek gelir.
    herhangi bir konu hakkında olabilir bu.
    örneğin;

    -ayrıldık biz murat.
    -canım üzülme geçen sözlükte de yazdım bu durum geçici..
    -hangi sözlük?

    -hangi renk kazak daha güzel sence?
    -bence yeşil iyi, sözlükte de bahsettim bundan ben, yeşil moda bu yıl...
    -hangi sözlük?

    -maç kaç kaç biter?
    -ya bunun kaç kaçı mı var, sözlükte ki yorumlara baksana bi..
    -hangi sözlük?

    bu gibi durumlar da dahil her olayda sözlükle ilgili birkaç laf araya sokan tiplerin bir diğer özelliği de facebook paylaşımlarıdır. hemen her gün facebook da sözlükte bir yazının paylaşımını, üzerine de "işte budur!" , "çok haklı..", "ancak bu şekilde açıklanabilirdi..." şeklinde açıklayıcı metinlerle sağlarlar.

    bunun twitterda anlamsız şeyler yazmaları ve kendi entrylerini paylaşmaları yoluyla yazarlığını belli edenleri ise daha çok kendi adıyla hesap almayanlarda görülür. o entry hakkında önce bir halk oylaması yapıp birlerinin yarıla yarıla güldüğüne yada ağladığına emin olmadan diğer sosyal paylaşım heaplarında paylaşmazlar.

    bunun bir de facebook hesabına diğer sözlük arkadaşlarını ekleyip, her yeni entry girdiğinde facebook mesajı yoluyla arkadaşını uyaranları vardır. "nasıl olmuş?" genellikle kullandıkları direkt konuya yönelik girişim osla da, zamanla hiç muhabbet etmeden entrylerini paylaşmaktan utanan kısmı önce kısa bir muhabbet kurar ki iyice arsız görünmesin.

    tüm bunlara ek olarak bu kişiler otobüste ayakta giderken direği tek elle tutmak kaydıyla herkesin göreceği şekilde cool bir biçimde ekşi sözlük veya uludağ sözlük gibi mecralarda gezinir, abazan biri olmadığını, aslında ne kadar da kültürlü ve sosyal olduklarını çevreye kanıtlamak isterler.

    her ortamda çeşitli yollarla sözlük yazarlığını ilan eden kişilere önerim bu işi çok uzatmadan direk alınlarına sözlük yazarı dövmesi yaptırmaları ve insanları rahat bırakmalarıdır.
    7 ...
  6. foursquare de sürekli yer bildirimi yapan tipler

    1.
  7. bu tipler çevrelerinde bir gün içinde 15-20 mekan arası gezmeleriyle bilinir.

    geçenlerde bir arkadaş sevgilisini takip etmem için eklmemi söyledi. bende çok arada bakarım bu foursquare denen şeye. yükledim uygulamasını. neyse ekledim gün içinde nereye gidiyor bakacağım. su içiyorum telefon dı dııt, ardından tuvalete giriyorum yine dı dıııt, az bi balkona çıkıyorum dı dııt.
    sürekli yer bildirimi yapıyor bu kişi. az bi inceleyeyim dedim nerelere gidiyor diye. adam gün içinde mezarlığa ve bir kız yurduna dahi gitmiş. kara kara düşünmeye başladım şimdi bizim kıza ben ne diyeceğim, seninki 10 ayrı cafe ve üzerine mezarlığa ve sonra da kız yurduna gitmiş diye.
    hiç yoktan düşünüyorum sevdiği bir akrabası ölmüştür bu da kızına destek oluyordur kız yurduna gidip diye kendi kendime adamın yerine yalan uyduruyorum.

    hayır tekrar tekrar bakıyorum anlamsız da geliyor. tam bunları düşünürken baktım adamın mezarlık güncellemesine bir yorum geldi. arkadaşı yazmış, "noldu öldün mü" diye. bizimki de cevap vermiş, "geçiyordum oradan * " diye.
    o zaman anladım durumu. benim örneğin tam 4 gündür yer bildirimim yok. bu foursquere kullanmadığımdan değil, bim de yer bildirimi yapmayı akıl edemediğimdendir. evden çıkmadığımdandır.

    demek ki bu kişi her yanından geçtiği yeri ekliyor. hangisine gerçekten gittiği meçhul. 24 saatte 15 yer bildirimi yapması hakkında yaptığı açıklama geçiyordum aşamasındaysa bu adam foursquare ile kafayı bozmuş. dedim bu anormal herhalde. o sırada yine dı dııt, bu sefer diğer arkadaşlardan biri. ona da baktım gün içinde çorbacı ve çiçekçi olmak üzere evi de dahil cafeler ile birlikte 10 yere gitmiş görünüyor.
    diğerlerine de bakınca korkunç gerçeği anladım. insanlar ya sürekli hareket halindeler yada foursquare de yer bildirimi yapmak için kendilerini mezarlıkta bile göstermeye razılar.
    yer bildirimi yapıp sürekli bir yerlerde görünmenin ne katkı sağladığını bilmemekle beraber, yan bakkalın mayor u olan apartman komşumu da takdir ettim. beğendim. çünkü iki ara bir derede göt kadar dükkanda telefonu çıakrtıp o yeri ekleyebilmesi takdire şayan bir davranış.

    hadi olduğun yerleri bildiriyorsun da, amacı aşmıyor musun yani. diyelim gördüm ben bildirimini, üç dakikada hazırlandım beş dakikada geldim olduğunu söylediğin yere, yoksun sen de orada. sen 10 dakika içinde o cafede bulunup gitmiş olman hakkında ne gibi bir bildirim yapma ihtiyacı duydun yani? olduğun yerde 10 dakika durmayacaksan niye bildiriyorsun?

    mezarlığa geldim diyelim. ne yapacağız seninle mezarlıkta. mezarlığı bir mekan olarak foursquarede ekleme sebebin ne allah aşkına. amaca uygun mu şimdi bunlar?

    ayrıca sürekli yer bildirimi yapmak isteyen arkadaşlara tavsiyem, durun işlek bir caddenin ortasında, en az dört mekanda aniden bildirim yapın, aynı inandırıcılık, en azından günde 15 defa yorulmazsınız. bahsettiğim ilişki de kızın artık neredesin sen diye sorması veya soramaması yüzünden oldukça sallantıda. adam durduğu yerde durmuyor ki !
    1 ...
  8. ramazanda pide yiyememek

    1.
  9. ramazan ayında oruç tutanlar paşa paşa gidip sıraya girerek pide yiyorken, sanki dünyanın bir kuralıymışçasına oruç tutmayanların pide yiyememesidir.

    oruç tutmayan kişiler için pide yemek imkansıza yakındır. çünkü malum iftar saatinden önce yemek yemek isterseniz, fırına gittiğinizde pide olmadığını görürsünüz. hatta fırıncı bile sizi şöyle bir süzer ki oruç tutmamanızdan yola çıkarak hakkınızda kararlar verir. sanki ben bir daha seni unutmam bakışı atarak size "pide yok" der.
    sabah gitmeyi denemeyin zaten.
    ama ben olayın mantığını anlayamıyorum. neden gündüz ekmek çıkarılır da pide çıkarılmaz. maliyeti desen kazancı da var bunun. elbet mantıklı bir açıklaması vardır ama ben bu bir ceza yöntemi mi diye düşünmeye başladım..
    1 ...
  10. fotoğrafçılık modasına uyarak popüler olan tipler

    1.
  11. her dönem illa bir tarz moda olur. kızlar için erkeklerden daha yoğun kullanılıyor bu ama çok değil bundan bir yıl öncesine kadar elinde fotoğraf makinasıyla fotoğraf çektiren erkekler sayesinde eşitlendi. nerede bir cool olma derdinde erkek fotoğraf çekmeye merak saldı.

    bu tiplerin genel özelliklerine bakacak olursak da farkedeceğimiz en önemli şey ilk gençlik dönemlerinde utangaç olmaları, çocukluklarında tenefüslerde mafya oyunlarında ilk öldürülenlerden olmalarıdır. hatta genelde bu tipler hiçbir ortama tam olarak uyum sağlayamaz, lise fotoğrafların geri dönüp bakıldığında 'o da vardı' şeklinde da ekini kapsarlardı.
    ezik demek de çok doğru olmuyor. daha çok ezik hissetmeyi önlemek adına cool görünmeye çalışmaları ve genelinde uyku bozukluğu yaşamalarıyla dikkat çekerlerdi. uyku bozukluğu derken cool olmanın bir süre sonra verdiği rehavet ve dünyayı takmama gibi görünme psikolojisinin bir süre sonra uyku hali yapması, hareketsiz mimiklerin yerini uykuya bırakması halini dikkate almak gerekiyor.

    ne olduysa oldu bu çocuklar üniversiteye geldiklerinde sinsice birkaç partiye katılmaya, kişisel gelişimleri ve cool hallerini kabullendirecekleri bir ortam edinmeye çalıştılar. sonunda okulun bir kulübüne girmeyi akıl eden bu arkadaşlar, yıllardır mimiksiz yaşamanın sonucu olarak tiyatro kulüplerine kaydolmayı bile akıllarından geçirmediler. insan kaynakları kulübü, toplantılar falan da onlara uymazdı.
    eğer biraz koca götlüyse dağcılık veya sporla ilgili diğer kulüpler de elendi ve tek kalan seçenek fotoğrafçılık kulübü oldu.

    bütün bu facebook fotoğraf makinası modasının çıkmasına sebep olanlar işte bu okulların fotoğraf kulübüne üye olanlardır. fotoğraf makinasını eline alıp başka birinin kendi fotoğrafını çekmesini sağlayarak yeni bir moda oluşturdular.
    aynada fotoğraf çekinme ve öpücük atarak fotoğraf çekinmeyle dalga geçmeyi de ihmal etmediler. iş bu diğer akımları yermek ve kendi yaptıklarını anlamı göstermek amaçlı bu çalışmalar sonucu inanılmaz bir kitleye ulaştılar. binlerce fotoğraf makinası satıldı. hala üzülüyüorum o ara bunun ticaretini yapmadığıma. neyse sonuç olarak fotoğraf makinasıyla fotoğraf çekinme ve çiçek böcek fotoğrafları ile dünyaya ne kadar da anlamlı baktıklarını kanıtlama işini başardılar.

    ben ve benim gibi insanlar da bir ara fotoğraf makinası almayı düşünseler de nasıl olsa bu da geçer diye düşünüp, utanılacak seviyede eski olmayan facebook fotoğraflarıyla hayatlarına devam ettiler. ama ne mi oldu? bununla da kalmadı. bu ezik mi cool mu ne olduğu belli olmayan grubun temsilcileri fotoğraf çekinme ve çekme modasını anlamlandırmaya, şiirlerle desteklemeye, bu sefer de insanların stüdyolarda fotoğraflarını çekmeye ve hatta fotoğrafların altına xxx photography yazmaya başladılar.

    gün geçmiyor ki birinin daha fotoğraf makinası olmasın. gün geçmiyor ki başka bir çocuğun beyni yıkanıp fotoğraf makinalarının çekiciliğin ilk adımı olduğunu düşünmesin. neyse ki telefon üreicileri bu aralar 193y23 mp fotoğraf kalitesine doğru yol alıyor. hala umudum var.

    bir mekana oturduğunda iki çift laf edemeyen ama facebook da hayran grupları olan bu kişilerden nefret ediyorum. kıskandığımdan değil, belki biraz bu popülerliği kıskanıyor olabilirim ama bu modanın bi türlü geçmemesinden dolayı nefret ediyorum. ne var arkadaşım ne anlıyosun böceği çiçeği çekmekten, ne anladın taşın güneşe karşı duruşunu sergilemekten? diyemiyorsun tabii. dersen banel olursun, odun olursun. neden herkes sanatsal bir malzeme çıkardığını düşünüp hemen listesine ünlü fotoğrafçıları eklemeye çalışıyor bunu düşünmemelisin. nihat odabaşının kankası onlar.

    yandaki yılların foto remzi'sinden ne farkınız var sizin.sünnet çocuğu resimlerini pek güzel çeken foto remziden ne fazlan var? adamın en azından stüdyosu var ve fotoğrafların altına gerzekçe photography yazmıyor. kocaman foto remzi yazıyor. photography ne ya. vesikalık çekilmiyor mu o yazı olunca yani.

    sonuç olarak fotoğrafçılık kulüpleri kapatılsın, bu sorun da çözülsün. ülkenin dörtte üçü fotoğrafçı. yeter artık hepimiz foto remziyiz.
    7 ...
  12. üniversiteye yaşam koçuyla hazırlanan kişi

    1.
  13. anca ünlülerin çocukları olarak düşünebileceğimiz, onun bile yaygın olmadığını düşünürken benimse kuzenim olan kişidir bu kişi.
    hala şoktayım.
    üniversite sonuçları açıklandı malum. 100.000 civarı bir sıralamada kendisi. yaşam koçu ne gibi bir fayda yarattı bilemiyorum. ilk sorduğum paralarını geri alıp alamadıklarıydı.
    yaşam koçu tam olarak neye yarar onu bilmem. yönlendirip teşvik ediyor onu anladım da, benim için bu basite kaçmanın kendi iradeni hiçe saymanın bir başka yolu.
    fikir almak için etrafınızda bir tane bile akıllı tecrübeli insan yoksa ve paran çoksa yine anlarım. derim saçacağı paranın yönünü bilmek istiyor en azından.
    ama üniversite sınavına yaşam koçuyla hazırlanmak garip değil mi ya? hem de saçacak kadar çok paran yoksa. üniversite sınavına benim bildiğim oturur çalışırsın. bildiğin kitaplarla falan yani.

    biri bana önce yaşam koçunun ne işe yaradığını, sonra da ders çalışırken meyve getirip çalışıp çalışmadığını kontrol eden anneden daha etkili yaşam koçluğunu açıklasın.
    0 ...
  14. dürümcü aybar dede

    1.
  15. dürümleri oldukça doyurucudur. buca'da hemen değirmenin karşısında üçkuyulardadır.
    masaya o acı biberleri koymasalar keşke. alev alev oluyor da yine yiyor insan. öyle güzel bir acı.

    evlere servisi de gece 23.00 a kadar. bunu yaparak bizi üzmekle kalmıyor pazar günleri de kapatıyorlar dükkanı.
    sipariş verirken kaşarlı tavuk dürümü ve adanası arasında gidip geliyorum ben açıkçası. bu ikisini öneririm yani. acıkanlar kusura bakmasınlar, ama artık bunun başlığı da açılmasa olmazdı.
    1 ...
  16. ağrı kesicinin ağrıyı kesmemesi

    1.
  17. genelde başı ağrımayan biri olarak baş ağrısıyla geçirdiğim günün sonunda markete gidip ağrı kesici aldım. Novalgin. çok arada ağrım olduğunda vermidon alırdım halbuki.
    içtim pek bir faydasını göremedim, iki saat sonra bir daha içtim ve yine ağrıda bir değişim yok. hatta şiddetlenmeye başlamış bile olabilir.
    iki hap içince de gidip vermidon alıp üstüne içmek sakıncalı olmaz mı acaba?
    diye düşündüm.

    tanım: yeni ağrı kesiciler denemeyi zorunlu kılan durumdur.
    0 ...
  18. eylemcilerin hatırlamadıkları gerçekler

    ?.
  19. akp ye karşı çıkmak amaçlı bir eylem olacağı baştan belli olan gezi parkı eylemine katılanların unuttukları gerçeklerdir.

    bu eyleme katılanların fark etmedikleri bazı gerçekler,

    eylemciler karnını doyurup, her gün bu sistemin içinde var olurken umursamadıkları aç insanlar, evsizler
    kendileri siyaset uğruna biber gazı yemekten yakınırken, her gün kurşun yiyerek ölenlerin varlığı
    eylemcilerin kendilerini savunma hakları varken, savunma hakkı olmayanlar
    sigortasız çalışıp aile geçindirmeye çalışanlar
    ifade özgürlüğünü kullandıkları için tutuklananlar
    şimdi orada birlik olmayı iyi bilen ancak cinayet işlenmesine sebebiyet veren holiganlar,
    insan organlarını çalan, satan kurtlar vadisi gibi dizlerle karizmasını koruyan sözde mafyalar.

    bunlar için eylem yapmıyorsanız ağaçlar için eylem yapmanız da inandırıcı olmuyor.

    bunlar sadece çok küçük örnekler. niye şimdi yapıyorsunuz bu eylemi? neden bir ağacın arkasına sığınıyorsunuz? bunların ardında yapın eyleminizi. gerçek rahatsızlıklarınızın ardında yapın.

    gezi parkı gibi saça sapan bahanelerle direnmeyin. onurlu olun onurlu.
    neyden rahatsız oluyorsanız ona karşı çıkın.
    internet eylemiyle gezi parkıyla olmaz bu işler. biber gazı yemiş fotoğrafları paylaşınca ancak ah yazık der millet. anca anan baban ağlar.

    buna destek veren askere ne demeli?
    baskını yiyecekler. devlete her dk karşı çıkma raddesinde geçiniyorlar resmen. bu ülkeyi sömürmeyi bırakın. kendi darbe planlarınızı ülkesi için bir şeyler yapmaya çalışan bu insanların üzerinden yapmayın.
    kullanmayın milleti.
    yardım adı altında plan belli.

    böyle düşününce bunları söyleyince suçlu olursun o da ayrı. herkes devam. insanlar ölmeye başlayınca dönüp ne için kullanıldığınızı anlarsınız ancak.
    2 ...
  20. konyalı ahmet usta

    1.
  21. izmir buca'da bir şubesi bulunan kebapçıdır. kebabı güzeldir falan ama fiyatları arttıkça artmıştır. son baktığımda tavuk dürüm 11 tl idi.
    ekonominin oraya falan taşınsalar paraya para demeyecekler. çorbadan başka ürünlerini de satabilecekler.
    biz ancak çorbasını içebiliyoruz.
    0 ...
  22. birileri başlık açar birileri atlar yazar

    1.
  23. sözlükte çok bulunmamış, trollerin başlığına atlayıp cevap yazan kişilere ithafen yazılmış satırdır.

    bir durun allah aşkına. adam bir tarafına bir şey sokup tersten klavye tutmaktan bahsediyor, cevap verenler de yazık değil mi klavyeye p.ç falan diyorlar.

    değişik.

    edit: piç yazmadım diye ayar yedim. o zaman piç.
    0 ...
  24. yetişme tarzı

    ?.
  25. insanın hayatını, isteklerini, düşüncelerini ve hareketlerini toptan etkileyen durumdur.

    öğrencilik hayatımda iki kez taşındım. ikisinde de ev bulma, mümkünse sahibinden ve pazarlık yapma konuları bana aitti. hatta sonrası da. bazen babama kızıyordum. neden milletin ailesi seferber oluyorken benimkiler gelmiyor diye.

    kız babası olması zaten bu beklentiyi doğuran. sonra bir baktım kendime, elektrik işlerinden bile anlıyorum. spotçuları ezbere biliyorum. bir şeyi tamir edebiliyorum, elimden iş geliyor yani. kuzenim de geçen yıl bir eve çıktı. gittim evine, bulaşık makinesından tut da normal aile evine göre bile yüksek standartlar..

    eşyaları yeni alınmış daha ne olsun. eve temizliğe yardımcı gelmiş, bizimki o sırada artık bir işin ucundan tutu mu bilemiyorum.
    ister istemez kıskandım önce. akşam oldu yemek yiyelim dedik. dışarıdan istiyorum ben hep tatlım diyor. dedim gerek yok annen
    doldurmuş dolabı. patates kızartalım madem dedi.patates kızartmak için ne kadar yağ koyacağını bana sordu. o an dedim çok şükür. çok şükür ki milyarlık evde oturmuyorum ama bir boka yarayabiliyorum. elinde de telefon yağ kaymasın diye takla atacak neredeyse. tuvaletinin de ampulü patlamış, kaç gündür öyle diyor, babası gelince yaparmış..
    ya sabır çektim değiştirdim ampulü.

    aradan bir yıl geçti, taşınmış yine. canım dedim yardıma gelseydim zor olmadı mı çok eşyan vardı falan. yok dedi. hiç zor olmamış üç kişi yardıma gelip, ailesi de her şeyi yapınca.
    "ben de koli zor bulmuştum taşınmak için, hani bazı eksiklikler oluyor seni bir günde iyi taşımışlar..." dedim

    cevabı "e baban memleketten koli yollasaydı ya"

    şimdi bu çocuk nasıl yetişsin? hiçbir şeye elini sürmeden nasıl evine bakacak, bir şeyler öğrenecek.. ben çok matah bir şey değlim belki ama kendime bakabiliyorum. mücadeleden yoksun olarak nasıl böyle sürecek hayatı bilemiyorum.

    bu sadece benim gördüğüm bir örnek. çok yakınım biri olduğu için gözlerimle görüp kıskanmayı çoktan bırakıp acıdığım bir örnek.

    herkesin hayatında vardır böyle birileri. dışarıdan bakınca süper aile, eksik bir şeyi olmayan sevgiye boğulmuş bir evlat.
    suçlu o çocuk değil. sevgiye boğduğunu ve doğru yaptığını düşünen aile. kendileri olmadan çocuklarının ayaklarının üstünde durmasına izin vermeyen aile.

    yetişme tarzı bu şekilde şekillenen bireyin sonrası için tek şansı, başta kötü görünse de bir olay yaşaması. yaşayacak ki kendine gelecek. kendisi de bir birey olduğunun farkına varacak.

    ha bunlar da olmazsa, hayatı bu şekilde yönlenmeye devam ederse, olacak şey kendi yetiştiği, gördüğü gibi bir evlat yetiştirmek..
    0 ...
  26. sabah loş ortam yaratmak

    ?.
  27. uyumayan kişinin geceyi devam ettirme çabası.

    perdeleri çek (bu eylem için özel alınmış koyu renkli) ve ışıkları kapat.
    1 ...
  28. sinirlenince kırıcı sözler söylemek

    1.
  29. normal bir insanın hayatında en az birkaç kez uyguladığı davranıştır.
    önemli olan her sinirlendiğinde kırmamak. incitmemek.

    sevgiliniz örneğin, sizin hangi sözlere karşı hassas olduğunuzu bilip de her sinirlendiğinde aynı kelimeleri söylüyorsa o kırıcı olmaktan çok öteye gitmiştir.
    0 ...
  30. pop müziği aşağılama çabası

    1.
  31. pop müziği küçümseyerek cool göründüğüne inanan tiplerin çabalarıdır.
    bu tiplere göre gülşen dinlersen, demet akalın dinlersen zevksizsin net. herkesin zevki başkadır. herkes kültürüne kültür katacak şarkıları dinlemek zorunda mı ?

    pop müzik de bir kültür değil mi yani? ajda pekkan, sezen aksu gibi sanatçılar sanatçı değil mi? klasik müzik de dinlenir rock da. illa bir kalıba bağlı olup diğer tarzları aşağılamanın anlamı ne.

    clublarda klasik müzikle coşuyorsunuz çünkü. cafelerde ezbere söylediğiniz şarkıları da fazıl say besteledi zaten.
    2 ...
  32. başı ağrıdığında çekilmez olan adam

    1.
  33. insanın ömrünü sigaradan kat kat fazla kısaltma özelliğine sahip adamdır.

    terstir, agresiftir. tv izlemez, izletmez. ışıkları kapattırır.
    grip olması zaten bir felakettir. nazından geçilmez.

    bir amacı yoktur sadece kıldır. en büyük kavgalarını başı ağrıyorken yapar. kaşları çatık bir şekilde, ağrısının geçmesi için uyumayı tercih etmek yerine bilgisayarda takılmaya devam eder.

    a desen ağzına sıçar b desen tepene.
    allah herkese başı ağrıyan çekilmez adamı çekmeye çalışan zavallı kız sabrı versin. amin.
    0 ...
  34. çantada kuru sıkı mermi bulmak

    1.
  35. bugün başıma gelen olaydır.
    tek tek düşmanlarımı düşünmeye başladım. şaka değil vallahi, mafyayla da işim olmadı ki arkadaş.
    kuru sıkı mermi koymanın çantaya bir anlamı mı var acaba?
    tehdit herhalde o kadarını anladım da gizli mesaj falan yanında bir anlamı var mı ki?

    edit: aha son oylanan entrym de kurtlar vadisi. noluyor arkadaş.
    0 ...
  36. dışarıdan gelen saz sesi

    ?.
  37. gitar sesi çok duyulur da güzel çalan birinden güzel bir ses eşliğinde duyulan saz sezi azdır. diğer komşular da bağırıp istek yapıyorlar, mahallede selamlaşma yoktu iyi oldu böyle.
    ders çalışıyordum bıraktım dinliyorum. hayır bir hüznüm de yok ama içlendim, ağladım ağlayacağım.
    vizeler de neymiş, saçlarını yol getir.
    1 ...
  38. pişmeyen et

    1.
  39. kırk yılda bir üç kuruş para bulup alınan etin pişmemesidir.

    limon suyu pişirir yazılmış ama bunun içine beş limon atsan da pişmiyor.
    iki saat oldu, bu et ne eti diye düşünmeye başladım.
    0 ...
  40. biri ders diyince tüylerin diken diken olması

    ?.
  41. haftalardır gidilmeyen dersler dolayısıyla içinizin sıkılması durumudur.
    atsan atamazsın bu hissi, ancak fotokopiciler satarlarsa satarlar bir güzel...

    insanın içini kemiren ama yine de derse gitmesini sağlamayan bu his, haftalarca gidilmeyen dersten artık gitseniz de bir şey anlamayacağınızı söyleyerek sizi kötüye yönlendirir.
    1 ...
  42. sevgiliyi yanlış anlamak

    ?.
  43. sonucu utanmanıza sebep olacak durumdur. dahası doğrusunu öğrenene kadar uzun süre oturup üzülebilirsiniz.

    benim daha çok utanmama sebep oldu gerçi.
    annemin ameliyatı yüzünden memleketime dönmem gerekiyordu. sevgilimle yürüyoruz, hava da soğuk elini sıkıca tutuyorum, bir an olsun ayrılmak istemiyorum zaten ondan.

    o sırada servis bekleme yerine vardık. baktım benimki türkü çığırıyor içinde kuşlar falan geçiyor.

    " iyi bari gidiyorum diye düğün bayram yapsaydın" dedim.

    servis geldi vedalaştık, yolda da tabii aklıma geldi ama daha çok annemin durumunu düşünüyorum, içime attım kısacası.

    sonra döndüm kendi evime, annemin durumu düzeldi çok şükür.
    evde oturuyoruz.

    " sana geçen sen giderken söylediğim şarkıyı açayım " dedi.

    kesin dalga geçecek ankaralı namık falan açar 'kuşum öt, yavrum koş' temalı diye düşündüm.

    şarkının müziğini ve sözlerini duyunca yaşadığım utanç, paha biçilemez...


    Yazımı kışa çevirdin
    Karlar yağdı başa Leyla’m
    Viran oldu evim yurdum
    Ne söylesem boşa Leyla’m
    Her an gözümde perdesin
    Nere baksam sen ordasın

    'Mevla’m ayrılık vermesin
    Gökte uçan kuşa Leyla’m '

    Yardan ayrı kalmak ölüm
    Söyle ne olacak halim
    Böyle kader böyle zulum
    Gelir Garip başa Leyla’m

    Neşet Ertaş
    0 ...
  44. bir kadının ilişki aşamaları

    ?.
  45. ilk haftalar;
    -ne kadar hoş, akıllı, kibar biri.
    -hediye almayı, sürprizler yapmayı seviyor sanırım.
    -telefonda saatlerce konuşuyor, çok ilgili.
    -sinema, alışveriş, yemekler... inanılmaz biri.

    birkaç ay sonra;
    -evde film izlemekten sıkılmaya başladım.
    -mesajlaşmaktan nefret ettiğini söylememişti.
    -önceden beraber alışverişe giderdik.
    -maç izlemesine de ses çıkarmayayım bari.

    uzun zaman sonra;
    - facebook hesabını dondurdum.
    -yine gidiyor musun, sen anca kaçmayı bilirsin zaten.
    -ben alışverişe gidiyorum.
    -değiştir şu kanalı.
    -doğum günümü hatırlıyor musun?
    2 ...
  46. 3 yaşındaki çocuğa zorla dövme yaptıran aile

    1.
  47. özellikle çocuk sahibi olamayan ailelerin küfrettiği 'sözde' ailedir.
    küçücük çocuğa kendi zevkin için acı çektirmek ne kadar mantıklı olabilir ki...
    2 ...
  48. aynı dizinin aynı gün aynı bölümünü yayınlamak

    1.
  49. artık her kanalın yaptığı saçma sapan uygulamadır. ertesi güne koy bari, hele merhaba hayat diye bir dizi var ki, dizi toplam 3 bölüm ama 32 kez yayınlandı.
    dizi yoksunluğu çekiliyor.
    0 ...
  50. uyumak gerektiğinde uykunun gelmemesi

    1.
  51. sanki bir savaştır. normalde uykunuz gelecek olsa da an uykudan eser yoktur ve uykunuzun gelmesini dört gözle beklersiniz.
    0 ...
  52. güzel giden ilişki

    1.
  53. oluşması ve beklenmesi zor ilişkidir. bu konu hakkında fikri olan çoğu kişiyse bunu ya ilişkisi bittikten sonra, yada ilişkisi hiç var olmamışken yorumlar.
    1 ...
  54. 21 aralıkta şirinceye gidecek ünlüler

    1.
  55. sürekli hayır yapan, müslüman olduğunu iddia eden ünlülerden bazılarıdır.
    o ünlüler;
    semra özal ( ve ailesi), süreyya yalçın (kendisi, sevgilisi ve şoförü için yer ayırtmış) , sibel can, lerzan mutlu...
    0 ...
  56. seni ne kadar sevdiğim hakkında bir fikrin olsaydı

    ?.
  57. daha farklı davranışlar görmeyi bekleyen bireyin sitemidir.
    "eğer fikrin olsaydı oraya gitmekten vazgeçerdin..." gibi
    0 ...
  58. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük