butlan
218 (power ranger)
dördüncü nesil silik 2 takipçi 10.20 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    aöf te okuyan kızların çirkin veya türbanlı olması

    6.
  1. kapalı öğretim veren üniversitelerde kişilere ancak "açık" şekilde okuma hakkı tanınmasından ötürü(!), onlar da açık öğretim yapan üniversitelerde "kapalı" öğrenim görmek istiyordur belki. kim bilir.
    0 ...
  2. balık burcu erkeği

    149.
  3. depresiflik kisvesi altında yapamayacakları şey yoktur. mesela depresyonda olduğundan sizi aldatabilir (!) sonra da depresyonların en babasını yaşar. zira çok kötü bir yalancı olduğundan yakayı hemen ele vermiştir. kendine fazla güvenli değildir. hemen ezilen tiplerdir. girişken hiç değildirler. genelde sessiz ve derinden ilerler bunlar. her şeyi önce kendi kafasında kurar, kararları verir ve uygular. sizin ruhunuz bile duymaz. melankolikliği bazen had safhalara ulaşır öyle ki eğer sevgili iseniz sizi de dibe çeker. zira ona yardımcı olmaya çalışırken söylediği onca karamsar ve simsiyah kelimeler sizin de ister istemez dünyanızı karartır. gözleri genelde dışardadır. sizi ne kadar sevdiğini söylerse söylesin, bir kadınla flörtöz durumlara girmesi an meselesidir. kısaca flörtü ve kurları sever. işte ben böyle bir balık tanıdım ve hepinizi aynı potada yaktım. ha ha ha.
    1 ...
  4. dünyanın en çabuk veren kızları ingiliz kızlarıdır

    5.
  5. "ne veriyormuş" sorusunu akla getiren tespittir.

    neden tek materyaliniz cinsellik ey köhne beyinler? ve neden cinselliği bu kadar amiyane tabirlere sığdırıp, alışverişe döndürüyorsunuz, sorarım? neden bir kadının cinselliğini yaşaması "vermek" diye addediliyor? bu pişkince ifade nerenizden çıkıyor? nasıl bir zihniyettir o? bu sizin varolma sebebiniz be. biraz centilmen olun. insan olun. adam olun be, adam. amsalaklıktan vazgeçin biraz. çok değil lan, biraz.
    1 ...
  6. fahri aral

    2.
  7. istanbul bilgi üniversitesi yayınları genel yayın yönetmeni. önemli entelektüellerden. cunta mağduru. vakt-i zamanında dev-genç davasından ötürü arananlardan ve 'halk düşmanı' diye etiketlenenlerinden biri.
    ve hatırla sevgili adlı dizinin danışmanlığını yapmakta iken, ' kanlı pazar ' olayı esnasında, ' dizinin tarafsız olma zarureti' hususunda yapımcı tomris giritlioğlu ile düştüğü anlaşmazlık sonucu, bu misyonunu terketmiş aklıselim.
    0 ...
  8. ellerini çekip benden

    7.
  9. bir türkü. ya da ağıt. gidene. gelmeyene. bir daha. hiç.

    '' ellerini çekip benden, yarim bu gün gider oldu
    hem sever hem sevilirdik, bu ayrılık neden oldu ''

    nedenler münferit. müşterek olmadı, hiç. bilinmedi tarafımdan. tek muhatabım muammalar. ne bileyim ben ayrılığın simgesini. sığdıramam yaşam kutucuklarıma. sorma. sadece yanıtla. kim ortak olacak ahuzarıma?

    'yar aşkıyla yana yana, ayrı düştüm ellere ben
    ama senden ayrı gezen, yürek değil beden oldu ''

    ruhtan ve yürekten arındırılmış bir beden. saldın kalabalığa. omuzlara çarpa çarpa, bir özürden bile yoksun dil, işte sana.

    ne kadar hoyrattın savunurken beni, onlara. ve ne kadar naif ‘ iki kere zenci’ bir çocuğu kucaklarken, insanlığa. bir yangını ağırlarken zihnin bulanık sularında; sönmedi. söndüremedim. acının en can alıcı rengiyle gittin. kıpkırmızı, arsız bir telaş aldı beni. ateşten. bedenim biçare; hasretlere gark olurken. yüreğimden ziyade. zira, o seninle. o seninle. var onda çare. ne dedi türküde;
    ama senden ayrı gezen, yürek değil beden oldu

    işte bu da dillere pelesenk, ahd, dua oldu.

    sonra gülay söyledi durdu. yürek hayıflara gark oldu.

    e daha ne olsundu.

    buyrun burdan yakın; gemileri, yüreği, her şeyi.

    (bkz:

    )
    2 ...
  10. rozet hubeş

    1.
  11. uçurtmayı vurmasınlar filminde evvela; koğuş temsilcisi olarak, diğer kadın mahkumlara o gülen gözleriyle ve insanın içini ısıtan gülümsemesiyle dağıttığı mektuplar sayesinde, gözlerimin mütemadiyen takibine maruz kalmış güzel insan.

    güzin özipek'e attığı osmanlı tokadının altında yatan sebep ile film esnasında bir kez daha gözümde büyüyen;
    sağlam tiyatrocu. asil duruşlu, asil gülüşlü kadın.

    gayrı resmi hürrem'de ki rolüyle yılın en başarılı kadın oyuncuları dalında afife jale ödülüne layık görülmüş kişi. ve o da,

    uçurtmayı vurdurmayanlardan biri.
    0 ...
  12. 0 km kız

    36.
  13. android

    4.
  14. geçen gün arkadaşla aramızda geçen diyaloğun bir parçası.

    + ya sen bana birini android
    - aa, kim ki duk?
    +/- pohahahahaha

    sıkılıyorduk, evet.
    5 ...
  15. güldür bakalım

    21.
  16. peker açıkalın'ın program esnasında, damarlarında alkolün kol gezdiğinin aşikar olduğu program.
    2 ...
  17. gyuli çkimi

    4.
  18. şarkı değil ağlama duvarı.
    bilmem ben gülmeyi. bu; geceden sabaha dönen gökyüzü bilir ne çektiğimi. saçlarımda kirli bir elin şefkati, dudaklarımda paslanmış bir serzeniş, kulaklarımda gyuli çkimi. ah ulan bu gülmeyi bilmeyen halim, gül koklamasını ne bilsin. ateş midir bundan böyle seni yuyup yıkayacak olan? söyle. çiçek adlarını ismine ikame etsem uzar mı ömrün? gyuli çkimi. kalpte çakan şimşeğin akibeti kırış kırış olmuş bir ruh mudur? cevap ver. gyuli çkimi. aynalardan yüz çevirdim. ağzından çıkan tahrip edici lafzlardır ömrümün tahriş sebebi. gyuli çkimi. bilmem ben gülmeyi. iklim akdeniz olurdu bir gün elbet ama sen çoktan kuraklığımda solmuşsun.

    gyuli çkimi. gyuli çkimi. gyuli çkimi.
    1 ...
  19. kalbim acikti

    1.
  20. duygusallıktan, romantizmden bi'haber, hödüklüğe doğru emin adımlarla ilerleyen, aşkı kendi meşrebince yaşayan ademoğlunun hissettiğidir efendim.

    şöyle ki; er kişimizin yemek yemek ve aşkla olan ilişkisi, çatal-bıçağın yemekle olan ilişkisine taş çıkartır. kalbine giden yol ne de olsa mideden geçmektedir. yine de kalbe giden yollarda yüksek doymamış yağ oranı bulunması hasebiyle tıkanmalar yaşanabilir. kadıncağızımız bir türlü kalbe ulaşamaz. orda ufak çaplı bir bakkal işletildiğinden şüphe etmektedir. bu adamın kendisini, ' ton balığım', 'zeytinyağlı yaprak sarmam', 'macar salamım', 'marmara birlik zeytinim' minvalinde bir hitabet geliştirerek sevmesinden kıl kapan kadıncağızımız, septik bir hal almaya başlamaktadır. hayır, foseptik değil. adam onu sevmiyordur; imgelemeler yanlıştır, o bir zeytinyağlı yaprak sarma olamazdır. bu fikriyata kendini kaptıran kadıncağız günbegün ıramaya başlar erinden. yemekleri yağsız, tatsız ve tutsuz yapmaya başlar. günler günleri kovalar ve akabinde kapıdadır bavullar. işte bu kertede, er kişinin kadınına içler acısı seslenişidir;

    kalbim acıktı! gitme!

    nası ya?
    0 ...
  21. gidiyorsun

    5.
  22. şimdi sen kalkıp gidiyorsun. git
    gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. gitsinler.
    oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
    oysa allah bilir bugün iyi uyanmıştık
    sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
    bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
    bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
    yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz
    sanki hiç olmamıştı
    oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
    şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı
    istanbullar
    şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların
    dünyaların
    öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
    ki karaköy köprüsüne yağmur yağarken
    bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
    çünkü iki kişiydik

    oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
    bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
    seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
    iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
    yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
    memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
    sonrası iyilik güzellik.

    der cemal süreya.
    1 ...
  23. ara bulucu

    3.
  24. iş hukukunda, toplu menfaat uyuşmazlıklarında grev veya lokavt ya da zorunlu tahkim öncesinde başvurulması zorunlu bir çözüm yoludur, arabuluculuk.
    0 ...
  25. rodoslu balikcilar

    2.
  26. kibir

    19.
  27. annesine çok bağlı erkek

    4.
  28. illaki bir mukayese gerekiyorsa, bağlı olmayandan daha çok çekinmek gerekir fikrindeyim. zira anne bu hayatta 'mukayese' kabul etmez, 'en değerli' dir. bu 'değer' e sahip olamamış erkeğin hayatındaki diğer kadınlar hep ikincidir. isimsizdir. nitekim her kadın potansiyel bir annedir.
    2 ...
  29. hayata sil baştan başlamak

    9.
  30. bir gün uyandığınızda ( ki bu gerçek anlamda olmalı muhakkak ); perdelere usulca yaklaşıp, onları sonsuza kadar açmak için bir hamle yapıp, akabinde gözlerinizin kamaşmasına neden olan o hüzmenin ayırdına vardığınız an, içerinizde oluşan istektir. hayat sizi çağırıyordur. her şey ama her şey geçiyor, unutuluyor, bir kapı kapanıyorsa diğeri muhakkak aralanıyordur! ah, sezen ablamın da dediği gibi;

    ' hiçbir acı sonsuza dek sürmez, hatta her an yeniden sevebilirim '
    0 ...
  31. mozart and the whale

    1.
  32. norveçli yönetmen petter naess'in eseri. keyfin ötesini yaşatıyor. artık; hayvanlar alemine daha sıcak bakıyorum. 'erkek değil misiniz hepiniz aynısınız' sloganlarından kendimi uzak tutuyorum. hayatımı ifade eden en güzel rakamları belirlemeye çalışıyorum. biraz deliliğin kimseye bir zararı olmadığını bilakis hayatı daha yaşanılır hale getirdiğini daha iyi anlıyorum. öyle ki, kahkahamın ekosunu bile değiştirdim. evet, bu sadece bir filmdi lakin filmler hayattan beslenmez mi?

    nitekim ütopik ögeler ihtiva etmeyen, film ötesi.

    son bir naçizane yorum; eternal sunshine of the spotless mind'a basabildiği kadar rakamla basar.
    2 ...
  33. aklına geleni yazmak

    3.
  34. cocukluk asklari

    3.
  35. ilkokul sularında cereyan edenler en unutulmazlarıdır.

    kız, babasının memur olması hasebiyle sınıfa sonradan dahil olmuştur ve öğretmeni onun bulunduğu kümeye oturtmuştur kızcağızı. ilk tenefüs arasında, isminizi sorar ve elindeki bisküviden size de ikram eder; sonra gülüşmeler, iflah olmaz utangaçlıklar ve 'sınıfa yeni gelen kızı' ilk etapta sindiremeyen kıdemli küçük kızların 'niye geldin' diyen bakışları peyda olur. allahtan bir tanesi pek cana yakındır da, sokuluvermiştir kızın yanına. en yakın arkadaşı olmuştur, girizgahta. hikaye gelişme bölümüne geçer sonra.

    en unutulmaz atraksiyonlarından biri ders esnasında, çıkışlarda vesair kağıtlaşmaktır. ' bu gün mevlüt'e beni artık sevmediğini söylemişsin, yalan söyleme. niye tahtaya benim adımı yazmadın o zaman, o kadar da konuştum!?' vari sitemler düşülür notlara. (imtiyazcı sınıf başkanlığı dönemleri). bunların haddi hesabı yoktur. utangaç bünyeler sıra altından ya da kalem açılan çöp başlarında buluşup, verilen kağıtlarla anlaşırlar. sınıfın en uzun çocuğu anlamsız bir biçimde sınıfın en minik kızına tutkundur. ve kızın bu hislere mukabele etmesi işten bile değildir. ikisininde en büyük korkusu, zamansız bir tayinle sınıfa müdahil olan kızın, yine zamansız bir tayinle başka diyarlara gitmesidir. çocuk basketbol ve bando takımının; kız ise türkçe derslerinin, şiir ve kompozisyon yarışmalarının vazgeçilmez ögesidir. böyle anlarda birbirlerini en çoşkulu şekilde alkışlayanlar evvela bu iki pıtırcık olur. bu hissiyatları anlatmak namümkündür. çünkü kelimeler o masumluğun hakkını verememektedir.

    bu arada; evet mevlüt'e yalan söylemiştim. n'apıyım, konuşmasaydın o uyuz kızla.
    0 ...
  36. ismail uyaroğlu

    6.
  37. aşkın en umarsız halini anlattığı şiiriyle, beni benden alan şair.

    iki taksi çarpıştı az ötemizde ve biz
    Katıla katıla güldük
    Aşktı bize unutturan dünyayı
    Biz ki kimsesiz bir kedi görsek sokakta
    Alıp eve getirirdik daha dün
    Ey insanlık, anla ve bağışla bizi
    Felaketlere gülecek kadar
    Seviyoruz birbirimizi.
    0 ...
  38. alafranga

    11.
  39. ekseriyetle avrupai anlamında kullanılan, alaturka karşıtı sözcük. oktay rıfat'ın şiirine konu edilmişliği de vardır;

    benim yârim iki dirhem bir çekirdek
    hoppa mı hoppa
    rakı içer
    kadeh kırar
    benim yârim sırasında benden hovarda
    kavuniçi mendil
    markalı çanta
    benim yârim çıtkırıldım
    benim yârim alafranga.
    0 ...
  40. ibrahim tatlises in milletvekili adayi olmasi

    19.
  41. urfa'ya bir oxford açar artık dediğim olasılık.
    1 ...
  42. yaratıcı msn iletileri

    77.
  43. çorapla uyumak

    4.
  44. ellerini ve ayaklarını bir türlü ısıtamayan bireylerin yaptıkları eylemdir. eldivenle uyuyanları da vakidir.
    0 ...
  45. okan bayulgen in sozlukte yazar olmasi

    6.
  46. olabilitesi yüksektir. zira kendisi makina programında uludağ sözlüğü zikretmiş ve beğendiğini dile getirmiştir. ama ben yalnızca okur olarak takılıp, yazar kısmını bize bıraktığını düşünmekteyim.
    2 ...
  47. türk sanat müziği

    19.
  48. dinleyebilmek için gönlün biraz ihtiyar olması gerekir.
    3 ...
  49. bu meclise kadın şart

    1.
  50. siyasete atılan kadın sayısı bir hayli az olduğu için, haliyle atılanlar da onlarca erkek arasında kadınsılıklarını bence yitirmekte, adeta birer 'erkek fatma' olmaktadırlar. dolayısıyla mecliste kadın var mı yok mu, pek ayırdına varılamamaktadır. bunun önüne geçmek için kadın sayısının artırılması iyi olur. belki hemcinsleriyle daha sık karşılaşıp kadınlıklarını daha sık hatırlarlar da, mecliste kadın var diyebiliriz. *
    0 ...
  51. özdemir asaf

    50.
  52. kelimeleri kendi anlamlarından sıyırıp, onlara yepyeni anlamlar yüklemeyi başarabilen, kelimelerle adeta oyuncak hamur gibi oynayan, şahane insan.

    '' yalnızlıktan korkmak ya da korkmamak değildir önemli olan. onu duymak ya da duymamak önemlidir. yalnızlık dışarıdan gelmez; insanın içindedir. ''
    5 ...
  53. bir ihtimal daha var

    10.
  54. bilinci tahrip etmeye and içmiş, safiye ayla'nın o içi cız ettiren sesiyle dinlenmesi halinde ise katmerli bir tahribata neden olan efkar paratoneri.

    ''o da ölmek mi dersin?''
    1 ...
  55. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük