bunu böyle kişisel bencillik patlaması olan gerçekleştiren insanlara denecek bi laf yok çünkü bunlar evli olmayı hak etmeyip belkide bunu hak eden birinin hayatını sözleriyle mahfetmiştir.toplum öyle bozuk ki öyle pis bi halde ki arkadaş hak etmiyorsanız her kucağın gülü olmak hedefinizse yok kaslı yok zengin deyim kendinizi orospulaştırdıysanız ne olur evlenmeyin hem bak tek adamla niye yetinesiniz siktirin rahatlayın . erkeklerde hakeza bu tarz ahlaksız erkekler kız çocukları olduğunda daha bi içlenirler arkadaş senin emin ol kız kardeşinide kızınıda ilahi adalet çatır çatır kucak hoppası yapacaklar git evlenme barlarda kız peşinde koş illa bi kaç gecede bir bitane düşürürsün düşük kadınlardan ... ne olur lanet getirmeyin şu evlilik denen kuruma boşanmak anlamlı ve kutsal bi yönü olabilir gerektiğinde yapılınca farzdır bile ama ne olur evliliği daha fazla sikmelerine izin vermeyin bu adi ahlaksız evlenmeyi moda olarak yapan kitlenin.
en gıcık olduğum özellikleri ve tabi kendini belli eden özellikleri aynı zamanda şudur ki ; kendisi ne yaparsa yapsın nasıl sorunlu nasıl stress veren bir tip olursa olsun ne boklar yapmış olursa yapsın günün birinde en küçük bir hatamsı yönünüzü yada zayıf yönünüzü görse sizin başınıza kalkar hemen sanki o haltları yiyen kişi gider yerine görev bilinci timsali bir piç ortaya çıkar. hepsinin *
toplumu yönlendirebileme şekillendirebilme , ekonomi hareketlerini oluşturma yönelim sağlama , ahlak din sanat ve siyaseti zevkleri ve istekleri ile değiştirme ve ilerletebilmek. her çocuğun hamuruna anneler ve seçimleri şekil veriyor tecavüzcülerinde , bilim adamlarınında , seri katillerinde. psikoloik rahatsızlıkların sayısının artması ve sahip olduğu yüzdeyle anneler 1. sırada ve büyük yüzdeliktedir. biten evliliklerin büyük bir kısmı ve aldatma vakalarının çoğu ( aldatan kadınlar ve erkeklerle evli olmasına rağmen beraber masum eşi aldatmasına yardım eden kadınlar bu arada kadınların aldatma oranı yüzde kırklarda +...) kısaca bir toplumu yok etmek yada yüceltmek istiyorsanız kadınlarını yönetin.
üniversitede iken bindiğim otobüsün izlediği güzergah yol çalışması nedeniyle çok sorunluydu bu nedenle otobüs kampüse varıncaya kadar otobüs inanılmaz bir şekilde titreşir ordan oraya savurabilirdi.bizim alet fırsattan kendine bir ekmek çıkarma peşinde olduğundan beni rezil etmeye uğraşırcasına sabah ereksiyonuna sebep olurdu.bunu aşmak için sabah erkene gelen ders saatlerinden önce yapılması benim için mecbur kalınan durumdu.
Hayatın sürüklediği yerlerden.. Ve gidince birde süper güzel bir psikolog ileyken etkilenmişseniz hele birde gidiş nedeniniz boşanma ve beğenilmeme gibi kaygılarınıız ise bok gibi hissediyorsunuz hiç bir zaman öyle biri tarafından beğenilmeyeceğinizi düşünerek.
Daha önce yasağı kaldırılan bir saçmalığın tekrar uygulanmasıdır. Can güvenliği ve terör bahane edilmiş bu mantıkla evlere perde takmakta yasak olmalı nede olsa teröristler ev veya otelde de kalabiliyor.
sığınabileceği iddaalı bir laf ama bir kadına sarılmak sevgiyle işte eğer bu mümkünse ne ala orada dua et yaradana güzel hayaller kur çiçekler ve güneşin seni ısıttığı ilkabahar kokusunu duyduğun hayaller ... bunun için hayat kadınlarına bile teklifte bulundum defalarca boşandıktan sonra ve önce hep bunu düşlerdim bir gün güvenle sarılabileceğim yerde olmak istiyorum değeri neydi ki bunun.
bunu direkt savunmak mantıksız tabi ama o kadar çok kötü niyetli kadın olduğu gerçeğinide unutmamak gerektiren anlayış şeklidir. bizzat hayat yapan birisi bile diktiririm sonra zaten kimse bişey anlayamaz zihniyetiyle baktığını görmüştüm şimdi bu şekilde insanların kişiliklerini dahi saklayarak birde kadın hakkı alt başlığıyla kendilerini gizlemeye çalışmaları ayrı bir duygu. tabi birde bu başlığı savunan insanlar ben her naneyi yiyeyim ama karşımdaki bunları yapmamış olsun demekte aynı kötü niyet.
zamanında olmuştu 2011 yılıydı sanırım çok sevmiştim hatta hayatımda ilk defa seviyorum diyordum ve o da öyle birbirimizi gerçekten görmemiz 3 ayı buldu bu süre zarfında onu daha görmeden sevmiştim aşık olmuştum. ilk kez diyarbakırda yanına gidip görüşmüştüm bir avm nin deterjan reyonunda * babam o kadar hastaydı ki yavaş yavaş ölüme giderken hayat boyu yanımda olacağını düşündüğüm bu insana daha da çok sarılıyordum. birbirimizi yüzyüze görünceye kadar hep gitgel diye bahsettiği ayrılma istekleri beni adeta parçalıyordu buluştuğumuzdan sonrada devam etti bunlar içten içe bir hırs birikiyordu onu sevsemde çünkü bu acımasızlıktı ben onu severken ve sevgisine o kadar ihtiyaç duyarken o artık kafasındaki her ne ise sürekli bana ayrılık sözleri söylüyordu hiç bir şey yokken hemde sonra bir kaç kerede gaziantepte benim yanımda görüştük ve bi şekilde onu bu şehirde çalışmaya ikna ettim biraz beraber yaşıyorduk biraz farklı istemeye gittik babam vefat etmişti o zamanlar verdiler kızı ama içim hep huzursuzdu başkalarıylada sözlükten görüşüyor diye düşünüyordum sonra bir gün farketttimki gerçekten öyle birşey olmuştu o günden sonra hiç birşey içime sinmedi devam etsemde annelerimiz arasındaki saçma bir tartışma sonucu evden kaçıp gittiler geri gelmelerini söyledim defalarca gelmeyince yüzüğü atmasını istedim attı da ... o zamandan sonra ben bi sene sonra evlendim ikimizinde farklı hayatları oldu şuan o evlendiğim kişidende boşanmış durumdayım ve aynı şeyleri ondada da beterini yaşadım . ne bileyim sevmek sevilmek benim için değer gördüğümü düşünmek inananılmaz bir his ister sözlük ister ailelerin tanıştırması ister başka birşey sadece sevilmeyi tatmak amacımız severken hemde o nedenle bir sözlük kızına aşık olmak bütün aşklar gibi acı verdi en azından bana..
hani özellikle bayanlarda duydum şu laf var ya '' sevmedim çok ama seviliyorum çok fazla daha iyi bu'' diye.. yahu sev ulan sev seni seveni o boklu amın dışarı sarkıp küf kokunca yanında olacak adamı sev laflara bak çok sevmemiş miş ulan sen sevmek istemiyorsun neden egon arşın tavanını delmiş sik kadar aklınla birinin sevgisini kendi sevginle değil egonla kibirinle kıyaslayıp mutlu oluyorsun elinde sevmek sen elinde olanı vermiyorsun sev arkadaş seni seveni yarışırcasına hemde onunla sev.
çok korkuyordum ama ne zaman olacağını bile çok önce tahmin ediyordum. düşünsene aynı yastığı aynı düşü aynı anıyı paylaştığın eşin öylece gidiyor nedensizce sevmediği için belki sıkıldığı için ve sen kendinden kalanlarla bir adam yapmaya kalkıyorsun. insafı için dilensende sevdiğini ağlayarak haykırsanda terk ediliyorsun sonra sonrası psikologlar ilaçlar küçümseyici anlamaz arkadaş lafları evet birde bunlarla uğraşmalı diyor hayat sanki yaşmaya çok isteiğim var gibi..
GAZiANTEP DE GÖREV YAPAN PSiKOLOG BiR GENÇ KADIN.KENDi ŞUAN OLDUĞUNDAN ÇOK DAHA BAŞARILI OLABiLECEĞi BELLi EDEN BiR KAPASiTEYE SAHiPTiR. iYiDEĞi ÇOK iYi BiR PSiKOLOGTUR.
çok zaafiyetleri olan bi insanım zaafım ise sevgiye ilgiye beğenilmeye sanırım . bu yüzden hep yanlış yerde at oynatıyorum , yanlış kişilere yanlış ilgiyi alakayı gösteriyorum ve üstelik bay bildiğin sevginin yoksunluğunu çekiyorum sevdiğim insanlarda torbacı gibi oluyor o haliyle gram gram tattırıyorlar gerçi kadınlar zaten insafsız oluyor ama ... 30 yaşındayım bu zaafım yüzünden hayatımı hep yarım yaşamış oldum hep bu nedenle incindim hor görüldüm . bu arada cinsellik değil bahsettiğim. aslında çibanımın başı para çünkü sevgiye inancım kalmadı neredeyse bu nedenle bari para sahibi olsam satın alınan sevgilere girerdim gözüm kapalı ne derece mutlu eder bilemem tabi (para dediysem şöyle 3-5 milyon dolar en az ) .
belki yaşım buralara gelmek için biraz geçti geçiyor ama yıllar önce burada ilk defa birini sevmiştim ilk defa hayatımda bir sevdiğim olmuştu hatta istemiştim sözlendikte .... işte o anılar geldi aklıma şimdi eskisinden dahada berbat hale gelmiş devinimimde yine belki yazarak rahatlarım dediğim an bu gece be sözlük. yazdıkça daha da iyi oluyorum bir ümit beslemek için geleceğe.