"bakın bu insanlar neden yerin 2000 metre altında çalışıyorlardı, neden akp hükümetine kadar yaşadılar da şimdi öldüler bunları sağduyulu vatandaşımız düşünmeli."
ya da şu şekilde de bir açıklama yapılabilir;
"diyorsunuz ki akp döneminde 300'ün üzerinde maden işçisi ölmüş, onlar bir kere ölmediler, işleri başlarında şehit oldular, sadece yaşam alanları değişti ve ahirete göç ettiler. bakın bizim hükümetimiz insanları öldürmez aksine çoğaltır, sadece akp döneminde x milyondan fazla insan doğmuştur. burada yapılanlar sadece akp'yi zor durumda bırakmak için yapılmıştır, ama biz cevabı sandıkta vereceğiz"
haa bu açıklamaları bile yalayıp yutacak göt kılları var orası ayrı ama öldüler lan. onlar öldü ve bir daha hiç olmayacaklar anlıyor musunuz? 3 gündür uyku uyumadık diyorlar bir de marifetmiş gibi, çok fedakarsınız amınakoyum, öldüler lan öldüler.
bakın olayı anlatayım. bizim ilçenin ileri gelenlerinden birisi adam, geldiği yere dişi tırnağıyla kazıyarak gelmiş ama. yani sıradan bir ailenin evladı. hep bu ilçede bulunmuş ancak bir şekilde kazanmış, zengin olmuş. benim bildiğim, işte halk arasında söylenen elli-elli beş yaşlarında olduğu. aslında bekar da değil, bir karısı dört de çocuğu var.
işte her neyse bu herif, arkadaşının hem de yani çocukluktan beri tanıdığı bir arkadaşının 17 yaşındaki kızına göz koymuş. kız da kanmış adamın servetine, kızın babası da salak, o da adamın parasını düşünüp, rahat eder deyip vermiş kızı. geçen hafta düğünleri oldu. imam nikahı yapacakmış.
ulan amk hadi diyelim alan uçkuruna düşkündü, aklını kullanamadı, yenik düştü nefsine, insan kızını öylece para için, hadi diyelim para için de değil, arkadaşlık hatrına(ki bu ondan da büyük şerefsizlik) razı olur mu lan kızının elli beş yaşındaki adamın.
nasıl bakacak 40 45 yıllık iki arkadaş birbirinin yüzüne.
insanlık mı ölmüş hep mi böyleydi. bu ne şerefsizlik, ne adiliktir amk.
sadece kuran okuyup ateist olma sorunudur. müslüman ateistlerinin yüzde doksan dokuz nokta doksan dokuzunda rastlanan bu durum ateizm temellerinin çok sağlam olmadığını gösterir. zira dünyada daha köklü, oturmuş dinler varken onlar hakkında bilgi edinmeden ateist olmak tutarsızlıktır.
elbette ki kuran okumak iyi bir şeydir, müslümanlara göre. yani hata bulacam diye okursan elbette bulursun. tam bir teslimeyetle okumuyorsan baştan her şeyin doğru olduğunu kabul edemiyorsan bu senin sorunun.
haa bir de bu sonuçta tek bir din. sen kalkıp tanrının bir kitabını okuyup tanrı yok, din yalan dersen haksızlık etmiş olursun. diğer sürümlerini de okuman gerekir belki onlar hoşuna gidecek ne belli yani.
aynı mahallede üç genç arkadaşın birbirinden farklı hayat hikayelerini anlatıyor.
"...burada evler vardı, evlerin içinde insanlar. insanların bir takım düşünceleri, kavgaları, töreleri vardı. her biri kendi yaşamını sürdürüyor, ötekilerle ancak kendilerini ilgilendirdiği ölçüde ilgileniyorlardı. en iyileri iyilik yapmayı değil, kötülük yapmamayı düşünüyordu ancak..."
"satranç oynayan şah mı derviş mi belli değil,
dokunduğu anda piyonları vezire çevirdiğine bakılırsa şah.
şahla göz göze geldiğinde tepeden tırnağa ürperdiğine bakılırsa derviş.
kimle mi oynuyor? o da pek belli değil."
satırlarıyla hafızamda yer etmiş ali ural kitabı. her ne kadar posta kutusundaki mızıka kadar iyi olmasa da güzel kitaptır. en azından okunmaya değer ve okunurken hele de bir deneme kitabına göre hiç de sıkıcı değildir. hatta zevklidir.