çoğu durum gibi bu da kişiden kişiye göre farklılık gösteren bir olgudur. ne dinciler gördüm nurlu gibi maşallah, konuştukça dinleyesin gelir, ama nicelerini de gördüm ki çok acı, iki yüzlü riyakar birde sahtekar. (bkz: rte)
sıtkımı sıyıran, aylarca uğraşıp ancak 1 level atlayabildiğim illet bir oyundur. dert tasa nedir bilmezdim, pamuk gibi bir insandım bu oyun beni sinirli agresif çekilmez bir insan haline getirdi. henüz başlamamış olan varsa dilerim hiç başlamasın a dostlar. zaten sinir stres sahibi olduğum ne varsa ucu teknolojiye dokunuyor deli oluyorum. mesaj bekle bi dert, film izle kork bi dert, dizi izle reklamıydı bilmem nesiydi bi dert, ararsın telefonu kapalı bi dert. elektrikler kesildi mi duble dert..
daha önce kime bela okunduysa döndü dolaştı ve akp olarak hayatımıza girdi. tabii ki burada aslında 'girdi' fiili yerine argo bir fiil kullanmak isterdim ama nezih çizgimden kaymak istemiyorum. ne varki bu tür şerefsizler yüzünden nezaketim bile yerle yeksan oluyor.
anlama istemem zaten anlaşılmazımdır çoğu zaman, anlama istemem öpüverdim gittiğin günün alnından anlama istemem. gel isterim bazen, gelmezsin bilirim yinede anlama istemem. seni bu kadar sevdiğimi anlarsan sebebini açıklayamam, anlama istemem...
biz seni cok özledik sevgilim, gecelerin donduran ayazı, en sevdigin nargilen, kayboldugumuz sokaklar , biz seni cok özledik.. aglamamak icin söz verdim sana ama, cok özledim.. Bazen yüzünü unutuyorum, kendime kızıyorum.. Dinmiyor bu özlemim, careside sensin, bilirim..
-yahu sen içmiyodun sende mi başladın?
- he ya senin bırakmanı bekledim.
-hemde wl ha?
( herkes sigaraya başlamış hemde hepsi senin sigarandan içiyor sanki, ve bir büfeye usulca yaklaşıp abi bi wl) sancılı süreç sona erdi.
galatasarayın alacağını umduğum ve inandığım bir maç olacaktır. şimdiden başarılar diliyorum. o kadar transfer parası boşa gitmesin uefa kupası yalnız kalmasın.
Benim cok yakın bi arkadasımın doğum günüydü pasta alayım diyorum, piyasaya Acun çıkıyor, alma alma ben yaparım. Peki yetisir mi diyorum. Yetistiririm ben diyor, peki diyorum. Ertesi gün o eve tekrar dönüyorum bir bakıyorum pastam hazır degil ama Acun baska birine 5 katlı mükemmel bi pasta yapmış, yazıklar olsun deyip evi terkediyorum, evi terkettigime saat sabaha karşı 3 suları hava aydınlık ve ezan okunuyor. Tekrar eve dönüyorum bu kez pastayı unutup kafayı evle bozuyorum. Penceresinden bakınca evi kötü, icerden bakınca harika görüyorum sonra evin mimarına sitem ediyorum, kocaman salon yapmıssın kücücük mutfak. Bi anda yine Acun beliriyor. Eve dönmüssün, hem manyaksın hem inatçı, ben manyak mıyım Acun diyorum saka yaptım pasta hazır diyor. Dogum günü olan arkadasım geliyor, ama pastayı baskası kesip yiyor, ortam inanılmaz gergin. hadi uyaan. Acun, benimle ne derdin vardı! ruh hastasi oldum lan!
bu memlekette kadın olmak zordur, okumak zordur, okuduktan sonra iş bulmak zordur, iş bulduktan sonra emekli olmak zordur. vardır babam vardır bu memleketin bi ton acı gerçeği vardır.