Derneği ve barınağı Ankara'da olan, 1955 yılında kurulmuş olan, tüm dünyada tanınan ve 2860 sayılı yardım toplama kanununa riayet eden hayvanları koruma derneğidir.
Bir sokak kedisi olmak...
Sokakta bir kedi olmak bazen uzun, bazen kısacık bir hikayedir... Kimilerimiz annesiz büyümek zorunda kalırız... Bir sokak kedisi olmak insanların yüzlerinden önce ayakkabılarını görmektir onlar bir yemek masasının altında suratımıza vurduklarında... Bir sokak kedisi olmak bir çocuğa bir kutuda karne hediyesi olarak götürülmek, yazlığa giderken bir kutu içinde bahçeye atılıvermektir, unutuluvermektir... Bir sokak kedisi olmak birilerinin attığı çöpleri yemeye çalışırken cam kırıklarında kesilmek, bazen kör olmaktır... Bahçesine girince insanların balkondan kaynar su dökmelerine alışmaktır sokakta yaşamak, bir apartmanın içine ısınmak için girince süpürgenin sapıyla dövülmek, doğum yapınca yavrularınızın bazen yakılmasına, bazen bir poşette yavrularınızı boğan insan oğluna ses çıkaramamaktır, ve daha sonra bebekler için ağlamaktan ve memelerde biriken sütlerden kanser olmaktır, ölmektir. Bir gün belediyeden gelen amca yemek verince, kanakana yemek ve sonrasında titreyerek, hırlayarak, sürünerek ölmektir. Sokaklarda evsiz olmak her canlıyı benzer risklere sevkeder, terkedilmek her canlıyı önce kalbinden sonra bedeninden vurur!
1987-1997 yılları arasında istek Vakfı Belde Lisesinde Türkçe Öğretmeni Ve Müdür yardımcılığını görevlerinin yürütmüş olan, sonrasında Şişli Terakki Lisesinde uzun yıllar çalışmış olan Türkiye'nin en başarılı Türkçe Öğretmenlerinden biridir. 2013 yılının Ocak ayında geçirdiği kalp krizi sonucunda vefat etmiştir.
filistin'i bir gece dümdüz edeceklerinin göstergesidir. Çatışma olunca bütün dünya görüyor ya o bakımdan, çığırtkanlar sussun diyedir. Özelliklede ülkemizde yaşayan her iki ülkeyi de görmemiş laf ebeleri.
gece asla derin uyuma, sen uyurken o asla masumca uyumaz.
senden önce uyandıysa sakın kahvaltı hazırlatıyordur diye düşünme, facebook ta "bir sonraki adayını" arıyor olabilir.
ek bir not; "terket" , kafayı sıyırır.
yolda araç kullanırken, park etmiş araçların en arkasında beklemek, beklemek ve beklemektir. Ve beklenenin trafikte bekleyen araçlar değil, park etmiş araçlar olduğunu on dakika sonra fark etmektir. Direksiyon sağa kırılıp uzaklaşılırken, kimse tarafından görülmemiş olmaya dua etmektir.
harvard vardı da, Oxford vardı da biz mi okumadık diyenlerin arkasına saklandıkları tembellikten sıyrılıp baş etmek zorunda kaldıkları insandır. Ülkemizde Boğaziçi ve ODTÜ var, "okudunuz mu?" zahmet buyurup diye düşündüren prototip bazlı konudur.
Avrupa ortalamasına göre oldukça düşük olan fiyattır. Kitap, sanattır. Sanat, emektir. Bu eğer 20 liraysa ülke cennettir.
Ülkemizde bir çok insan her şeyi bedavaya getirmeyi alıştığından dolayı yüksek olan fiyattır 20 lira. O devir bitmiştir. Ben okumaya karar vermişim ya kitapta bedava olmalı, ayağıma gelmeli devirleri bitmiştir. Sevdiğiniz, bayıldığınız kapitalizm budur. Buyurun!
Acımasız insan tipleridir. Psikiyatristlerin de doğruladığı üzere çok ciddi ruhsağlığı sorunları olan ve ileride kendileri ve cevreleri için çok zararlı olabilecek bireylerdirler.
Sözlük formatına ve kurallarına uymamakta inat eden yazarların luzumsuz gürültüsüdür.
Yazıyorsunuz riskli yazıları, sözlüğün tecrübeli yazarları tarafınızdan iyi niyetli olarak özel mesajla uyarıldığınızda dinlemeyip, küfrü sallıyorsunuz sonrada olacak olan oluyor. "herşeyin olduğu gibi burada yazar olmanın da bir üslubu var, herkes uysun huzursuzluk çıkmasın" şeklinde savunması yapılabilecek önermedir.