insanlar ne kadar garip..deneme tahtası gibi kullanıyorlar birbirlerini..hmm şu ilişkimde şu taktiği uyguladım dur diğerinde bunu yapayım..biraz geri çekileyim o gelsin..ayy cok kaçtım biraz ileri..hoop iki ileri bir geri..allah akıl fikir versin..bunlar tecrübe mi ? bence bunlar saç ma lık..bir ilişkide kazanılıcak en güzel tecrübe karşındakini tanımaktan geçer..onu tecrübe etmekten geçer..onun bakışlarını, sözlerini, tenini, gözlerini, öpüşünü tecrübe etmekten geçer ..küçük hesaplar peşinde koşuldukça mutsuz insanlar olucak bu dünyada..bir ilişkiniz varsa ama gerçek bir ilişkide bahsediyorum..hırslardan, taktiklerden arınmış..herşeyden önce arkadaş olabildiğiniz biri varsa hayatınızda ,yanında kendiniz olabildiğiniz biri varsa..bırakın bu saçmalıkları ve içinizden geldiği gibi davranın..bakın nasıl güzel tecrübeler ediniyorsunuz..güven , aşk, sevgi , saygı, mutluluk..hayatı tecrübe edersiniz onunla beraber ..iyi şanslar.
imdi giden kimdi kalan
aslında giden değil
kalandır terk eden
giden de bu yüzden gitmiştir zaten.
murathan mungan
işte bu yüzden onlar terk etmesine rağmen kahrolurken, sen kuş gibi hafiflersin..işte bu yüzden terk edilmiş değilde, yeniden doğmuş bir insan gibi mutlu olursun terk edilmiş olsan da...kısacası bazen de karşındaki artık onu sevmediğini bilir fakat kabullenemez..ama sonunda bu sevgisizliğe ,bu acıya, bu boş bakışlara dayanamaz ve seni terk eder..rahatlarsın..terk eden olmaktansa terk edilen olmak sorumluluk gerektirmez..ama son sözü ''sen beni gitmeye zorladın ,sen beni terk ettin ben değil!! beni artık sevmediğini biliyordum!!'' olan bir kişi ise karşınızdaki , terk edilmek deyip geçmeyin..terk eden belkide sizsinizdir birde bu açıdan bakın..aşk zamanla olmuyor kendinizi kandırmayın, onu ilk gördüğünüz an hissedersiniz o his olmadıysa yol yakınken dönün derim..terk edimekte çözüm değil..yanlış kişilerde zaman harcamamak gerek.. doğru kişiyi bulunca zaten anlıyorsunuz deneme-yanılma yapmaya ah almaya gerek yok..terk eden veya edilen ilişkide hangi konumda olursanız olun..kızmak, darılmak, gücenmek veya sitem etmek için bir neden yok..o kişinin hayatınızdaki rolü bitmiştir ve gerçeğe bir adım daha yaklaşmışsınızdır..her bitiş bir başlangıç..ve her başlangıç yeni bir hikaye..sonunu bildiğin bir hikayenin zevki olmaz...mutlu son olması için dua etmekten, o kişinin hayatınızdaki rolünü kalıcı kılmak için elinizden geleni yapmak ve akışına bırakmaktan başka çare yok.
herkesin üşüyorum diye dert etmesine rağmen bence en sıcak mevsimdir kış..insanlar daha samimi herşeyden önce..koluna girersin arkadaşının düşmeyesin diye veya ellerini ısıtırsın sevgilinin üşümesin diye..kızarmış burunlarla dolaşırsınız sokakta soğuğa inat aşkınız ile ısıtırsınız caddeleri..şimdiden özledim seni kış .
Bu hayatın sen bakarken soyunamıyorum deme şeklidir..Beklemeyi bırakın bakın nasıl geliyorlar bir bir..Gerçi beklemeyi bırakmak vazgeçmek demek..O yüzden durum vahim.
Mesela aşk insanı olduğun o günlerin geride kalacağını..Kendinin bile inanmadığı bir kişiliğe bürünmek zorunda bırakılacağını anlamak gibi..Hayalperest bir insanın en uç örneğiyken..mantık ve gerçeklik dışına asla çıkamayacak kadar realist olma yolunda ilerlediğini fark ettiğinde..dönüp ve noluyor acaba? diye kendine sormaya vakit kalmamıştır..En sevdiklerin..sevmediklerin..iyi kötü hayat sana öğretmiştir artık bir şeyleri..ben 8 yaşında annem öldüğünde büyüdüm..ama içimde ki kız çocuğunu özgür bırakmanın vakti 24 yaşında geldi..bunu hissediyorum..ve başarıcam biliyorum.
Daha tam anlamış değilim o bir şeyleri..Ama her şeyi anladığım gün olursam eğer bu güzel dünyada bedenen..işe o zaman huzuru bulucam..Ruhumu özgür bırakıp..Uçucam.