bir tane eli yüzü düzgün bir kurumu olamaz mı kardeşim bu devletin. hani hep ruhsuz duyarsız can sıkan memurlardan dem vururuz ya, ulan insan empati kurunca anlıyor halini. ömür mü geçer o binalarda. hele bürokrasinin belini büktüğü vatandaşın haklı şikayetiyle muhattap olmalarıda cabası. devletimiz güçlü, şanlı edebiyatı yapmadan önce aciz, rezil kurumlarına biraz bakın. devlet anamı ağlatıyor benden devletçi bir insan olmamı bekliyor.
baba olmayla birlikte, bilinmeyen bir güç tarafından bahşedilen özel güçlerdir.
-sınırsız sayıda karpuz ve kavun tüketebilme
-filmde sevişme sahnesi çıkınca kanalı ışık hızında değiştirebilme
-tişörtünün ön cebine sigara çakmak ve anahtar triosunu rahatça sığdırabilme
hangi mürteci nin fikri bilmiyorum ama binlerce ilkokul talebesiyle ahirette davalıktır bu zamazingoyu türeten.
sıraya oturursunuz,önünüzde açılmış 60 sayfa çizgili bir mopak defter,faber in mercanlı kalemi * ve en şapşal sırıtışınızla objektiflere gülersiniz.kaput.
o kadrajda ki rezil manzara yetmiyormuş gibi birde alta kocaman puntolarla ''okula başlıyorum'' yazar.benim beyanım bile değil lan.
esas kızın iş yerine yetişirken o tatlı acele ile ayakkabısının topuğunun kırılması ve akabinde eline aldığı topuklu ile seke seke esas oğlana yakalanması. *
abi ben sürekli aynı romantik komediyi mi izliyorum ? yada romantik komedi yazarlarının gizliden bir mesajı mı var?
hem ne romantik ne de komik bi tarafı var lan bu türün.öğrenci bileti yiye yiye film çekiyosunuz.siz varya çok yanlış insanlarsınız.
adamın biri kredi kartı borcu yüzünden daralır canına kıyar, ötekinin başına ne idiğü belirsiz bir garabet musallat olur ama pezevenk film boyunca yaşama hıncı,azmiyle musibetten fellik fellik kaçar.
sizin sülalede yada yakın çevrede canavar tarafından yenen biri var mı? yok.ölümün bile marjinal abim hala neyin savaşını veriyosun sen.o stresi,zulmü yaşamaya değer mi?
ama yok sende bu göt korkusu olduğu sürece her türlü garabeti siker atarsın.yemin ediyorum başarırsın bunu.
