evet facebook ta sizi bir şahsı muhteremin dürtmesi durumudur. dikkatiniz cezbetmek amaçlı yapılmıştır.
ilk başta büyük bir heyecan kaplar içinizi.sevinirsiniz kuşlar gibi uçarsınız, biri beni 'poke' ledi deyu. asıl mevzu aslında facebook türkçe kullanılmaya başlandıktan sonra vücuda geldi. önceden daha mantıklıydı en azından. türkçeye şöyle çevrildi 'poke'leme durumu. sağ tarafta dürten arkadaş, dürten arkadaşın altında da iki adet buton. birinde sende dürt diğerinde kaldır. sende dürt seçeneğini tıklarsanız sizi dürten arkadaşı dürtmüş oluyorsun. kaldır seçeneğinde ise ben kaldırıp dürtmeyi beklerken herşeyin kaybolduğunu gördüm. dürten arkadaş bir anda yok oldu. halbuki ben bir türk olarak beni bir dürteni ben kaldırıp dürtmeliydim. türkçeye çevrilen 'poke'leme durumu, türklere uygun bir hale getirelemedeğini gördüm. ****
bakkallarda kocaman çuvalların içinde satılan plastik topların üzerine oturularak yapılan yamultma olayıdır.
özene bezene alınan, milyon kez ortası bulunup havaya atılıp yamuk olup olmadığı kontrol edilen plastik topun daha bir el dokuz aylık oynadıktan sonra mahallenin denyosu tarafından dinlenirken yaptığı olaydır. bunlar yere kaldırıma oturmaz gider başka yer yokmuş gibi topun üzerine tüner. bunların kıçının altındaki topa gerilip hızla vurmak onlarıda yere yapıştırtmak gerekir.
genelde halı saha maçlarında duyulan bir repliktir.
şöyle ki;
bütün maç boyunca ortalığı kırıp geçiren sahada sağlam rakip bırakmayan arkadaşın son faul une sınırlenen bir diğer arkadaşın 'ya yeter a.ına koyim bu ne yahu' şeklindeki tepkisine 'faulse faul de, ne küfür ediyorsun' şeklinde vukuu bulan mevzudur.
72 tane cinsel ilişkiye girmemiş dişi bir araya gelmesi olayıdır. genellikle cinsel çağrışımı büyüktür ancak çok doğal bir durumdur. oturup 72 ikiye kadar saymaya bile gerek yoktur. zamana yazık...
geçerli bir davranıştır. sevgili, sevgilinin bir yerlerde bir şekilde birşeyler yazdığını bilmeli ancak daha fazlasını bilmemelidir. aksi halde bütün entryler didik didik okunur, geçmişteki aşklar, aldatmalar, kalp kırıklıkları, ona söylediğiniz yalanlar, söyleyemedğiniz gerçekler herşey ortaya çıkar ve siz artık o kadar da sevgili olmayabilirsiniz.
belki burda işe yarayabilir eski sevgilinin nickinizi bilmesi. siz onu ne kadar sevdiğinizi, sevmediğinizi, yeni sevgilinizi açıkladıkça duruma bağlı olarak onunda kıçının yükseklik durumunda hafif dalgalanmalar olacaktır.
yeni kız arkadaşla dışarı çıkılır. gece, çok güzel başlar, hafif sırnaşmalar, ufak erotik dans figürleri derken kızımızın 5. votkadan sonra kayması. o tatlı, şirin, masum, civelek* kişinin yerini hulk gibi bir karakterin alma durumudur. barmene sataşmalar, dans edenlere çaktırmadan tekme atmalar, yolda giderken taksilere küfürler etmeler. ayrıca o anlarda acayip bir kuvvet gelir, seni yerden yere çarpabilirler. kötüdür.
3 nisan 2008 apocalyptica konserinin tarihinin ve yerinin değişmesiyle alsancak ta cool isimli mekanda ** yapılan konserdir. venu ozee den daha küçük olan mekanda boyu kısa olanların hiç bir şey göremeden* sadece dinlediği, apocalyptica nın performansının iyi olduğu ama daha ısınmadan konserin bitmesinden ötürü tadının insanın damağında kalan konserdir. sahne küçücük olup okul müsameresindeyiz izlenimi vermiştir. dekor sadece 3 tane koyu gri renkte kurukafa figüründen ve aynı renklerde bezlerden oluşmaktaydı. ışık kombinasyonu zayıftı. konser öncesinde dj çıkmış olması lazım...
sucuklu yumurta pişirilen tavada herkes yedikten sonra kalan sucuktur.
anne* pazar sabahı kahvaltısına sucuklu yumurta yapmıştır.o muhtesem kokularla birlikte sofraya oturursunuz.bütün aile kahvaltının sonuna gelmiştir.sucuklu yumarta tabağında ise sadece bir tane sucuk ve biraz yumurta kalmıştır.ne küçük kardeş, ne baba kimse onu yemeğe yeltenmez bile.o büyük insan * hadi şunuda çıkarın lafını söylemeden kimse elini sürmez.annenin o lafı yetmez isimde vermesi gerekir.ismi söyledikten sonra o kişi afiyetle yer o sonda kalan sucuğu...
her baktığınızda bilgisayarın telefonun herhangi bir dijital saatin rakamlarını aynı görmektir.
bir örnekle açıklamak gerekirse;
05.05 veya 11.11 veya 09.09 vb. olay bundan ibaret olmakla birlikte halk arasında saati bu şekilde gördükten sonra 'biri beni düşünüoo saati yine çift gördööüüm' biçiminde tepki verenlerde mevcuttur.sevgililer genelde kullanır bunları. ***
-- memeet sen benimi düşündün bu gööüüün?
++ düşünmüşümdür nooldu ki?
-- saati yine çift gördümde bi kaç kere ondan sordoum.ama sen değilmişşin demek ki...
++ ben değilmiymişim kim laaaaooon seni düşüneeen. seni benden başkası düşünemeaaz leeaaan.
gonul diyorum akil diyorlar ve wolfmoonn ortalarda yoktur.muhtemelen uykularının herhangi bir safhasında çeşitli pozisyonlardaki pirelerle boğuşmaktadırlar.
bir gün de bu kadar sorunun insan hayatına zor olduğunu düşünürsün.aslında sabahleyin anlayıp 'güne hiç başlamamam gerekdi' die düşünürsün.aylardır aramayan en son görüştüğünde bir bira içip hal hatır sorup ayrıldığın babanın ismini görünce tekrar uykuya dalman gerektiği geçer aklından.ardından elektriklerin kesik olduğunu evin izmir'in ayazına maruz kaldığınıda görünce uyanmanın yanlış olduğunu anlamayışın gelir aklına kendine sinir olursun.daha sonra eski kız arkadaşın geçen gün internette söyledği sözler gelir gözünün önüne 'sen benim sevgime değmezmişsin...' ile başlar bir sürü ayrıntı ekler arkasından. sen ne kadar sakin kalmaya çalışsanda sözleri ağır gelir aslında. sen pek birşey yapmamışsındır sadece gerçekleri söylemişsindir yüzüne karşı * altından girer üstünden çıkar. hiç birşey sölemediğin aklına gelir acaba dersin acabalar içinde geçer bir gün.okula gidersin hoşlandığın kızla voleybol oynarsın *duş alır çıkarsın, sevgilisi olduğunu görürsün, yıkılırsın. eve gelirsin elektriğin geldiğini fakat saatin yandığını, küçük bir meblanın kıçına kaçtığını duyarsın ev arkdaşından. o zevkle melankolik müzikler eşliğinde derdini anlatırsın sözlüğe ***
spor yapan erkektir.hem kasların gelişimi dolayısıyla hemde estetik bakımdan doruk noktaya ulaşmak için yapandır.
fakat dikkat edilmelidir kişinin gelişimine, feminem bir ilerleme görüldüğünde acilen erkeklik hormonu salgılayabilcek bir mekana gitmesi tavsiye edilmelidir.
genelde annenin ve kız arkadaşın şebeke servislerinin değişik olmasından dolayı çıkan sorundur. anne seninle her istediğinde ucuz bir şekil konusmak ister ama kız arkadaşında aynı şeyi ister, artık çare kalmamıştır malesef sende iki telefon taşımak zorundasındır. ***
fark ettim de, ne zamandır kalemi kağıdı elime alıp bir şeyler yazmıyorum.tadını unutmusum, kağıdın kokusunu unutmuşum, kalemle oynamayı unutmusum. Ufaktan öğrencilik yıllarımı özledim. O zaman kalemi kağıdı elimize almamak için cok uğraşsak da şimdi özler olduk. Silgiyi hele, ne zamandır elime almadım. Silmek kelimesini cok kullansam da hayatımda silgiyi kullanmıyorum ne zamnadır. üçünün ahenkli uyumu...
Kağıt, kalem, silgi hepsi bir bütün olduğunda cok manalı aslında. Başkaları için, hiçbir şey ifade etmeyen bu üçlü; biri olmadan işe yaramıyor aslında. *(şekil 1A). Silgi olmadığı zaman yazı nasıl boka sarıyor görüyoruz. Halbuki silgi ile birlikte ne kadar güzel olurdu ki? Tadından yenmezdi... Hele o defterin üzerimde bıraktığı toparcıklar...Nereye silkelemen gerektiğini bilmeden oraya buraya silkelemek. ve onların manasız büyümesi... Sen yok etmek istedikçe, onların artık mitoz mu, mayoz mu bilmiyorum ama bölünerek coğalmaları. Bir yandan sinir bozucu hal almalarına rağmen, çoğu zaman kağıtla kalem sıkıldıysa birliktelikten, silgi pütürcükleri araya girerek, dikkatleri üzerine çeker ve sonu gelmeyen oyun yumağı...
Özlemişim sizleri, özlemişim o güzel kayganlığı ve özlemişim caps lock suz bir şeyler yazmayı. ayrı kalmayalım bir daha bu kadar. ne siz sessiz kalın, ne de ben sizi özlemek zorunda kalayım...
arkadaşın doğum günüdür * artık herkesin pili bitmek üzeredir.pilinin geri kalanını idareli harcamak isteyen iki arkadaşın playstation a sarılması ile başlar diğer arkadaşların iştahlarının kabarmasıyla son bulur.sabaha kadar sadece bir kez oynanmıştır *.
ufacık tefecik ve ayrıca içi boş olan çocukların uzun saçlı er kişiye sordukları gereksiz, ayrıca önemsiz bir o kadar da komik sorudur.
bu soru duyulduktan sonra asıl önemli olan uzun saçlı er kişinin bunu soran çocuğa vereceği cevaptır.
şöyleki...
evden çıkmıssındır,saçların açıktır ayrıca yeni yıkadığın için bir o kadar da havalı,
mahallenin salak sümüklü veledi önünden geçerken sorar...
s.ç.: eee abi sen kızmısın????
uzun saçlı er kişi etrafına bakar, bir iki tane köşe başı elemanı vardır.akıldan çocuğa "büyük ablan varsa gelsin ona anlatayım" demek geçer denmez.yılmaz erdoğan'dan alıntı yaparak
u.s.e.k: evet yavrucuk ben önceden kızdım sonra birşeye kızdım böyle oldum denilir.
salak çocuk daha da salaklaşır ve artık başka evrelere uzanmak için koşa koşa uzaklaşmıştır ki bu mutlu son olmaktadır...
dakikalarca eski sevgilinin resimleri arasında yüzmek, sonra beynin hafif sulandığını fark etmek, beynin eski seygiliyle olan kısımlarını tekrar dondurmaya bırakmak sonra msn e sövmek, bildiğin bütün küfürler bitinceye kadar sövmek.durup kendine sövmek, kendi kendime kafamı karıştırdığım için bildiğim bütün küfürleri etmek ve son olarak teşekkür etmek, cuthbert e teşekkür etmek kafamı yeniden dağıtığı için.bunların hepsine neden olan eylem...
dün akşamki santra programında ahmet çakar ın beşiktaş maçının yorumunu yaparken i.toraman ın ceza sahasında yaptığı hareketin %100 penaltı olduğunu belirtmek için kullandığı sıradışı, gereksiz söz grubu...