sıcak bir ramazan gününde restoranda ezanı beklerken bardağına ibrikle soğuk su doldurulurken yutkunan ve devamında ki beş dakika susuzluktan yerinde duramayan kişinin ezanı duyunca alkışlamak suretiyle yaptığı komik eylemdir. *
kendini bişey sanan, engin hayat görüşlerini bizle paylaşan (!), kendini namusunu sorgulamadan başkalarının namusunu sorgulayan, dini bilmeden, araştırmadan naval okuyan, çok politik yazardır.
hayatın kullanma klavuzu kurandır. herşeyin kullanma klavuzunu okuyoruz, bazı ülkeler bizim dilimize yer vermediği zaman da ingilizcesini anlamaya çalışıyoruz çünkü o nesneye ihtiyacımız var ve kullanmak istiyoruz. peki hayatı ve bu hayatta nasıl daha iyi yaşayacağını anlatan bir kitap okunmuyor anlayamıyorum. acaba insanların herşeyi kendisinin öğrenme isteğinden midir? peki o zaman neden başka bir aleti okumadan kullanmıyoruz? çünkü bozmaktan korkuyoruz. evet ama hayatımızı bozmaktan korkmuyoruz ve kendimizde dahil çevremize baktığımızda görüyoruz ki biçoğumuz hayatımızı evirip çevirmiş, kurcalamış, kendimiz öğrenmeye çalışmış ve bozmuşuz.
hiçbirşey için geç değildir birçok şey, hayat da dahil tamir edilebilir diyorum ve yeni bir başlangıca davet ediyorum herkesi. sadece okuyalım birşey kaybetmeyiz.
böyle bir davette bulunma sebebim sabahtan beri bazı arkadaşların islamla ilgili atıp tutmasıdır. neye dayanarak atıp tuttuklarını bilemiyorum.
herhangi bir durum veya hatada durumu bağırarak anlatan kişiye, isyanlar içinde söylenesi anlamlı cümledir.
he yani ucunda ölüm mü var çözüldü bitti. neden bağırıyosuuuuuuuun!
konuşma esnasında sinirlenip telefonu konuştuğu kişinin yüzüne kapatan sonra da içi içini yiyip, söyleyeceklerinin bitmemiş olduğunu farkeden kişinin, nasıl yüz buluyorsa, tekrar o kişiyi aramasıdır.
bir daha açılmaması gereken telefon çağrısıdır bu konuşma öncekinden daha beter olacaktır.
sakin sakin başı önde evine giderken denyonun birinin tam yanından geçerken küfürlü laf atması sonucunda gözü dönen yurdum kadınının sinirine hakim olamayarak elindeki cep telefonuna acımayarak sapığa atmasıdır.
sapığı görmeniz gerekirdi bu olaylarda tepki verilmemesine o kadar alışmış ki sakince giderken yediği telefondan sonra şoka girdi ve ayakları poposuna değerek kaçtı.
vites koluna tesbih takıp ara ara çekmek.
minibüsü yatak odası moduna çevirmek.
minibüsün hiçbir zaman dolduğunu inanmamak.
- abla arka hala boş ama
- olum akraba olduk yakında dolar. diye müşteriyi çıldırtmak.
hafta sonu tatilini iyi değerlendirip gezip tozduktan sonra pazar günü de gece geç saatlere kadar tv izleyip pazartesi sabah yedide saat alarmını duymak ve isyan etmekle başlayan sürecin alarmların ertelemesiyle devam etmesidir.
kız arabaya binip sınava başlayınca babasının arabayı takip etmesine ve kızın heyecanlanması sonucu yolu dönememesi ve arabayı stop ettirmesine ardından da sınav bitip kızın babasının yanına gelmesi ve babasının "kızım sen dönmeyi bilmiyor musun?" diye çıkışarak bütün moralini bozmasına yol açan durumdur.
neyse ki kız sınavdan geçmiş.
bazılarına göre bulunmaz nimet olsada aslında boşa geçen zamanın saat beş buçuğa endekslenmesi ve iş verenlerin o saate kadar iş yapıldığını sanmasıdır.
aslında yapılan iş 2 saati geçmez bilemedik 4 saat hadi 5 olsun, geri kalan zaman eşittir boş zaman ama o zamanda da çalışıyor gibi görünerek gizli gizli sözlüğe girmek, maillerini kontrol etmek biri geldiğinde de sayfayı simge durumuna getirmek zorunda kalmak.