bucumm
159 (çikita muz)
yedinci nesil yazar 2 takipçi 7.20 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    viva cappio

    8.
  1. Anne parfümü-Çocukluğumda hep bunu kullanırdı - gecen gün mona versiyonunu hediye etti biri ona, koluma sıkıp Çok begendiğimi söylediğimdeyse bana hediye etti ...saf,berrak , masum bi koku .. Anne kokusu ... Annesini yaninda hissetmek isteyen genÇ kız kokusu
    0 ...
  2. cipralex

    126.
  3. Paranoyak ve ileri ileri derecede depresiv olan, uÇan kuştan dahi şüphe edip takintilari cok olan bir tanidigimin 10 gun özel bir psikatri kliniginde yatip 10 ekt gördükten sonra.psikatrist tarafindan günde 20mg kullanilması şart koşulan ilaÇ,tabi yaninda baska ilaclarda kullaniyor bu sahis ama ilerlemeyi bende farkediyorum, bugün ilaÇ kutusundan bir tanecik Çaldıktan itibaren benimde başlayacagım.takintilarima dengesizligime son verecegini umdugum ilac.
    1 ...
  4. teoman ın evlenmesi

    11.
  5. kiminle evlendigini sorusunu akillara getiren konu
    1 ...
  6. sevgilinin evlenmek istemesi

    9.
  7. sizle evlenmek istiyorsa ne ala,baskasiyla evlenmek istiyorsa sictiniz
    0 ...
  8. türkiye nin en temiz takımı fenerbahçedir

    15.
  9. büyü desen fenerde,şike desen fenerde sonra vay efendim fenerbahce türkiyenin en temiz takimidir.
    0 ...
  10. şike soruşturmasına en çok yönetici gönderen takım

    4.
  11. 2 temmuz 1993 sivas katliamı

    552.
  12. simdilerde unuturulmaya calisilan kara leke! ...
    yillar önceydi "Allahu Ekber" diyerek diri diri Insan yakti bir kesim..
    Inanclarini sorguladiklari icin,Inanclari ile Hemfikir olmadiklari icin...
    Inancsizlar! diye bagirip,diri diri cocuk yakan,diri diri genc yakan diri diri anneleri babalari yakan
    bu kisilerin bi inanci varmiydi acaba? bir müslüman olarakk,diri diri insan yakmanin bu dine uygun oldugunu düsünmüyorum..
    kac kezz tavaf edicekler hacci? günahlarinin affolmasi icin? kac tavaf kurtaracak onlari ahiretteki madimak ate$INDEN !
    0 ...
  13. özlem duyulan şeyler

    6.
  14. kuşadası nın bağlı olduğu ili bilmeyen kişi

    17.
  15. plaka 09 mu ? 09 ! ötesi varmi? yok *
    3 ...
  16. gelecekteki sevgiliye mektup

    552.
  17. aziz nesin

    385.
  18. Sivas Katliaminda cok büyük etken olan kisi ...
    0 ...
  19. iki kadın arasında kalmak

    76.
  20. ikisiylede ayni anca cikma sonucunu dogurrur ve bu cok serefsiz bir davranistir
    1 ...
  21. kadınların en çok sevdiği erkek parfümü

    69.
  22. jean paul gaultier
    hugo boss boss
    0 ...
  23. kanka olunmak istenen ünlüler

    569.
  24. kazım koyuncu

    567.
  25. adini okudugumda dahi tüylerimi diken diken eden.sair ceketli cocuk....
    1 ...
  26. erkekleri çekici yapan detaylar

    1274.
  27. kirli sakal ,kendine has bir gülüs tüysüz ve kasli bir gögüs,
    1 ...
  28. sevgilinin söylediği unutulmayan sözler

    2228.
  29. alnimdaki yazi kadar benimsin.
    2 ...
  30. hafiz sami efendi

    2.
  31. dün tesadüfen youtube'da dolasirken kesfettigim bir hafiz.nedense bir gazeli bana ölümü hatirlatti

    0 ...
  32. hafiz sami efendi

    1.
  33. Hâfız Sami Efendi 1874 yılında Filibe'de doğdu. Hacı Ali Efendi ile Zatiye Hanımın oğludur. Dedesi Bekir Efendi de çevresinde sesinin güzelliği ile tanınırmış. Hâfız Sami dört yaşında iken ailesi istanbul'a göç ederek Fatih semtine yerleşti. Tezgâhçılar ve Ata mektebinde okurken Hâfız Hüseyin Efendi'den hıfza başladı ve on iki yaşında hıfzını tamamladı. Hacı Kadri Efendi, Eğinli Rahmi Efendi ile Muhaddis Hacı Abduş Efendi'den medrese dersleri görerek "icâzet" aldı. Çeşitli câmilerde imamlık yaptı. Hac'ca gitti.sonra eski hocası Hacı Hüseyin Efendi'den "ilm-i Kıraat" okudu ise de bitiremedi.
    Mûsikîyi Bolahenk Nuri Bey, Enderûnî Hâfız Yusuf, Bestenigâr Ziya Bey, Çarşambalı Cemal Efendi, Şeyh Hacı Edhem Efendi ve Hacı Kirâmî Efendi'den öğrendi. Mûsikîmizin pratik yönlerini çok iyi kavrayan, özellikle modülasyon ( geçki ) tekniğini ustalıkla kullanan güçlü bir hâfız ve gazelhandı. Münir Kökten, Sami Efendi'yi dedesi Zekâi Dede'ye götürerek dinletmiş, genç sanatkârı biraz yoklayan bu büyük usta sesini ve mûsikî bilgisini beğenmişti. Türk mûsikîsi alanında ses sanatkârları arasında en büyük seslerden biri olarak bilinir. Çok güzel bir uslûbla Mukabele, Kur'ân ve Mevlid okurdu. Kısa sürede ün kazanarak ülke çapında tanınan bir sanatkâr oldu. Kendinden sonra gelen hâfızları ve gazelhanları etkilemiştir. Ruşen Kam, Bazı sabahlar Mesud Cemil ile Aksaray'dan Sultanahmet'e gelerek, Sultan Ahmed ve Ayasofya câmilerinde ezan okuyan Hâfız Sami ve Hâfız Kemal Efendileri dinlediklerini ve orada büyük bir kalabalığın biriktiğini söylerdi.
    Hâfız Sâmi'nin sesi hem pestlerde hem de tizlerde çok geniş bir sahaya sâhipti ve kesinlikle falso yoktu. Tizlerde okuduğu zaman sanki sesinin tavanı yokmuş gibi nağmeleri peşpeşe sıralıyordu.
    Hac farîzasını yerine getirmek üzere Hicâz'a gittiği zaman Hicaz Emîri "Şerif Hüseyin Efendi" kendisini dinlemiş ve "Evlâdım senin sülâlende mutlaka bir arab vardır. Kur'ân'ın telâffuzunu böyle okuyabilmek için ancak arab olmak gerekir" diyerek iltifât etmişti. (Meşhur Hâfız Sâmî, Ali Rızâ Sağman, 1947) Bu da gösteriyor ki Hâfız Sâmî Kur'ân-ı Kerîm'i sâdece Türk Mûsikîsi makamlarıyla süslemekle kalmıyor, Arapça olan Kur'ân'ı telâffuzların hakkını vererek, mahreçlerde (Türk Makamlarını kullanırken mahreçleri farklı olan kaf, kef, ayın, ha, vav, he gibi harfleri Türkçe harflerin mahreçleri gibi telâffuz eden ve "ayın" ve "kaf" ları mübâlâğalı biçimde çatlatan bâzı hâfızlar gibi) mübâlağaya kaçmadan, kırâat ilminin bütün özelliklerini okuyuşuna yansıtıyordu. Türkçe olan sâdece okuyuş tavrı ve Mûsikîsi idi.

    Ne yazık ki bugün elimizde Kur'ân-ı Kerîm ve ezân okuduğu plâkları yoktur. Fâtih Câmii'nde okuyacağı zaman sadece istanbul'dan değil yurdun bir çok yerlerinden onu dinlemeye gelindiği ve câminin dışarılarda bile yer kalmayıncaya kadar dolduğu bir dönemde bir çok gazel plâğı doldurmuş olmasına rağmen, Kur'ân'ı bu kadar güzel okuduğu bilinen bu üstâdımızın plâklara neden Kur'ân-ı Kerîm okumamış olduğunu düşünmek lâzımdır. Okumuş olup da bunların yurt dışına dağılmış olma ve Allah Kelâmı'nı "gereken saygı gösterilemez" endişesiyle plâklara okumadığı ihtimâlini de düşünmek lâzımdır. Sebepleri çeşitli olabilir. Fakat uzun bir süre ezânın yasak edildiği bir ülkede herhalde ezânı ve dolayısıyla Kur'ân'ı plâğa okumak cesâret işi olsa gerektir. Fakat buna rağmen okumuş olup da bunların Amerika ve Avrupa gibi dış ülkelere çıkmış olabileceği ihtimâlini ve bir gün bir yerlerden çıkıp geleceği hüsn-i niyetini taşıdığımı da belirtmeliyim.
    Mevcut olan gazel plâkları okuyuşu, sesi, mûsikî tavrı hakkında yeterli bilgi vermektedir. Türk Mûsikîsi makamlarını bütün incelikleriyle kullanıyor, her okuyuşunda makâmı târif ediyordu. "Şevkefzâ" makâmındaki gazeli onun okuyuşunu ifâde etmek için en güzel örneklerindendir. (hafızsami1) Hele bu sesle ve tavırla okuduğu Kur'ân-ı Kerîm'i bir de dinleyebilseydik...
    Sami Efendi genç sayılabilecek bir yaşta ( Otuz yaşında ) bir ruh hastalığına yakalandı. Dinlemek isteyenlere önem vermez, içinden geldiği zaman okurdu. Tedavilerinden bir sonuç alınamadı. 26 Nisan 1943 tarihinde ablası ile doktora giderken Nişancı caddesinde öldü. Cenazesi Edirne kapısı mezarlığında şair Bakî'nin mezarının yanı başına defnedildi.
    Yaşadığı sürece büyük saygı ve sevgiye mazhar olan bu üstâdımıza Allah'dan rahmet diliyor, Onun okuduğu Kur'ân'ı hiç olmazsa âhirette dinlemeyi nasib etmesini niyâz ediyoruz. Allah ondan râzı olsun.
    0 ...
  34. cebindeki son parayı oğluna veren baba

    190.
  35. adam gibi adamdir

    dipnot:eksileyen maloz bunun neyini eksiler anlamam.
    0 ...
  36. ayrılık mesajının parça parça gelmesi

    11.
  37. ayrilan kisinin haksiz oldugunu belirtir;parca parca gelmesine neden olan upuzun bi mesaj
    atmissa kesinlikle aciklama yapiordur ve aciklama yapma geregi duyanlar genelde haksiz olurlar.
    dipnot: ve birde kendini ifade edemedigini sanip sürekli uzun uzun aciklamalar yapan saf
    sevgili modeli vardir. bu sevgili kendini ifade edebiliyordur aslinda,ama karsidaki anlamamazliga
    veriyordur.haksiz taraf nekadar suskun kalirsa,hakli taraf bisiyleri anlatamadigini sanar,ve bi konuyu
    roman seklinde derleyip anlatmaya calisir)

    yok abicim, ben vazgectim,genelde uzun yazan haksizdir diye bisiy yok..
    sadece "ayrildik-bitti",yazan kisiye yazilan cevapta uzundur ..
    parca parca gelir ve bir "ayrilik mesajidir"nihayetinde..
    bu tür mesajlari ya haksiz olan taraf yazar kendini üste cikarmak icin,yada hakli olan taraf,
    karsidakinin kavrayamadigini düsündügü icin.
    0 ...
  38. ben bu yazıyı sana yazdım

    6421.
  39. kendinden 10 yaş ufak kızdan çıkma teklifi almak

    57.
  40. kiz 20lerde,erkek 30lardaysa abartilacak bisiy degildir.nitekim erkekler kadinlardan daha gec olgunlasirlar.
    1 ...
  41. ilginç kitap isimleri

    112.
  42. serbest vezin sembolik sizofreni- murat yilmazyildirim
    0 ...
  43. eski sevgiliden kalan atmaya kıyılamayan eşyalar

    75.
  44. prezervativ patlagindan olusan yazar

    1.
  45. hirexibley

    1.
  46. en sevilen tişörtün pijamalaşma süreci

    13.
  47. tshirtin yirtilma ve disarida giyilemeyecek hal almasina baglidir
    0 ...
  48. kafa tokuşturarak selamlaşmak

    7.
  49. dengesizlik

    11.
  50. camur atmayi seven ve firsat kollayan bazi insanlar,cok yönlü olan insanlari (bkz: dengesiz)olarak adlandirir

    Cok yönlü insanlari dengesiz sananlari kendimce aydinlatmak istiyorum efenim...
    dengesizlik nedir sorusuna belki yeterli olmaz ama dengesizligin ne olmadigini anlatabilecegime inaniyorum..
    bi kaliba girmeyi sevmez cok yönlü insanlar hic.Kafalarina estikleri gibi davranirlar bazen;bunaldiklari icin cok sevdikleri
    bi sehri terkederler örnegin,veya en yakin dostlarindan kopabilirler,sürekli kendilerini degistirirler zaman zaman,farkli tarzlara ilgi duyabilirler,farkli dinlere ilgi duyabilirler,farkli insanlara ilgi duyabilirler,farkli farkli ilginc seyler yapabilirler..Evet bu insanlar Tabularini kendileri belirler,Cilgin,Rahat,Deli-Dolu olurlar,Maceralari severler,bazen kendilerini süpriz paketi gibi hissederler,sadece size degil kendilerinede süpriz olur o günkü ruh halleri.eglenceliler iste,ama bir okadarda Sessiz Sakin,Olgun,Suskunlar.Hayatdolu deli bi kiz/erkek olurlar bazen,bazen gercek bir Kadinin/Erkegin olmasi gerektigi gibi.onlar,onlari digerlerinden farkli kilan huylarinin hepsini severler,iyisi ile oldugu gibi kötüsüyle,belkide bu yüzden adi dengesizlik degil,cok yönlülük olmustur,(didiklemeyelim orasini).Nitekim hepsi onlarin eseridir,hepsini kendileri tasarlayip benimsemislerdir ve hepsi gercektir!.dengesizlik degildir bu,cok yönlülük.birbirne dolanmis farkli ipler gibi herbir yönü,nasil cözeceksiniz ki ?,onlar kendilerini cözmeyi basaran kimseyi tanimiyorlarki,en yakin dostlari ve aileleride dahil buna,siz nasil cözeceksiniz ?onlarin penceresinden onlara bakmiyorsunuzki?.onlar cok yönlü olmalarindan gercekten gurur duyarlar,nitekim nice insanlar vardirki toplumda iyi görünmek icin tabiri caizse hep agir takilan,yapay mimiklerle davranislarla kendini ortaya koymaya calisan.ama cok yönlü diye ifade ettigimiz bu insanlar mutludur,böyle olmadiklari icin mutlulardir.onlar agir hallerini,olgun hallerinide sever..delidolu cilgin komik,herkesi güldüren hallerinide!,ve emin olun..mesele tek bir noktada kendini sabit tutmak degil..hata yapmakta degil,isin sirri sadece dengeyi bilmek,ne yaptiginin,nerde durdugunun bilincinde olmak.Eglenceyse,Cilginliksa,Komiklikse,belki hepinizden cok cilginlardir.Olgunluksa,Agirbasliliksa yeri gelir kendilerinden büyük insanlardan daha agirbasli olabilirler..kendilerini biliyorlar cünkü... bunun adi dengesizlik degil..onlari kac yildir tanidiginizin önemi yok,size kendimi nekadar tanittiklarinin önemi var... ..evet onlar hayati," (bkz: bu ne perhiz bu ne lahana tursusu)"' seklinde yasarlar.birbirine zit seyleri severler evet..ama eksiklik degildir bunlar,zenginliktir...bazileriniz benimle hemfikir olmayabilir,saygi duyarim,birde farkli noktadan bakin istedim.
    saka bi yana Dengesizsin etiketini yemisseniz özellikle,kendinizi zan altinda hissetmeyin,kendinizi kendinize aklayin..
    1 ...
  51. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük