evet aynı şeyi söylüyorlar. sonuçta her ikisi de tümevarımdır. tanrıya giden yolu aydınlatmaya çalışır. birisi aklı, mantığı, bilimi kullanır diğeri ise yalanı dolanı hurafeyi kullanır. gidiş yolları farklı bunların.
direksiyon başına oturduğunda, yüzyılın gördüğü en balta en tehlikeli araba kullanan insan olmasına rağmen kobe bryant ın son saniyelerde ki öz güvenini hissetmek yapamayacağımız şeylerden biridir.
hastasıydım arabanın sözlük. deli gibi araba nereye giderse ben içindeyim. böyle geceleri arabaya bakar bakar sürdüğümü hayal ederdim. nasıl vites değiştiriyorlar nasıl kalkıyorlar felan herşeyi dikkatlice izlerdim sıramın gelmesini beklerdim.
bir gün babam arkadaşlarıyla bir yere gidecekti ve bana yer yoktu. sen gelme döndüğümde sana araba sürdürcem deyip başından savdı beni. savdı ama ben yermiyim lan! 2 saat boyunca camdan dışarı bakarak babamın gelmesini bekledim. geldi...
koştum indim aşağıya, söz verdin sürdüreceksin dedim. şöyle bir güldü, iyi gel bakalım dedi. lan 9 yaşındaydım araba için deliriyorum zaten, nasıl mutlu oldum var ya. evin önünden garaja kadar yaklaşık 10 metre dümdüz. dümdüz 10 metre sürecem o kadar.
bindik arabaya direk çalıştırdım. babam yavaş yavaş çekecen ayağını debriyajdan felan demeye çalışıyordu hopp kaldırdım arabayı stop ettirmeden. garajın önünde durdum çektim el frenini, babam hafiften sırıtarak baktı ve 2 saat gülmeme sebep olan sözler döküldü ağzından; "eşşoğluna bak bıraksak ankaraya gidecek"
kendi dünyasını kurtarmaya çalışan yazardır. lan oğlum bununla muhattap olmayın kendini bişey sanacak şimdi. mahkemeymiş... ergenler daha iyiydi ya la.
dünyanın kutsal kitaplarda yazanlar gibi bir sebepten yaratıldığına,insanların ve diğer tüm canlıların tanrıya kulluk etmek için var olduğuna, ne zaman öleceklerinin belli olmadığı bir hayatta kimin neyin yazdığı belli olmayan bir kitabı takip etmenin saçma olduğunu düşünmeleridir. cümle devrik oldu ama anlayan anlar. ben ateist değilim ama sebep budur.
tayyip erdoğanın ülkesinde bu başlığı açmak kadar kötü değildir. adam memnun lan!
birçok giden,
memnunki yerinden,
çok seneler geçti,
çok seneler geçti,
dönen yok seferinden...