itirafım daha çok bir öğüt gibi olacak. aşk'ın gücüne falan inanmayın. öyle bir güç yok. hadi inandınız; bir insan için hayatınızın akışını değiştirmeyin, onun için şehrinizi bile değiştirmeyin. yoksa benim gibi çok daha fazla acı'yı yaşamak zorunda kalırsınız.
sevmeyin demiyorum. çok sevin, sevilin ama bu hayatınızın önüne geçmesin. onun istediği insan olmayın. o sizi öyle sevebilsin. en önemlisi : ailenizi dinleyin biraz, onlar asla kötülüğümüzü istemiyor'muş...
genç bir iç sıkıntısı yaşar. yıllarca yükselmesini isteyen ailesi. neredeyse gittiği için ona kin kusmak üzeredir.
değersizleşmiş gibi hisseder, böyle hiçleşmiş gibi.
- ne vardı sanki, ....'yı tuttursaydın be oğlum/kızım.
+ ya anne/baba yazdım olmadı bıdı bıdı.
2. aşama :
- sen evden uzakta yapamazsın, ayh kötü arkadaşların olur okumazsın bile belki.
3. aşama :
- en azından bu sene eve çıkmayı düşünme oğlum / kızım.
4. aşama :
- paranı har vurup harman savurma, öyle zırt pırt yollayamayabiliriz. ona göre yani.
kardanadam, güneş'i çok sıcak ve görkemli bulur. kendisi ise soğuk ülke adamıdır. burnu havuç gibidir fakat gözleri çok güzeldir; adeta bir çift zeytin gibidir gözleri. fakat, kardan kadın bu aşkı anlar anlamaz , üzüntüsünden 18 kg kar erir ve karanoksiya olur. tedavisi ise güneş'in kaybolması ile mümkündür.
kardanadam, sadık yarini güneş'ten üstün tutar ve güneş'e "git burdan pislik, sevgilim eriyor. eritiyorsun bizi. " der.
güneş'te der ki; buralar eskiden hep kurak'tı. asıl siz sktirin gidin. 3 gün gelmedik anında ot gibi bitmişsiniz.
kardanadam'da der ki; güneş, kadar taş düşsün başına e mi!
o sırada gökyüzünden mucizevi büyüklükte bir meteor düşmeye başlar. gelir gelir güneş'i sıyırıp kardanadam'la kardankadın'ın üstüne düşer. anında geberirler.
aslında gece uyku'ya ihanettir. çünkü karanlıkta çalışamazdı insanlar. o yüzden düzen bunun üzerine kuruldu. fakat, karanlıkta bu kadar güzel ve can alıcı olmamalıydı.
çok kirlidir, yazın dolar taşar falan. aslında çok geliştirilebilir bir alan, çok büyük. inanılmaz şeyler yapılabilir buraya; tiyatro, sinema, konser alanı gibi. fakat, bir cafe'si bile yoktu, son durumu bilmesem de pek inancım da yok açıkçası. belediye'nin düzgün bir çalışması görülmemiştir.
genelde çirkin insanların yaptığını farkettiğim eğlenme biçimi.
psikoloji bu ya hani, alttan altta bakın ben güzelim / yakışıklıyım mesajı vermeye çalışırlar. onlara göre dalga geçebilen öyle değildir çünkü. kompleks azizim.
ama şişmansın desen bu kız üç gün odasından çıkmaz. ya da organlarıyla alay etsen... gerçe kim bilir kaç tane hayvan da onlarla dalga geçmiştir. biraz da intikam alır gibi bir halleri vardır zaten fotoğraflarla dalga geçenlerin.
aşkım yuvam hazır mı
gelsem yerim hazır mı
ilk defa sevmedim mektubunu
senin bu el yazını
bıraktığın gibiyim
biraz daha sabırlı
hiç acelem yok otur yerıne
geldin de kalmadın mı?
insanı paranoyaklaştırması. en olmadık insanları ararken görünen ortak arkadaşlar'dır. düşünün mesela, kız birisinden hoşlanıyor, bir bakıyor eski sevgilisinin arkadaş listesinde o kişi. zınk hemen sıvışıyor. çok kişi de aynı durumu yaşamıştır. tehlikeli bu facebook adındaki et müzesi. zeus sunağı gibi çalıntı resimlerle dolu sahte profilleri de cabası. insan hesabı yoksa da arama yapıyor, " acaba adıma sahte profil açılmış mı? " diye. tehlikeli işte, paranoya nedeni.
zaman zaman 31 çekiyorum.
son defa 31 çekiyorum.
her akşam 31 çekiyorum.
neden 31 çekiyorum.
saat 3 , 31 çekiyorum.
haydi gel 31 çekiyorum.
sarıl bana 31 çekiyorum.