15 yaşında küçüklüğünden beri bu durumu yaşayan ve sırf bu yüzden vitiligo ve tiroid hastası olmuş bir kız olarak diyebileceğim şu ki herkes bilmez. hele ki dışarıda babanı gören insana "senin baban ne kadar iyi biriymiş, Keşke benim babam da böyle olsa" dedirtir. ve o an o kadar şey anlatmak istersin ki anlatamazsın. o baba hep gündüzleri ailesinden başka herkese iyi davranan adamdır. geceleri geldiği en erken saat 12dir. evdekiler uyuyorsa da kendi istediği olsun diye uyandırır.(sırf bu yuzden geceleri hala yattıktan uzun bir süre sonra ancak uyuyabilirim, uyuyamazsam ağladığım gecelerim olur) acaba bu gece ne olacak diye tedirginlenip, o anahtar sesi geldiğinde kalbinizin hızlı çarpmasına sebep olur. en çok da kendime kızarım, geceleri bu sefer bu yaptıklarını hic unutmayacağım diyip sabahları normal rutine dönerim. ama mutluyum ki hiçbir zaman iyi bir ilişkimiz olmadı. sarhoş olduğunda dengesizce bağırdıktan sonra bana zorla sarılması dısında hiç sarılmadım babama. ona karşı nötrüm. mesela bugün iyi günüm sayılabilir ki bunu yazarken babam sarhoş ve salonda kendi kendine söyleniyor. bize sataşmadığı Günlerden. 15 yaşındaki bir kızın sevineceği şey, o gün babasının sataşmaması mı Olmalı? her aynaya baktığında yüzündeki beyaz lekeleri gördüğünde onu Hatırlamak zorunda mı kalmalı? hayatı boyunca stresli, utangaç biri mi olmalı? kısaca sarhoş gelen baba, babasız diye üzülen kızlara içinden salak bunlar dedirten babadır.