10 agustos 2011'de aciklanacak olan sinav sonuclaridir. sonuclar aciklandiktan 2 gun sonra, 12 agustos saat 17.00 de en gec teslim saatidir. sonuclari merakla beklenmekte olup, simdiden butun tertiplere hayirli teskereler olsundur.
cok sevgili(!) disisleri bakanimiz ahmet davutoğlu'na turkiye cumhuriyeti tarafindan tahsis edilmis villadir. 15 temmuz 2009 tarihinde kiralanan evde, bakan hazretleri 2 sene ikamet etmisler efenim. sebebi ise cumhurbaskani abdullah gül'un o sure zarfinda disisleri konutunda kalmasiymis. okuyun da gorun nasil bir ulkede yasadiginizi.
buyrun: http://www.ntvmsnbc.com/id/25166853/
kelimelerin kifayetsiz kaldığı videodur. olayın antalya'da vuku bulması daha da bir yaralamıştır beni. güzelim antalyamın apaçisi çoktur ama böylesini görmek her kula nasip olmaz abi. hele o montaj teknikleri beni benden aldı yemin ederim. varsa daha iyisi beri gelsin. buyrun izleyin:
bdp milletvekili sebahat tuncel'in gerçekleştirmiş olduğu eylemdir. bitlis'de ölü ele geçirilen teröristin cenazesini ailesiyle birlikte morg'dan teslim almıştır kendileri. bu insan baya baya mecliste milletvekilliği yapıyor yani. şaka falan değil.
kaçınılması gereken hadise. neden biliyo musun? çünkü bu entry'nin sahibi -hangi kafayla düşündüyse- test etti efendim bu durumu. "ulan acaba bu kadının kahkahasıyla uyanmak nasıl birşey olur?" sorusundan sonra, internetten en coşkulu, en gürültülü, en ıkınmalı saba tümer kahkahası edinilip telefona kaydedildi. telefonun sesinin de maşallahı var afedersin. ev arkadaşım öteki odadan uyanıyo öyle hesap et. neyse babacan, bu nnaalett kahkaha alarm olarak ayarlanıp sabah beklenmeye başladı. azizim, sabahın altı buçuğunda telefon öyle bir bağırmaya başladı ki olamaz böyle bir kabus deyip uyandım tabii ki. senin de tahmin edeceğin üzere, telefonu elime geçirir geçirmez anında hayatımdan sildim o sesi. o sabahki ses o kadar etkiledi ki beni telefondan silmekle yetinmedim, artık saba tümer izlerken tam güleceği sırada "mute" tuşuna basıp kesinlikle duymuyorum o kahkahayı. şimdi o insanla -dolayısıyla kahkahasıyla da- yaşaması gereken insanlara çok büyük saygı duyuyorum abi. kolay gelsindir.
evet abi. bütün dizilerde zengin-fakir demeden herkesin müstakil evde oturması olayına fitil oluyorum arkadaş. bazı sit-com'lar hariç genelde böyle bu. amerika mı lan bura? benim tanıdığım insanların %95'i apartman dairesinde oturur. türkiye'nin geneli de böyledir zaten. ama dizilerde neden böyledir, merak etmiyor değilim sözlük. acaba dizilerin insanlara aşılamaya çalıştıkları kompleks duygularından bir tanesi midir yoksa teknik bir neden midir? dizilerdeki karakterlerin evde ayakkabıyla gezme olayına hiç girmiyorum bile.
sinir eder insanı. ikide bir, "nasıl oldu?", "rahat mı?" gibi sorular sorarak önceden bi deli etmeye başlar zaten. daha sonra da "bi bakiim" diye dalar içeri. siz hala pantolon'u giymektesinizdir ve annenin içeri dalmasıyla birlikte terler boşalmaya başlar nefret edersiniz alışverişten.
tam bir işkencedir. daha çok küçükken mahallede başıma gelirdi bu. parmaklar kontrolden çıkıp asfalta değmeye başladığı anda bir anda sinir küpüne dönersiniz. arada terliği düzeltmeye çalışsanız da nafiledir. terlik bile yırtmışlığım vardır bu yüzden.
içinde bulunduğum yazar kesimidir efendim. klavyemizde türkçe karakterlerin olmaması sebebiyle, özellikle sözlük'de yazarken çektiğim zulmü kimse bilemez. entry girerken yandaki türkçe karakterleri kullanmak acı verir. kullanmayıp olduğu gibi yazsan moderatörden "lütfen türkçe karakter kullanın" uyarısı gelir. bu yüzden entry bile silinir (bkz: bunda şahit var). sırf bu yüzden sözlükten soğudum lan.
gişe rekorları kırmış avatar'ın 3 boyutlu pornosuymuş efendim. evet yanlış okumadınız avatar'ın pornosu geliyor. uzay yolu'ndan sonra bir porno da avatar'dan. yok mu artıran?
diyanet işleri başkanlığı'nın yeni projesi. eskişehir yolu üzerindeki diyanet işleri başkanlığı binasının yanına yapılması planlanan camii'deki dikkat çeken özellikler arasında asansörlü olması, 4 kubbeli olması ve de en dikkat çekeni ise protokol için isteğe bağlı özel oda. onların kıldığı namaz farklı herhalde. protokol oldukları için ekstra günah kazanıyor olabilirler. 5 yıl içinde de bitecekmiş camii. tabi burada insanın aklına gelen soru şu: her 353 kişiye bir camii düşen güzel ülkemde 15 milyon dolarlık camii'ye mi ihtiyaç vardır yoksa köylerinde okulu, sağlık ocağı olmayan insanlara mı daha çok lazımdır o para???
fatih altaylı'nın ekşisözlük'e ilan ettiği savaş halidir. yayın sırasında gelen mailler sonrası deliye dönmüştür kendileri. ama mailleri yollayanların inci sözlük'ten oldukları söyleniyor. ama fatih altaylı bunların ekşi'den geldiğini iddia ediyor. hatta ekşisözlüge "paçanız sıkıyorsa, hadi gelin buraya" şeklinde meydan okumuştur. olayın ertesi gününde ise "anne babasının adı belli olmayan maskeli yaratıklar" diyerek işin bokunu çıkarmıştır afedersin. buyrun o yazı:
--spoiler--
Karanlık maskelerin arkasından çıkacaksınız
DEĞERLi okurlar, bugün bu sütunda Ekşi Sözlük'ün avukatlarının yolladığı tekzip metnini okuyacaksınız.
Benim onlar için bir süre önce yazdığım bir yazıya karşı yolladıkları tekzip.
Tekzipte kullandıkları dil bile Ekşi Sözlük'ün nasıl bir yer olduğunu gösteriyor.
Tabii kabahat onlarda değil. Bu hakaret dolu sözcükleri tekzip diye kabul edip bize yollayan hâkimde.
Ekşi Sözlük'e ise söyleyecek hiçbir şey yok.
Çünkü değmez.
Orada, yani Ekşi Sözlük'te gerçek kimliklerini "nick name" adını verdikleri "karanlık maskeler" arkasına gizlemiş "kim olduğu", kimin çocuğu oldukları belirsiz "tipler", sizin, benim, canlarının istediği herkesin hakkında akıllarına esen en ağır hakaretleri edecekler, birisi onlara hadlerini bildirmeye kalkınca "ağlayarak" bize hakaret edildi diye yargıya gidecekler.
Onların bana, eşime, çoluk çocuğuma hakaretleri "fikir özgürlüğü" olacak, bizim onlara verdiğimiz fazlasıyla hak edilmiş yanıt ise hakaret.
Ekşi Sözlük denilen yerde bana, bırakın beni, yakınlarıma bile ağır hakaretler var.
Ben düne kadar bütün bunlara, zavallıların kompleksleri gözüyle bakıyor, çok da ciddiye almıyordum.
Ama Ekşi Sözlük denilen o hakaret çukurunda bana edilmiş her bir hakaretin, hakkımda yazılmış her iftiranın, adımı lekelemeye yönelik her bir yalanın hesabını tek tek soracağım.
Orada benimle ilgili yazdığınız her hakareti silecek, yiyeceksiniz.
Ne kendisinin, ne anasının, ne de babasının adı belli olmayan kompleksli "maskeli yaratıkların", ne bana, ne de başkalarına hakaret etmeye, hayattaki ezikliklerinin komplekslerini kusmaya hakkı var.
Hesaplaşacağız "maskeli zavallılarla".
O "nick name"lerin arkasına saklanamayacaksınız.
Ettiğiniz her hakaretin, yazdığınız her iftiranın hesabını vereceksiniz.
pkk yandasi osman baydemir'in hukumete ettigi, "hassiktir ordan, hassiktir" lafini sadece birkac kinamayla gecistirmek ama ana muhalefet liderinin "recep bey" lafina "ne curetle recep bey diyebiliyor" seklinde tepki gostermektir. yurdum yoneticilerinin niyetini acikca belli eden ve ayni zamanda son derece delikanli(!) bir siyasetci durusudur.
tsi ile sabaha karşı 3.30'da başlayacak olan batı konferansı finali 6. maçıdır. la lakers seride 3-2 önde bulunmakta. 2010 playoff'larının şu ana kadar en zevkli serisinde phoenix suns'ın seriyi 7. maça taşıması, sanırım lakers taraftarları dışındaki bütün basketbol severlerin tek isteğidir şu anda. koyu bir suns taraftarı ve aynı zamanda kobe bryant hastası olan bendeniz bryant24, phoenix suns'a sonsuz başarılar dilerim efenim.
(bkz: entry nick uyumsuzluğu)
çalışma bakanı ömer dinçer'in nedense hiç şaşırtmayan son açıklaması. bakana göre, madenden çıkarılan 28 işçiden 19-20'sinde yanık ve ezilme olmadığından güzel ölmüşler. http://www.habercem.com/M...eri-guzel-oldu_29943.html
adana polisinin uyuşturucu ticareti yapan Cono aşiretine yaptığı operasyon esnasında, kocası gözaltına alınan kadınlardan bir tanesinin tepki gösterme biçimi. allahtan polis bebeği havada yakalamış da bok yoluna gitmemiş bebecik. http://www.haberturk.com/...-polise-bebegini-firlatti
bugun oynanan manchester city-manchester united maci sirasinda, manchester united'in attigi son dakika golunden sonra herkesi dumura ugratmis olay. goruntuye bakilirsa iki taraf da gayet memnun. http://www.sporx.com/futb...ngiltere/191192/?ref=AKM5
basbakan erdogan'in turkiye'de kacak olarak calisan ermeniler icin soyledigi son derece humanist(!), son derece zeka kokan(!) aciklamasi. madem kacak iscilere karsisin ve bunlarin varligindan hatta sayisindan da haberdarsin, ne diye bu zamana kadar bekledin? yani insanlari yasalara uymakla tehdit etmek nasil bir mantiktir? ayrica sen o insanlari sinirdisi ettigin zaman soykirimi kabul etmis ulkeler geri adim atip " bunlar ne kadar humanistlermis yahu. biz geri alalim bu tasariyi." mi diyecekler? isin diger tarafi da, boyle bir olay turkiye'ye yakisir mi sayin basbakan? dusunsenize 100 bin ermeni konvoy halinde sinira dogru gidiyor. buyuk devlet olmak o insanlari kovmak degil onlara hosgoruyle yaklasip, o insanlarin insan gibi sartlarda yasamasini saglamak icin caba gostermektir. insanligin ve buyuk devlet olmanin geregi budur.
basbakan'a buradan sesleniyorum. gundemde olan ya da olmayan, yurticinde veya yirtdisinda cereyan eden, hemen hemen her konuda burada hem bilgi veren hem de yorum yapan bu sozluk yazarlarina da bir kulak verilsin arkadas. biz de gidelim basbakanliga. bize de kahvalti versin basbakan. bize de anlatsin acilim, sacilim her neyse. ayni goruste olma zorundaligi da yok zaten. gider bir cayini iceriz, zeytin, peynir allah ne verdiyse yeriz abi. maksat birliktelik olsun. hatta eksi'yle inci'yi de aliriz lan yanimiza. girgir olur valla.
webcam'de yaptigi chat'in sahte oldugunun farkinda olmayan turk gencinin yaran videosudur efendim. hele ki o dil atmalar yok mu... rezillik diz boyu. buyrun izleyin ey erenler: http://www.youtube.com/watch?v=fJ7pETlPM8o
muhtesem bir the black keys sarkisidir. grubun 2008 yilinda cikardigi albumde yer almaktadir. buyrun sozleri:
I heard your boo your marrow
pick em up just to let em down
your the same baby but i always know
just the way your gonna do
just a psychotic girl and i won't get lost in your world
friday night party life
you were acting like everything was alright
later on with no one around
had me fighting for air laying on the ground
oh lord oh lord
just a psychotic girl and i won't get lost in your world
i thought you changed but i should have known
you play nice for a tiem but then you do me wrong
i thought long and hard about what i should say
but when i was through it just came out this way
oh lord oh lord
just a psychotic girl and i won't get lost in your world
amerika'da 4 sehirde(providence, miami, charlotte, denver) kampusu bulunan universite. ozellikle turizm-otelcilik ve ascilik alaninda dunyanin en iyilerinden biridir. sanirim ascilik alaninda dunya 3. bir universite. en kalabalik kampusu providence kampusudur.
bundan 3 sene once new york'da bir mcdonald's drive thru hadisesinde, henuz o gun tanismis oldugum bir sahis tarafindan siparis alan kiza soylenmis guzide detay. arabadaki diger arkadaslar coook uzun sure dalgalarini gecmislerdi ancak ben yeni tanismis olmamizdan dolayi onlar kadar hovarda olamamistim maalesef. isin ilginc tarafi, sanki cok normal birsey gibi gayet ciddiydi eleman. alkol falan da yoktu yani. durduk yere aklima gelip yardi beni yine gece gece.
beşköy spor kulübü taraftarları ve yöneticilerinin organize ettikleri güzide organizasyon. garibim senegalli de gaza gelmiş, o güzel figürleriyle bizleri sevindirmiştir. ahanda link: http://alkislarlayasiyoru...u-getirip-horon-teptirmek
