gece izlerken bile tüylerin diken diken olur. ki gündüz bile girdiğimde ayağıma en ufak bir şey değdiğinde kalbim duracak gibi olur hele gece bu mevzuyu düşünmek bile istemiyorum. nefesim kesildi.
sık sık fanteziler eşliğinde yapılıyorsa gerontofili adı ile hitap edilen bir psikolojik cinsel sapma eylemidir.
kendinden büyük birini sohbette tercih etmenin nedeni, birşeyler öğrenmek ise alkışlanması gereken bir durumdur. kendinden büyük birileri ile sohbet etmekten keyif almanın altında, kendinden büyük olanlara duyulan ilgi ise eğer durum psikolojiktir.
mesela itiraf etmem gerekirse ben bir gerontofiliyim. kendimden büyüklerle sohbet etmekten keyif alırım. çünkü ilişkilerimide kendimden daha büyük kişiler ile yaşarım.
keko kürtçe ve farsça da kişinin kendisinden büyük olan abisine verilen hitap şeklidir. öz ağabey olmasa da yaşça kendisinden büyük olan bireylere itham edilebilir.
örneğin: ağabey, brother, kekemin fakat gündelik yaşamda kullanıldıklarında
abi , bro , keko şeklinde değişime uğramış insan hışmına uğramış masum kelimelerdendir.
fakat art niyet http://www.uludagsozluk.com/k/art-niyet/ ve düşünce keko kelimesini şekillendirip farklı bir forma sokmayı başarmıştır. öz çağrışımdan ziyade akla argo olanını çağrıştırır.
bu hitap türünde, niyet daha bir ön plandadır. nasıl hitap ettiğinize içselliğinize bağlıdır.
ayrıca ırkçı yazarları da ele veren bir başlığın ta kendisidir.
PKK nın kafir olması aslında dünya genelinden birçok kandırılmış kişinin bir arada bulunarak birlik oluşturduğu bir terör örgütüdür ama bu örgütte müslüman, hristiyan, yahudi, mecusi, ateisti ve deisti bile var.
yani pkk denilen örgüt bir devlet değildir ki milli dini veya milli para birimi yada milli içkisi milli dansı olsun milli marşı olsun.
dünya genelinden her kesimden insan var o örgütte, yani tangosundan vals yapanına break oynayanına horon tepip halay çekenine kadar farklı farklı bireyler var. e hali ile de farklı dinlerden insanlar var orada ben açıkçası henüz belli bir dine mensup o örgütün resmi bir dine sahip olduğunu sanmıyorum.
çünkü. insanları kendi çatıları altına toplayıp çoğalmaları için gereken sistemleri bence gel, gel, ne olursan ol, yine gel benzeri çağrılardır. ki bu hoşgörü örgütün sayısal anlamda çoğalması için gereken bir yöntemdir.
ama tabanda belki kafirdir. dış güçlerin oyunu olduğu zaten alenen belli ama dış güçlerin dinlerinden bahs etmiyoruz. dış güçlerin kuklalarından bahs ediliyor ise bu bence tekrar uzun uzadıya düşünülmesi gereken bir durumdur.
kısa ve net bir nokta koymam gerekiyorsa, dili, dini, kültür yapısı tamamen mix tir. nokta.
Ustura Kemal, mantık olarak, bir nebze daha erkek ile uyumlu ve kulağa hoş geliyor.
Aynalı Tahir ise, açık ve net olmak gerekirse biraz daha efemine bir çağrışım bırakıyor bende.
Erkek adamın, ayna ile cımbızla ne işi olur. karakolda ayna var, o aynada Fosforlu Cevriyenin aynası. Şu Tahire söyleyinde cevriyenin aynasını versin. diyesim gelen bir başlık konusudur.
Çocukluğumda, komşumun beni kızdırmak için kullandığı bir ifadedir.
"Seni gızıma iç güveysi alcem. bağh o zamen ne etcen he. "
Bir de nedendir bilinmez ama iç güveysi denince sanki don içindeki küçük hüsamettin kast edilir gibi gelir hep. o nedenle beni biraz gülümseten nadide kelimelerdendir.
matemetiği O dönemdeki milyon paralar üzerinden değilde, 50000 tl. üzerinden yürüterek başlık açan yazar konusudur. oysa paradan, 6 sıfır atıldığında 1000000 tl. göz önünde bulundurulmuştur. yani milyonlu ifadeleri yok etmek amacı ile başvurulmuş yöntemdir.
Bir yazılım düşünün. sevgiden ve iyilikten yana olan. ama evrende herşey bir karşısı ile yaratıldığına göre bu yazılımında iki yanI artı ve eksi ucunun var olması gerekir. (doğmak, ölmek - ağlamak, gülmek - beyaz, siyah - gece, gündüz vb. gibi......)
Ama bu yazılımın kendi kendisine iyi olanı secip onay verilecek seviyeye gelebilmesi için de elbetteki test aşaması gerekecektir. bu test aşaması denilen bölümü ise dünya hayatı adı altında ele alalım. dünya hayatında ise iyilik ve güzellikler vardı. ta ki şeytan iyiliğe karşılık kötülüğü güzelliğe karşı ise çirkinliği getirerek insanlara sunulan testi başlatmış oldu.
Mantık hatası kabul ettiğin şeyleri bulduğunu sanıyorsun ama eger sana düşünme ve ayırt etme yetisi verilmeseydi, sıradan virüs kapmamış bir yazılımdan farksız olurdun. buda seni bir robottan farksız kılardı, ki şeytan ile birlikte sistem işlemeye başladı.
yani allah, seni evet var etti yarattı. seni sen kendin var edeceksin. asıl insan olmanın kutsal olan yanı burada yatıyor.
örnek vermek gerekirse gün gelecek aç bir sokak hayvanı ile karşılaşacaksın ve şeytan sana "vur bu pisliğin götüne " diye seslenecek içsel olarak. ama diğer seni insan yapacak olan unsur senin ellerinde sana bırakıldı. nedeni ise allah kendinden bir parçayı sana da verdi ve ona sahip olup sevmeyi esirgemeyi ve iyiliği senle birlikte gönderdi. yazılım düzgün işlerse. iyiden yana karar veren ve asla kötülük edemeyen varlık ünvanını cennete girmeyle hak edersin.
Hasta insana neden ilaç verilir, içteki mikroplar bakteriler virüsler yakılıp yok edilsinde bedensel işlev yerli yerinde çalışsın diye. peki hasta kontrol altına alınmazsa ne olur helak olur, yok olur gider. cehennem denilen mekan işte kötü virüsleri yok etmek için yaratılmış mekandır. neden yakıp yok eder. yazılımı korumak adına.
ki dinleri yaratırken zaten sonrasında dinler gönderileceği haberleri o kutsal kitaplarda bildirilmiştir. kuranı kerimde de en son kitabın bu olacağı ve sonrasında ise herhangi bir kutsal kitabın indirilmeyeceği bilgisi zaten verilmiştir.
E!... burdan da anlamalıyız ki bizler insanız ve bize düşünme yetisi verildiğine göre ve devam kitapların geleceğini bilip son kitabın kuranı kerim olduğunu kavramamıza ragmen bu ayırım ve düşmanlık niye. o bizlerden kaynaklanıyor yani allahın yazılımında herhangi bir kusur yok. aksine bizi bize terk etmek ve evren adına kararlar verebilmemiz bir tanrı parçacığı olabilmemiz adına bu yazılımı devreye koydu hepsi o kadar basit aslında.
Bakalım evrenin en ulu varlığı olma mertebesini hak edebilecekmiyiz.
yerine göre davranmak yerinde bir karardır. yerine göre davranılmayacak ise o yerin davranış düzenine uyumsuzluktan dolayı hemen terk edilmelidir yoksa uyum dengesizliği beraberinde ciddi sorunlar getirebilir.
ateistler veya deistler hiç fark etmez bende tek bir şey söylemek istiyorum. dinmiş dinsizlikmiş bunlar fasa fiso şeyler mesele insan olmakta yaptığınız herhangi bir şeyde eger yapılan kötü ise ve buna karşılık içiniz burkuluyor da acı duyuyorsanız insansınız demektir. mesele dinde değil insan olmakta gizli. ama kötü bir şey yap ve sonra mutlu ol bundan o zaman senin a. q. dinin olsa ne yazar kitabın olsa ne yazar.
insan olmanın tek şartı sevmektir. yazarlarımızında içlerinden bazılarının dediğine katılmamak elde değil. sokak köpekleri toplatılıp uyutulmalı bu başlığa olumlu bakanlardan başlanmalıdır evvelinde bu işlem.
bir yazılım düşünün. sevgiden ve iyilikten yana olan. ama evrende herşey bir karşısı ile yaratıldığına göre bu yazılımında iki yani artı ve eksi ucunun var olması gerekir. (doğmak, ölmek - ağlamak, gülmek - beyaz, siyah - gece, gündüz vb. gibi......)
ama bu yazılımın kendi kendisine iyi olanı secip onay veribilecek seviyeye gelebilmesi için de elbetteki test aşaması gerekecektir. bu test aşaması denilen bölümü ise dünya hayatı adı altında ele alalım. dünya hayatında ise iyilik ve güzellikler vardı ta ki şeytan iyiliğe karşılık kötülüğü güzelliğe karşı ise çirkinliği getirerek insanlara sunulan testi başlatmış oldu.
mantık hatası kabul ettiğin şeyleri bulduğunu sanıyorsun ama eger sana düşünme ve ayırt etme yetisi verilmeseydi, sıradan virüs kapmamış bir yazılımdan farksız olurdun. ki şeytan ile birlikte sistem işlemeye başladı. şeytan sisteme baş kaldırdı ama yaratıcı bize güvendi.
yani allah seni evet var etti yarattı ama bu yazılım ile seni sen kendin var edeceksin. asıl insan olmanın kutsal olan yanı şeytanın devreye girmesi ile başlamış oldu.
örnek vermek gerekirse gün gelecek aç bir sokak hayvanı ile karşılaşacaksın ve şeytan sana "vur bu pisliğin götüne " diye seslenecek içsel olarak. ama diğer seni insan yapacak olan unsur senin ellerinde sana bırakıldı. nedeni ise allah kendinden bir parçayı sana da verdi ve ona sahip olup sevmeyi esirgemeyi ve iyiliği senle birlikte gönderdi. yazılım düzgün işlerse. iyiden yana karar veren ve asla kötülük edemeyen varlık ünvanını cennete girmeyle hak edersin.
hasta insana neden ilaç verilir, içteki mikroplar bakteriler virüsler yakılıp yok edilsinde bedensel işlev yerli yerinde çalışsın diye. peki hasta kontrol altına alınmazsa ne olur helak olur yok olur gider. cehennem denilen mekan işte kötü virüsleri yok etmek için yaratılmış mekandır. neden yakıp yok eder. yazılımı korumak adına.
ki dinleri yaratırken zaten sonrasında dinler gönderileceği haberleri o kutsal kitaplarda bildirilmiştir. kuranı kerimde de en son kitabın bu olacağı ve sonrasında ise herhangi bir kutsal kitabın indirilmeyeceği bilgisi zaten verilmiştir.
e burdan da anlamalıyız ki bizler insanız ve bize düşünme yetisi verildiğine göre ve devam kitapların geleceğini bilip son kitabın kuranı kerim olduğunu kavramamıza ragmen bu ayırım ve düşmanlık niye. o bizlerden kaynaklanıyor yani allahın yazılımında herhangi bir kusur yok. aksine bizi bize terk etmek ve evren adına kararlar verebilmemiz bir tanrı parçacığı olabilmemiz adına bu yazılımı devreye koydu hepsi o kadar basit aslında.
bakalım evrenin en ulu varlığı olma mertebesini hak edebilecekmiyiz.