yaşadığımız yer için tam yerinde bir söz. kimsenin türkiye'yi karalamaya hakkı yok. ama bakın, karanlıkta merdivenlerden düşen 12 yaşındaki çocuğun parmağı kopuyor. babasıyla 4 hastaneye gidiyolar ama her seferinde geri çeviriliyorlar. son gittikleri hastanede ameliyata alıyorlar çocuğu ama çabalar boşuna. parmağı yerine dikilemiyor... nerede şimdi bu çocuğun geleceği!? ameliyatla parmağın dikilmesi için 12.500 tl isterken hiç mi içiniz acımadı sizin!!? gün geliyorki insan yaşadığı yerden utanıyor.
demekki en yakın arkadaşı iyi seçememişim dedirten durumdur. ya sevgiliyi terkedersin yada arkadaşının kalbini kırarsın onu uzaklaştırırsın hayatından.
nasıl bir toplumda yaşıyoruz dedirten durumdur. madem sevgilinin en yakın arkadaşıyla sevişecektin en baştan onu kendine sevgili yapsaydın. zaten seviştiğin kişide o saatten sonra sevgilinin en yakın arkadaşı değildir, hiç bir zamanda olmamıştır.
ilkokulda çok korkulan bi durumdur. öğretmen soru yazar cevap bekler sınıfın ileri zeka öğrencileri (önde otururlardı tabi) hemen parmak kaldırır ama öğretmen inat eder hiç kalkmayanlar soruyu cevaplasın der. kendini çok saklarsın, başını öne eğersin öğretmenle gözgöze gelmemek için ama öğretmen yakalar, browni tahtaya kalk ve soruyu cevapla der. işte bittiğin andır.
kendini bilmezlerin çoğu zaman olduğu durum. çok konuşurlar ama genellikle boş konuşurlar. 'ne olacağım' değil 'ne oldum' delisidir bunlar aynı zamanda.